Vali Yardımcısı eşliğinde baskın yapılan Bayburt'un ilk ve tek özel okulu Aba Koleji, herhangi bir gerekçe gösterilmeden ve süre belirtilmeden Bayburt Belediyesi Zabıta ekiplerince mühürlendi. Okulların açılmasına bir ay süre kala okula gerekçesiz mühür vurulması tepki topladı.
Okul Avukatı Evren Murat Öztekin, konu ile alakalı yaptığı açıklamada, mühürleme olayına karşı hukuki süreci başlatacaklarını, bu hukuka aykırı işlemde sorumluluğu olan tüm yetkililer hakkında da suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.
Millet'in haberine göre, ülke terörün pençesindeyken AKP hükümetinin hedefi Türkiye’nin yüzakı olan eğitim kurumları… Gün geçmiyor ki bir şehirden polis eşliğinde baskın haberi gelmesin. Anaokulundan liseye, dershanelerden öğrenci yurtlarına uzanan zulüm her kesimden insanın tepkisini çekiyor. Merdivenlerin adım adım sayıldığı, tabelaların mezura ile ölçüldüğü, veli tarafından hediye edilen papağanın bile sürgün edildiği baskınları Milli Eğitim bürokrasisinin en tepesindeki isim olan Müsteşar Yusuf Tekin skandal sözlerle savundu.
Müsteşar Tekin, Anayasa’ya aykırı olduğu hukuk adamları tarafından vurgulanan baskınlara skandal sözlerle destek verdi. Devletin resmi haber ajansı Anadolu Ajansı’na konuşan Tekin’in ilk çelişkisi; baskın yapılan kurumların nasıl seçildiğini anlatırken başladı. Hukuksuz talimatları uygulayan bürokratların, müebbetle yargılanabileceğini vurgulayan hukukçulara rağmen, bu talimatlı baskınlara kılıf bulmaya çalışan Tekin, Türkiye’de faaliyet gösteren diğer büyük okul zincirlerine nasıl bir denetim uygulandığını açıklayamadı.
POLİSLE AMA BASKIN DEĞİL!
Tekin’in skandal açıklamalarından birisi ise; okullara baskın değil denetim yaptıklarını söylemesi oldu. Müsteşar, “Denetimler, bir baskın değildir. Rutin denetimdir” dedi ama; okullara onlarca polis eşliğinde gidildiğini de görmezden geldi. Özellikle kayıt döneminde velilere yönelik algı oluşturmak için, polisler eşliğinde anaokullarına bile baskınlar düzenlenmişti.
AYM KARARINI DA TANIMADI
Tekin, açıklamasında denetimleri Anayasa’nın kendilerine verdiği yetkiyle yaptıklarını vurgularken, sonraki cümlesinde ise bir skandala daha imza attı. Müsteşar Tekin, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği dershanelerin kapatılması yasasını da tanımadığını açıkça ilan ederek; “1 Eylül'den itibaren dershanecilik faaliyeti yapan hiçbir kurumumuz kalmayacak. Bunlardan özel öğretim kurumu ya da herhangi bir özel okula dönüşmek isteyen dershanecilere, gereken kolaylığı yapacağız. Ama onun dışındakiler dershane olarak, faaliyetlerine devam edemezler" ifadelerini kullandı.