ABD’nin devlet radyosu NPR’dan deneyimli gazeteci Robert Siegel, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümünde, Erdoğan ve AKP hükümeti tarafından itham edilen Fethullah Gülen’i ziyaret ederek bir röportaj gerçekleştirdi. “Bugüne kadar bütün darbelere karşı oldum” diyerek sözlerine başlayan Fethullah Gülen, 15 Temmuz’la ilgili şu çarpıcı tespitte bulundu: “Ordu için duyduğum saygı bir yana, her zaman müdahalelere karşı oldum. Eğer [15 Temmuz’u yapan] o askerlerden herhangi biri beni arayıp planını anlatsaydı, ‘Cinayet işliyorsunuz’ derdim.”
Türkiye’nin geleceğinden endişe ettiğini fakat yine de biraz umudu olduğunu belirten Fethullah Gülen, “Eğer bana son arzum sorulsaydı, bütün bu acılara ve binlerce masumun baskı altına alınmasına sebep olan kişinin yüzüne tükürmek isterdim” dedi.
NPR'ın Gülen'le röportajı esnasında çekilen fotoğrafı.
NPR’ın websitesinde yayınlanan röportaj kesitinde Gülen’in ifadeleriyle öne çıkan başlıklar şöyle:
’15 Temmuz’daki askerleri tanımıyorum’
“15 Temmuz darbesine kalkışanları bilmiyorum. Beni biliyor olabilirler, bazı sohbetlere katılmış olabilirler – bir fikrim yok. Binlerce insan buraya ziyarete geldi, aralarında 50 milletvekili, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eski Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu gibileri vardı. Bu sebeple birçok insan beni bilebilir ama ben onları bilmiyorum.
“Bir başka nokta, burada, Türkiye’den binlerce kilometre uzakta yaşıyorum. Bazı askerler darbeye karar vermiş, ve o gece olup bitenlere dair hükümetin anlattıklarındaki soru işaretleri ve şüphelere rağmen, diyelim ki iddialarında bir ciddiyet arayacağız, açıkçası şaşkınlık içindeyim. İddialar doğru olsaydı ve eğer o askerlerden biri beni arayıp planlarından bahsetseydi, ona ‘Cinayet işliyorsunuz’ derdim.”
‘Yüzüne tükürmek isterdim’
“ABD’nin demokrasi ve hukukun üstünlüğü konusundaki itibarına önem verdiğini düşünüyorum ve eğer bu itibarı beni Türkiye’nin iddiaları ve taleplerine dayanarak sınır dışı etmekle riske atmaya heveslilerse, karşı çıkmam. İsteyerek giderim.
“Son yıllarımı yaşıyorum, ister beni öldürmeye karar versinler, ister zehirlesinler ya da idam cezasını geri getirip assınlar. Genç bir imamken, iki adamın idamında hazır bulunmuştum ve onlara son isteklerini sormuştum. Eğer bana son arzumun ne olduğunu sorarlarsa, bunca acıya ve binlerce insanın baskı altına alınmasına sebep olanın yüzüne tükürmek isterdim.”
‘Eğer Cemaat’te gizlilik varsa araştırılsın’
“Bütün her şeyi benim yönettiğim, insanlara bir şeyler yapın dediğim ve onların da bunu emir telakki etmeleri… Böyle bir şey yok. Bir milletvekiline dediğim gibi, eğer gizlilikle ilgili bir şüphe varsa, derin soruşturmalar ortaya koyup bunu açığa çıkarmalılar. Neyin bu kadar gizli olduğuyla ilgili bir fikrim yok, fakat onlar kanun adamlarını ve istihbarat servislerini gönderip bulmalılar. Bunu samimiyetle desteklerim.”
‘Türkiye durulana kadar kalırım diyordum ama…’
“Buraya taşınmadan önce, hep Türkiye’de yaşadım ve birçok zor duruma maruz kaldım ve yıllar içinde meydana gelen darbelerde hedef oldum. Türkiye’yi terk etmeyi asla gerçekten istemedim fakat kalp rahatsızlıklarım vardı ve Mayo Kliniği’ndeki bir kardiyolojist buraya gelmeme ısrarcı oldu. Böylece buraya geldim ve ben hastanedeyken Türkiye’deki bir savcı hakkımda bir dava açtı, arkadaşlarım olaylar yatışana kadar burada kalmamı tavsiye ettiler fakat hiç yatışmadı.
“Amerikan medyasına konuşurken Amerikalılara göstermelik olarak söylüyorum gibi algılanmasın ama her zaman demokrasisi ve dünyaya yaptığı liderlik sebebiyle ABD’ye hayranlık duymuşumdur. Burada özgürlüğe sahibim ve bunun için burada kaldım. Ve birkaç yıl sonra, kalıcı oturumumu aldım ve böylece hâlâ buradayım ve bunun makul bir karar olduğunu düşünüyorum.
“Buradaki kampın dışına pek çıkmıyorum, sakinliği tercih ettiğim için sadece hastaneye gidip geliyorum.”
‘Erdoğan yanılıyor…’
“[Erdoğan] eğer beni yok edebilirse, hareketin içindeki herkesin dağılacağını düşünüyor. Erdoğan eğer benden kurtulursa, benim sonumun hareketin sonu olacağını düşünüyor. Çok yanılıyor. Bizler ölümlüyüz, bir gün öleceğiz. Fakat bu bir sevgi ve insanlığa adanmışlık hareketi ve inşallah, mantığını ve özgür iradesini kullanan insanlar bu büyük işi devam ettirecektir.”
‘Türkiye, Amerikan Anayasasını model almalı’
“Ben ne sosyologum ne de psikolog fakat Türkiye’nin dünyadan izole bir şekilde bir sorunlar girdabında olduğunu görmek için bunlardan biri olmanıza gerek yok. Diplomasi çıkarlar ve yararlar ile yer değiştirdi.
“Bütün dünya buna şahit oldu. Bu perspektiften, Türkiye için parlak bir gelecek görmüyorum. Bu bana acı veriyor fakat biraz umudum var, daha iyi olması için dua ediyorum. Bereketli bir ülke, NATO’nun bir üyesi ve Avrupa Birliği adayıydı. Demokraside ilerleme, çeşitlilik fikrine saygı… bunlar bizim istediklerimiz.
“Türkiye çok kültürlü bir ülke. Demokrasi böyle bir sosyal temeli olan bir ülke için ideal bir sistem diye düşünüyorum. Benim görüşüm herkesin rahatlıkla neye inanıyorsa onu yaşayabilmesi gerektiğine olan inancıma bağlı ve bu ancak gerçek bir demokratik çevrede olabilir. Görüşlerim ısrarcıyım ve söylediğime ciddi anlamda inanıyorum.
“Ayrıca, daha önce de başkalarına söyledim Türkiye Anayasası, Amerikan Anayasasını model almalı. Amerika homojen olmayan bir ülke ve 300 milyondan fazla insan böyle bir anayasa ile idare ediliyor. Türkiye için daha verimli olacaktır.”