Özel okulların bir bölümü, salgın nedeniyle büyük bir ekonomik krizin içinde. Son bir yıl içinde yaklaşık bin özel okul kapandı, 27 bin öğretmen ve personel işini kaybetti.
Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde çok sayıda özel okul, sahipleri tarafından öğrencileriyle birlikte satılığa çıkarıldığı belirtiliyor.
“Sahibinden” emlak sitesine “satılık okul” bilgisiyle girildiğinde çıkan ilk sayfada, 16 satılık okul ilanı bulunuyor.
İstanbul Ümraniye’de 1 milyon 750 bin lira bedelle satışa çıkarılan “250 öğrenci kapasiteli” okulun ilanında, “Eğitim dönemi sonuna kadar çevirecek durumda. Öğrencili ve kullanıma hazır. Okullar bölgesinde, sorunsuz okul” açıklaması bulunuyor.
Muğla Ortaca’da devren satılık özel Anadolu lisesi, “Ortaca ilçe merkezinde, özel hastane ile komşu, iyi lokasyonda, 800 m2 arsa içinde 12 derslikli Anadolu lisesi ruhsatıyla, (özel kurs merkezi, dershane vb. kurumlara da dönüştürülebilir) devren satılıktır” ifadeleriyle tanıtılıyor.
Cumhuriyet'in haberine göre, Maltepe’de 1 milyon 200 bin liraya devren satışa çıkarılan “merkezi konumdaki” özel okulun ilanında, “Metro ve otobüs duraklarına çok yakın, 400 kontenjanlı, büyük bahçeli, hazır öğrencili, ruhsatlı” bilgileri veriliyor.
METROYA OTOBÜSE YAKIN
“Antalya’da tektir, eşi benzeri yoktur” denilerek 45 milyon TL’ye satışı çıkarılan özel okul da ilanda şöyle tanıtılıyor:
“Antalya’da 1500 öğrenci, (istenildiği takdirde öğrenci sayısı 2 bin 500 adete artırılabilir) 60 öğretmen ve 10 hizmet görevlisi kapasitelidir. Okul faaliyette değildir.
Öğrenci başına Milli Eğitim Bakanlığı tarafından teşvik alınabilir. Okulumuzun yerleşim alanı 7 bin metrekare, tüm arsa alanı ise 20 bin metrekaredir.”
ÖĞRENCİSİYLE BİRLİKTE SATILIK
İzmir’de yine “merkezi konumda” devren satılık butik kolej ilanında, potansiyel alıcılara şu bilgiler veriliyor:
“Kolejimiz bünyesinde anaokulu, hazırlık sınıfı ve ilkokul vardır. MEB ruhsatlıdır. Kolej faal olarak eğitim öğretime devam etmektedir.
İzmir’de oldukça merkezi lokasyonda ve gelir durumu iyi bir bölgededir. Konum, kurumsal kimliğe zarar vermemek adına temsili girilmiştir.
Bina oldukça yeni ve son derece şık düzenlenmiştir. Kurum tüm eşyalarıyla, ruhsatlarına ve var olan öğrencileri ile devredilecektir. Binanın 3 yıllık kira sözleşmesi vardır. Kirası bölgeye ve bina özelliklerine göre makuldur.
Bina olarak ilkokul harici, dershane, anaokulu, etüt merkezi vb. her türlü eğitim kurumuna uygundur.”
Bağcılar’da 3.5 milyon TL’ye “MEB ruhsatlı devren özel okul” ibaresiyle satışa çıkarılan okulun ilanı da şöyle:
“Kurum binası ortaokul ve liseden oluşmaktadır. Toplam kontenjan 350 öğrencidir. Şu an kuruma kayıtlı 150 civarı öğrenci bulunmaktadır.
Kurumda 18 derslik, laboratuvar, müzik ve görsel sanatlar dersliği, bilişim teknolojileri dersliği, kütüphane, gösteri ve sinema salonu, beden eğitimi ve spor salonu, otopark bulunmaktadır.
Kurum koridorları oldukça geniş olup, öğrencilere rahat bir teneffüs ortamı sunmaktadır.”
Kahramanmaraş’ta 11 milyon TL’ye satışa çıkarılan “Devren Satılık Faal Okul/Kolej” ilanında kurum şöyle tanıtılıyor:
“Kahramanmaraş Pazarcık ilçesinde ilk ve tek olarak isim yapmış özel okulumuz marka bir kolejdir ve alternatifi yoktur. 24 sınıf 504 öğrenci kapasitelidir. (İstenildiği takdirde sınıf ve öğrenci sayısı artırılabilinir. Altyapısı hazırdır veya lise eğitim sınıfı olarak düşünülebilinir.) 7 yıllık teşvik sürecinin 5 yılı kalmıştır.”
Ankara Etimesgut’ta 14 milyon 500 bin liraya devren satışa çıkarılan “isim yapmış marka bir kolej”, Darıca’da 78 öğrenci kontenjanlı “Orman Okulu” da satılık ilanı olan okullar arasında.
Türkiye Özel Okullar Derneği Başkanı Zafer Öztürk, kapanan okullar ve sektörün içinde bulunduğu durumla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Özel okulculuk kâr getiren bir sektör değildir, gönül işidir. Geçmişte verilen yatırım ve veli teşvikleri ile dershanelerin dönüşümü nedeniyle ihtiyacın üzerinde özel okul açıldı. Giderek artan rekabet ücret indirme yarışına ve kaliteden ödün vermeye dönüştü.
Pandemi etkisiyle birlikte dayanma gücü olmayan bir kısım okul kapandı. Bir kısım okul da zaten beklediği kârlılığı bulamadığından pandemiyi gerekçe göstererek piyasadan çekiliyor.
Bu noktaya kadar olan eksilmeyi doğal, hatta özel okulculuğun güçlenmesi açısından yararlı kabul edebiliriz. Asıl üzücü olan uzaktan eğitimi yapısı gereği çok kullanamayan büyük çapta okulöncesi kurum da kaybedildi.
Kapanan birçok okul devralınabiliyor. Ayrıca kapanma işlemleri de altı ayla bir yıl arası süre alabiliyor. Bu nedenle okul sayısı konusunda bir şey diyemeyiz. Bin civarında olabilir ancak öğrenci kaybı 350 bin civarında ve giderek yüzde 25’e doğru yaklaşıyor. Daha üzücü olan 27 bin civarında kişi işini kaybetti. Öğrencilerin yaklaşık 250 bini okulöncesinde ve şartlar normale döndüğünde süratle geri gelir.
Velilere tavsiyem, yıllara dayanan geçmişi olan ve bu tip fırtınaları sarsılmadan atlatan kaliteli özel okulları tercih etmeleridir.”