Öğretmenin, hakimin, savcının darbeyle ne alakası var?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ekim 13 2016
Avrupa Parlamentosu Dışilişkiler Komitesi, İnsan Hakları Alt Komitesi ve Türkiye-AP Karma Parlamentolar Komitesi Ortkalığında Yapılan ‘’Türkiye’de Hukukun Üstünlüğü’’ Programında Türkiye’deki hukuk dışı uygulamalar tartışıldı.
Öğretmenin, hakimin, savcının darbeyle ne alakası var?
Avrupa Birliği’nin (AB) 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye’nin yanında yer almadığını savunan AB Bakan Yardımcısı Ali Şahin, bundan ötürü ‘utanç duyduğunu’ ifade etti. Şahin, 15 Temmuz’da yaşananlardan dolayı Hizmet Hareketini suçladı.

Şahin’in AB’yi suçlayan konuşmasına ilk olarak Dışilişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok cevap verdi. Öncelikle darbeyi herkesin lanetlediğini hatırlatan Brok, ”Fakat şunu da belirtmek isterim ki, devlet aygıtı içerden olduğu gibi dışardan da bazı müdahalelere maruz kalmış ve bazı paralel devletler oluştuğu anlaşılıyor. Ancak, bugün hükümetin paralel devlet diye tanımladığı yapılarla birlikte hareket ettiğini ve o günlerde askeriyede ki Kemalistleri ordudan atmaya çalıştıkları da bir vakıa. Bu evrede Türk hükümetine daha suhuletle hareket etmesini tavsiye ediyorum ve devam etmekte olan OHAL’in hukuki sınırları dışına çıkmaması gerektiğini bir kere daha vurguluyorum. Fakat, duyduğumda mutlu olduğum bir haberi de paylaşmak istiyorum. Kati Piri, Türk hükümetinin Avrupa Konseyinin tüm ilgili organları ile ortak çalışma yürütmeye hazır olduğunu söyledi bana.” dedi.

‘137 MEDYA KURULUŞU KAPATILDI’

Son iki buçuk ayda Türkiye’de 137 medya kuruluşunun kapatıldığını hatırlatan Human Rights Watch Türkiye Uzamanı Emma Sinclair Webb, devam etmekte olan baskı ve sindirmelerin sadece göz altına alınanlarla sınırlı olmadığını, insanların akrabalarına ve yakınlarına da aynı baskının uygulandığını vurguladı.Webb, şu çarpıcı bilgileri verdi: ”Biz çalışmalarımızı yaparken çok zorluk çekiyoruz. Kimse ismini vermek istemiyor ve dolayısıyla çalışmalarımız çok genel kalıyor. İnsanların kişisel hakları ihlal edildiği gibi, insanların mallarına el konuluyor, belediyelere dahi kayyımlar atanıyor. Örneğin Türkiye’de birine hükmetin dediği şekliyle feto’cu yada terörist derseniz emin olun, o kişi ya tutuklanır yada hayatı zından olur. Tüm bu tutuklamalar yapılırken, iki prensip üzerinden hareket ediliyor. Biri intibak ve diğ

Bu haberler de ilginizi çekebilir