Taraf Gazetesi'nin haberine göre, İş dünyası, bürokratların hukuksuz operasyonlara nasıl imza attığını merak ederken, Hazine Müsteşarlığı'nda geçtiğimiz günlerde bir toplantıda yaşananlar, bürokratların operasyonlara nasıl ikna edildiğini gözler önüne serdi.

Olay, ekonominin amiral gemisi olarak bilinen ve her gün milyarlarca liralık “borçlanma” kararlarının alındığı Hazine Müsteşarlığı'nda iki üç ay önce yaşandı. Bir grup, uzman ve uzman yardımcısı ile bir sohbet toplantısı düzenleyen daire başkanı H.E., Hazine'nin “genç uzmanlarına” tecrübelerini anlatmaya başladı. Sohbet dönüp dolaşıp, son dönemde muhalif şirketlere yapılan operasyonlara ve muhalif bürokratların “kıyım havuzuna” gönderilmesine geldi. “Genç uzmanlar”, Türkiye'nin önde gelen şirketlerine yönelik yapılan hukuksuz operasyonların, Türkiye'nin imajını zedelediğini, borçlanmakta zorluk çektiklerini ve yabancı sermayeyi ürküttüğünü dile getirdiler. Toplantıda bulunan H.E., eleştirilere ise cevap vermek üzere söz aldı.

Konuşmasına İslam tarihinden menkıbeler anlatarak başlayan Hazine'nin üst düzey bürokratlarından H.E., AKP Hükümeti'nin de şu anda bir cihat (Allah yolunda yapılan savaş) yürüttüğünü söyledi. Dolaysıyla herşeyin medeni hukuka uygun olmasını beklenmemesi gerektiğini anlatan H.E. genç uzmanların eleştirilerini şöyle yanıtladı: “Çocuklar, bu bir cihattır, savaştır. Savaşta da her şey mubahtır. Bizi anlamalısınız. Bunlar yapılmalıydı. Bunun bir cihat olduğu iyi anlaşılmalıdır. Vicdanınız rahat olsun. Ümmetimizi ayakta tutmalıyız. Hükümete gelen eleştiriler de ümmetimize yapılmış sayılır.” Hazine'nin üst düzey bürokratının yaptığı açıklama toplantıda buz gibi havanın esmesine yol açtı.

Bu açıklamaların ardından, konu Hazine ve Maliye Bakanlığı gibi kritik kurumlardan kıyım havuzuna gönderilen bürokratlara geldi. Genç uzmanlar, “Kıyım havuzuna gönderilen arkadaşların arasında namaz kılan, dinine bağlı bürokratlar da var. Cihat ortamında bu arkadaşların tasfiye edilmesi yanlış değil mi” sorusunu yöneltti. Hazine'nin üst düzey bürokratı bu soruya ise, bu kişilerin “münafık” (iman etmediği halde kendini mümin olarak gösteren kişi) olduğunu, dolaysıyla bu kişilerle mücadele etmenin de cihat sayılacağı cevabını verdi.

Öte yandan bir benzer tartışma Maliye Bakanlığı'nda da yaşanmıştı. AKP'ye yakınlığı ile bilinen Mehmet Cengiz başta olmak üzere bazı iş adamlarının 608 milyon liralık vergi borcunun bir kalemde sıfırlanmasına, “ulvi amaçlar” kılıfı bulunmuştu. Olay yaklaşık üç yıl önce yaşanmış ve söz konusu firmaların vergi borçlarının sıfırlanmasına müfettişler karşı çıkmıştı. Halen Maliye Bakanlığı'nda üst düzey görevden bulunan bir bürokrat, “bu kadar da olmaz” diyen müfettişlere, “Siz bunun sebebini anlayamazsınız. Bunlarda ulvi amaçlar vardır” cevabı vermişti.