Komisyondan geçen tasarıya göre Danıştay ve Yargıtay’ın başkanları, başkanvekilleri, başsavcıları ve daire başkanları hariç diğer tüm üyelerin görevleri kanunun yürürlüğe girdiği gün sona erecek. Yargıtay’ın 516 üyesi kademeli olarak 200’e, Danıştay’ın 196 üye sayısı ise kademeli olarak ise 90’a indirilecek. Üyelikleri sona erenler içinden Yargıtay için HSYK, Danıştay için ise 29’una cumhurbaşkanı, 87’sine ise HSYK tarafından yeni üye atanacak. Bir cumhurbaşkanı ilk kez bu kadar yüksek bir oranda yüksek yargıya üye atamış olacak. Yeni üyeler 12 yıl görev yapacak ve yeniden seçilemeyecek. Seçilmeyen üyeler ise HSYK’nın uygun gördüğü ilk derece mahkemelerine gönderilecek.

Şirketlere kayyım atanabilmesi için Ceza Muhakemesi Kanunu’nda sayılan suç listesine tasarı ile ilave edilmek istenen, ‘güveni kötüye kullanma, nitelikli dolandırıcılık, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar ile Sermaye Piyasası Kanunu’nun 110. maddesinde tanımlanan suçlar’ metinden çıkarıldı. Özellikle SPK ile ilgili suçlar bankaları da etkilediği için TÜSİAD’ın tepkisini çekmişti. Ancak muhalefetin sert tepkisine rağmen, kayyım atanan şirketlerin ya da ‘yönetim organının yetkileri ile birlikte ortaklık payları veya menkul kıymetler idare yetkilerinin’ de kayyıma devredilmesini öngören düzenleme korundu. Tasarıya göre devlet koruması altına alınan kayyımlara doğrudan tazminat davası açılamayacak.

Muhalefet milletvekilleri, komisyonda yaptıkları konuşmalarda düzenlemenin hükümetin kontrolünde bir yüksek yargı oluşturmayı hedeflediğini ve anayasaya aykırı olduğunu belirtti. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, “Bu tasarıyla yapılmak istenen bir tasfiye, bir azletme işlemidir.” dedi. CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel ise, “Bu yasayı AYM’ye götüreceğiz.” ifadelerini kullandı.