Manisa T Tipi Cezaevinde Kovid-19’a yakalandıktan sonra dün hayatını kaybeden Bülent Arınç’ın lise arkadaşı Nusret Muğla‘nın (85) cenazesi Manisa Hatuniye Camii’nde ikindi vaktinde kılının cenaze namazından sonra Manisa Kırtık Mezarlığı’na defnedildi.
Dualarla uğurlanan Nusret Muğla, Manisa’da ayakkabı dükkanı olan, yıllarca esnaflık yapmış, şehrin tanınan ve sevilen simalarından biriydi. Bank Asya’ya para yatırdığı, Manisa’daki Feza Derneği’ne üye olduğu ve Nevbahar adlı grup kurdukları için Eylül 2016’da tutuklanan ve 7 ay Manisa T Tipi Cezaevinde kalan Muğla o dönemde kalp rahatsızlığı geçirdiği ve anjiyo olduğu için tahliye edildi. 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan ve tutuksuz yargılanan Muğla, cezası onayladığı için 6 Ocak 2021’de yeniden cezaevine girdi.
BÜLENT ARINÇ: HAKKINI HELAL ET NUSRET AĞABEY
Milletvekilleri Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sezgin Tanrıkulu, Mustafa Yeneroğlu gibi isimlerin Adalet Bakanlığı’na yaptığı çağrılara rağmen tahliye edilmeyen Muğla, kalp, tansiyon, romatizma, prostat, böbrek sorunları ve beyinde denge bozuklukları hastalıkları nedeniyle günde 14 ilaç kullanıyordu.
Cumartesi günü korona teşhisi nedeniyle hastaneye kaldırılan Muğla, dün hayatını kaybetti. Nusret Muğla’nın liseden arkadaşı olan eski Meclis Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Twitter hesabından uzun bir açıklama paylaşarak “Nusret Ağabey hakkını helal et” dedi.
HASTALIKLARINA RAĞMEN CEZAEVİNDE KALABİLİR RAPORU VERİLDİ
Nusret Muğla cezaevinde birçok hak ihlaline maruz kaldı. Tutuklu bulunduğu süre içinde Manisa Şehir Hastanesi doktor heyetine götürülen Nusret Muğla’ya düz bir yerde olmak koşuluyla ‘cezaevinde kalabilir’ raporu verildi.
Hapse girdiği ilk dönemde kalp ilaçları geciktirilen Muğla, aralık ayında bir telefon görüşünde oğluna ‘kaloriferlerin yanmadığını, soğukta battaniyeyle oturduklarını söyledi. 14 kişilik koğuşlarda 22 kişiyle yaşayan ve kişisel ihtiyaçlarını tek başına göremeyen Muğla, görüş günlerine tekerlekli sandalyeyle ya da gardiyanların kolunda getiriliyordu.
Bold Medya’ya konuşan Nusret Muğla’nın oğlu Mustafa Said Muğla, “Babam bize hep iyi olduğunu söylüyordu. Orada ne eziyetler çektiği kıyafetlerinden belli. Normal bir hayatta ölse dersin ki kronik rahatsızlıkları vardı ama yanımızdaydı, bakıyorduk, ilgileniyorduk. Babam hep bizi kandırmış telefonlarda. ‘İyiyim, iyiyim, bakılıyoruz burada, sıkıntımız yok’ diye ama çok çekmiş. Kıyafetlerinden, eşyalarından belliydi. Kutu kutu hapları vardı. İki kutu dolu” dedi.