Patrick Kingsley imzalı haberde Yunan hükümetinin, Türkiyeli siyasi sığınmacıları sınır dışı etmekle suçlandığı belirtildi ve iadenin nasıl gerçekleştiği tanıkların anlatımıyla detaylı şekilde incelendi:
“24 Mayıs günü sabahın erken saatlerinde, bir gazeteci, ülkesinde aldığı uzun hapis cezasından kurtulmak için Türkiye ve Yunanistan’ı ayıran nehri geçerek sınırın öte yakasındaki polis merkezine sığınma başvurusu yaptı. İki insan hakları derneğine göre, gazeteci Murat Çapan, saatler sonra hala polis ofisindeydi. Ama silah zoruyla döndürüldüğü Türkiye’deki bir polis merkezi…”
İKİ KEZ YAŞANDI
Haberde Yunan hükümetinin bu olayı inkâr etmesine rağmen insan hakları örgütlerinin somut bilgiler verdiğinin altı çiziliyor. Örneğin Yunanistan merkezli insan hakları örgütü Hellenic League for Human Rights (HLHR) ve Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH) yetkilileri, Türkiye’deki zulümden kaçan kişilerin 24 Mayıs ve 2 Haziran olmak üzere iki kez geri gönderildiğini söylüyor.
ÇOCUKLARI DA GERİ GÖNDERDİLER!
HLHR aralarında 7 çocuğun da bulunduğu 17 zorla iade vak'asını belgeledi. Kuruluşa göre bu iadeler belli bir metodla yapılmış. Yunan polisi sığınmacıları bir kamyonete bindirerek silahlı maskeli adamlara teslim edeceği buluşma noktasına götürdü. Bu silahlı adamlar da mültecileri bir bota binmeye zorladı ve Meriç nehri üzerinden Türkiye’ye geri gönderdi.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği bu iddialardan büyük endişe duyduklarını açıkladı.
Yunan hükümet yetkililerine göre bu yılın başından beri siyasi sığınma isteyen ve Meriç nehrini geçen 200’den fazla Türkiyeliye ülkeye giriş izni verildi. Ancak insan hakları savunucuları hükümetin artık Türk sığınmacıları geri göndermeye odaklandığı konusunda endişeliler.
HLHR’nin başkanı Kleio Papapantoleon bir röportajında ‘Burada bir tavır değişikliği görüyoruz’ diyor.”
TÜRKİYE’DE DURUM “FENA”
Yunanistan’a yöneltilen suçlamaları ve Türk sığınmacıların uluslararası hukuka aykırı biçimde geri gönderilmelerini ayrıntılı şekilde anlatan The New York Times, Türkiye’deki insani krize de geniş yer ayırdı:
“Geçtiğimiz yaz yaşanan darbe girişiminden beri 140 binden fazla kişi ya işlerinden kovuldu ya da açığa alındılar. Bunların çoğu, hükümetin darbeyi planlamakla suçladığı Müslüman vaizle bağlantılı oldukları sanılan kişiler. Yaklaşık 45 bin kişi tutuklandı, aralarında 120 de gazeteci bulunuyor.”
İKİ KAPAĞA TERÖRİZM SUÇLAMASI: 22,5 YIL
“Nokta adındaki siyasi derginin editörü Murat Çapan 22,5 yıl hapis cezası almıştı, Türkiye’ye iade edildiği gibi de tutuklandı. 2015 yılında yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştiren iki kapakla ilişkili olarak terörizm suçlamalarından mahkûm oldu.
Bu kapaklardan birinde Erdoğan’ı, bir Türk askerinin tabutu önünde neşeli bir şekilde selfie çekerken tasvir eden bir kolaj bulunuyordu. Diğeri ise Erdoğan’ın seçim zaferinden sonra bunun iç savaşa neden olacağını anlatan kapaktı.”
YUNANİSTAN ANKARA’YI TESKİN ETMEYE Mİ ÇALIŞIYOR?
“Bayan Papapantoleon’un kurumu HLHR’nin bir korkusu var: Çapan ve diğer Türklerin iadeleri, darbeden bir gün sonra ülkeye sığınan 8 Türk askerini geri vermeyi reddeden Yunan hükümetinin Türk mevkidaşlarını teskin etme çabası olabilir. Yunan hükümeti askerleri yüksek mahkemenin aldığı karar nedeniyle iade edememişti ve bu iki ülke arasında küçük diplomatik krize neden olmuştu. Bayan Papapantoleon’a göre son dönemdeki iadeler daha fazla krizden kaçınmak için olabilir.
MASA ALTI ANLAŞMASI MI?
‘Haksız sınır dışı’ hukuki tabirini kullanan Papapantoleon, ‘Aklıma gelen şu: Sınırda geri gönderme, durumu yargıya intikal etmeden kotarma çabası olabilir, bu masa altında yapılan bir anlaşma mı yoksa Yunan hükümetinin Ankara’yı rahatlatmak için kullandığı bir yöntem mi, bilmiyorum''
Aktifhaber
