17 yıl önce dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in koltuğuna oturan, 23 Nisan 1999’un Başbakan’ı Kemal Tuğrul Sümer bugün 28 yaşında.
İstanbul’da bir yapım şirketinde çalışan Sümer, motosiklet tutkunu. Fırsat buldukça motosikletle gezip videolar çekiyor ve Youtube’daki Kemal Tuğrul Sümer kanalına yüklüyor. Videolarını binlerce kişi izliyor.
1999 yılında Başbakan koltuğuna oturduğunda Ankara Balgat İlköğretim Okulu 5’inci sınıf öğrencisi olan Kemal Tuğrul Sümer daha sonraki eğitim hayatını, “Sanırım aklımın başımda olduğu son seneydi çünkü sonrasında bol bol okul değiştirdim” diye yorumlayarak şunları söylüyor:
“Çeşitli liselerde de okuduktan sonraki üç senelik liseyi beş sene de bitirdim. 2007 yılında Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim ve Tasarım bölümüne o zamanın Rektörü Ali Doğramacı’nın da iyi niyeti sayesinde şehit çocuğu olduğum için burslu girdim. Ali Doğramacı’nın iyi niyeti sayesinde diyorum çünkü şehit ailelerinin özel okullarda ücretsiz eğitim görmesi ile ilgili kanun sadece lise öğreniminin sonuna kadar olan süreyi kapsıyor. Gönül ister ki benimle aynı durumda olan tüm arkadaşlarımıza kanunen bu imkân sağlansın. Tabii ben iyi değerlendiremedim, üniversitedeki 9’uncu senemin ortasında bursum kesildi. Son üç dersim kaldı. Kısmetse yakında mezunum. Eğitim konusunda güzel bir örnek değilim sanırım.”
“BÜYÜMÜŞ DE KÜÇÜLMÜŞ BİR ÇOCUKTUM”
Sümer, 23 Nisan 1999 gününü şöyle anlatıyor:
“Açıkçası o yaşlarımda büyümüş de küçülmüş denilen çocuklardandım. Bu durum sanırım hocalarımın dikkatini çekti ki, beni MEB seçmelerine soktular. Mülakata falan girip birkaç soru cevapladım. Bu özelliğimin yanı sıra sanırım şehit çocuğu olma sıfatımın biraz da faydası oldu. Çünkü o dönem Abdullah Öcalan yeni yakalanmıştı ve siyaset bu işler üzerinden yürüyordu. Henüz gündem için uygundum. Hatta hocalarımın bana ezberlettiği konuşmanın dışında terör konusuna da değinmiştim.”
Dönemin Başbakanı ile görüşmesiyle ilgili ise, “Bülent Ecevit ile standart şeyler koştuk. ‘Hangi okula gidiyorsun? Kaç yaşındasın? Ne olmak istiyorsun?’ gibi... Öyle oturup iki lafın belini tabii ki kırmadık. Allah rahmet eylesin. O zaman savaş pilotu olmak istiyordum, olamadım” diyor.
“Bir günlük ‘Başbakan olma deneyimi’ size bir şey kattı mı?” sorusunu ise “Ertesi iki gün okulda hocalar ‘aferin’ dedi. Bilmiyorum, belki o koltuğa oturan diğer arkadaşlara bir şeyler katmıştır. Bana aradan 17 yıl sonra gazete haberi olmaktan başka hiçbir şey katmadı açıkcası” diye cevaplıyor.
KAYNAK: HÜRRİYET