Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal etmesi Alman gazetelerinde geniş yer buldu.
Alman gazetelerinin haber ve yorumlarında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iptal edilen İstanbul Büyükşehir seçimini kazanmak için Kürtlerle yeniden masaya oturabileceğine dair iddialar dikkati çekti.
KÜRT SEÇMENE BARIŞ ÇUBUĞU MU?
Bazı gazeteler 2011 yılından bu yana ilk defa PKK lideri Abdullah Öcalan'ın avukatları ile görüşmesine izin veren Erdoğan'ın bu şekilde Kürt seçmene barış çubuğu uzattığını ima etti.
Süddeutsche Zeitung'da yer alan "Erdoğan kapana kısıldı" başlıklı yorum Christiane Schlötzer imzasını taşıyor.
"AKP şimdi 23 Haziran'daki seçimi bir kez daha kaybetmemek için her şeyi yapacak. Bunun için işe koyuldu bile: Kürtlerin oyunun peşine düştü." tespitinde bulunan Schlötzer, 24 Haziran 2018'de yapılan Partili Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimi'nde İstanbul'da Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 1 milyon 200 bin oy aldığına dikkati çekti.
"ÖCALAN GÖRÜŞMESİ RASTLANTI DEĞİLDİ"
HDP'nin bu seçimlerde Ekrem İmamoğlu'nu desteklediğini belirten Schlötzer, "YSK'nın İstanbul kararını açıklamasından hemen önce, tutuklu PKK lideri Abdullah Öcalan'ın 2011 yılından sonra avukatlarıyla görüşmesi muhtemelen rastlantı değildi. Ancak yakında daha pek çok sürpriz mümkün." dedi.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi, "Anti demokrat" başlıklı yorumda, "Erdoğan'ın partisi seçimlerde istediği sonucu alamayınca demokrasinin temel prensiplerini devre dışı bırakıp, kabullenmemesi önem arzediyor. Jeostratejik konumu bir yana, egemenliğini paylaşan, hukuk devleti ve demokrasinin ilkelerine saygı gösteren Türkiye'yi bile AB üyesi olarak tasavvur etmek güç. Ancak Recep Tayyip Erdoğan Türkiyesi’nin AB'de işi yok.” ifadeleri kullanıldı.
“AKP İÇİNDEKİ POZİSYONA DAİR DE SONUÇLARI OLACAKTIR”
Kölner Stadtanzeiger gazetesinin aynı konudaki yorumunda da şu satırlar öne çıktı: "Erdoğan'ın İstanbul üzerindeki hâkimiyetini kaybetmesinin, partisi AKP içindeki pozisyona dair de sonuçları olacaktır. Halihazırda parti içinde rahatsızlık var. Çoğu için Erdoğan'ın AKP'yi ve ülkeyi yönetme biçimi çoktandır tuhaf bir hal almış durumda."
Berlin’de yayımlanan Die Welt gazetesinin Jacques Schuster imzalı yorumunda da Erdoğan'ı durdurabilecek yegane gücün sivil toplum olduğu görüşü dile getirildi.
"TÜRKİYE UZUN SÜREDİR GERÇEK BİR DEMOKRASİ DEĞİL"
Gazete, "Türkiye uzun süredir gerçek bir demokrasi değil. Otoriter bir yönetim anlayışı hâkim. AB'nin elinden bir şey gelmez. Türkiye'yi AB'nin kapısından kovmak dahi Erdoğan'ı etkilemeyecektir. Bir şeyleri harekete geçirebilecek yegane unsur Türkiye'deki sivil toplumdur." tespitinde bulundu.
Aynı yorumda şu ifadeler kullanıldı: "Zira Erdoğan tarafından halihazırda zayıflatılmış olsalar da tükenmiş değiller. Şu da bir gerçek ki; toplumun çeşitliliğini ve özgürlük haklarını kısıtlayanlar er ya da geç kendi iktidarına zarar verir. Türkiye'de şu an tam da bu oluyor."