Norveç'ten Hizmet Hareketi'yle ilgili önemli tavsiye kararı

Norveç Adalet ve Kamu Güvenliği Bakanlığının Hizmet Hareketiyle bağlantısı bulunan ve bu ülkeye sığınmak zorunda kalan kişilerle ilgili genelgesinde dikkat çekici ifadeler bulunuyor.

SHABER3.COM

Norveç'te Adalet ve Kamu Güvenliği bakanlığı tarafından ''GI – 15/2017 – Göçmenlik Kanunu 28’nci maddesinin uygulaması ile ilgili talimat – Gülen hareketine (iddia edilen) bağları sebebiyle zulmedilme riski taşıyan ve sığınma için başvuranlar.'' başlığıyla yayınlanan genelgede öncelikle ülkedeki genel atmosfer ve hizmet hareketi mensuplarının durumu özetlendi.

''Bu talimatın amacı bu gruptan (hizmet hareketi) Göçmenlik Kanunu’nun 28. maddesine dayanarak yapılan iltica başvurularının hangi esaslara göre değerlendirileceğini belirlemektir.'' denilen genelgede ''UDI (göçmen idaresi), Türkiye’deki kapsamlı politik değişimlerin ve ülkede genel olarak kötüye giden insan hakları durumunun Norveç’te sığınma talep eden yeni bir gruba yol açtığını vurgulamaktadır'' ifadesine yer verildi.

İŞLEMLER HIZLANDI

Bu genelgenin yayınlanmasının ardından başvuruda bulunan kişilerin işlemleri hızlandığı belirtilirken kısa sürede oturum başvurusu kabul edilen başvurucular olduğu belirtiliyor.

'AİLELERİ VE KENDİLERİ NORVEÇ'TEN KORUNMA ALMA HAKKINA SAHİPTİRLER'

Genelgede şu ifadeler yer alıyor:

''UDI’ye göre bu kişiler tutuklanma, hapis cezası, işkence ve mahkumiyet riski taşımaktadır ve bundan ötürü Göçmenlik Kanunu’nun 28. maddesi birinci paragrafının (a) harfi gereğince korunma hakkina sahiptirler. Bazı durumlarda aktif “Gülenciler”’in aile üyeleri de korunma hakkına sahiptirler. UDI şimdiye kadar Norveç’te korunma talebinde bulunanların çoğunun yurt içinde ve yurt dışında bulunan Gülen okulları ve kolejlerinde öğretmenlik yapmış olan ya da bu kurumlarla mesleki bağları olan insanlar olduğunu belirtmektedir. UDI’nin tecrübesine göre başvuruda bulunanların kimlik belgeleri ve Gülen hareketi ile bağlarını teyit eden belgeleri bulunmaktadır. Mayıs 2017 başı itibarıyle UDI Türk vatandaşlarından 89 iltica başvurusu almıştır, fakat UDI’nin gelecekteki uygulamalarına bağlı olarak bu kategorideki başvuru sayısı artabilir.''

UDI’NİN ÖNERİSİ

Genelgede şöyle deniliyor:

''UDİ’nin önerisine göre, Gülen hareketi ile bağlılığı muteber kaynaklarla ortaya konan sığınma başvurucuları, ya da Türkiye’deki otoriteler tarafından böyle bir bağ ile suçlandığını ve bu gerçek veya iddia edilen bağ sebebiyle Türk otoriteler tarafından zulüm görme riski taşıdığını gösterebilen insanlar, Göçmenlik Kanunu’nun 28. maddesinin birinci paragrafının (a) harfi gereğince korunma hakkına sahiptirler.''


TALİMATLAR
Genelgenin talimatlar bölümü başvuruların nasıl değerlendirileceğine dair yönerge hükmü taşıyor ve 5 maddeden oluşuyor:

1.Bütün mülteci başvuruları Göçmenlik Kanunu’nun 28. maddesi birinci paragrafının (a) ve (b) harfleri gereğince somut ve bireysel olarak değerlendirilecektir, değerlendirme ise başvuranın faaliyetleri, geçmişi ve profili ve geri dönmesi durumundaki ne tür tepkilerle karşılamayı riske ettiği ele alınarak yapılmalıdır. Bununla birlikte Gülen hareketi ile somut (veya iddia edilen) bir bağı olmak veya bu hareketin prensiplerine sempati duymak 28. maddede belirtilen korunma hakkına genel anlamda herkesin sahip olduğu anlamına gelmez.

2.Değerlendirilmesi gereken, geri dönme durumunda geleceğe yönelik tepkilerin riskidir. Artık darbe girişiminin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti. Dolayısıyla UDI Türk hapishanelerindeki ve nezarethanelerindeki ihlâllerin hangi ölçekte olduğunu ve belli profillerin özellikle hassas durumda olup olmadıklarını içerecek şekilde Türkiye’deki durumu ve gelişmeleri yakından takip etmelidir. Başvurunun sonuçlanmasında belirleyici olacağı düşünüldüğünde, UDI Landinfo’dan ve Türkiye’deki Norveç dışişleri birimlerinden yeni ve güncel bilgi temin etmeyi değerlendirmelidir.

3.Prensip olarak hakkındaki iddiaları mümkün olduğunca kanıtlamak başvuranın sorumluluğundadır. Yetkililer korunma talebinde bulunan kişiden ilgili bilgileri ortaya koymasını talep etme hakkına sahiptirler. UDI, başvuranın iddialarını destekleyecek belgeleri mümkün olduğu ölçüde sunmasını talep etmelidir.

4.Temmuz 2016 ayında Türkiye’de gerçekleşen darbe girişimi demokratik bir şekilde seçilen bir hükümete karşı yapılan bir saldırıdır. Darbe girişimiyle bağlantılı olarak cezai eylemlere katıldığı veya yardım ettiği sebebiyle ileriye dönük cezai kovuşturma korkusu yaşadığını öne süren başvuranlar için UDI, 1951 Birleşmiş Milletler Mülteci Sözleşmesi kapsamında esasın olup olmadığını, beklenilen cezanın Göçmenlik Kanunu’nun 28. madde birinci paragraf (a) harfi kapsamında zulüm olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini ya da cezai bir kararın Göçmenlik Kanunu’nun 28. madde birinci paragrafının (b) harfini ihlâl edip etmeyeceğini değerlendirmesi gerekmektedir. Böyle bir durumda sığınma şartlarının yerine geldiği kabul ediliyorsa, UDI’nin Göçmenlik Kanunu’nun 31. maddesinin birinci ya da üçüncü paragrafının hükümleri gereğince mülteci olarak değerlendirilme hakkının reddini değerlendirmesi gerekmektedir.

5.Darbe girişiminden bu yana çok sayıda Türk vatandaşı özel veya kamu sektöründeki pozisyonlarından azledildi. Bu durum tek başına “zulüm” kategorisinde değerlendirilmeyi temin etmez. Eylem veya eylemlerin Göçmenlik Kanunu’nun 28. maddesinin birinci paragrafının (a) harfine göre zulüm olarak değerlendirilmesi için, bahsi geçen kişi veya kişilerin Göçmenlik Kanunu’nun 29. maddesinin birinci paragrafının (a) veya (b) harfinde geçen zulüm tanımına denk düşmesi gerekmektedir.

6.UDI’nin GI-03/2016 nolu talimatla ilgili davalar hakkındaki yönergelerin uygulanıp uygulanmayacağı hakkında somut bir değerlendirme yapması gerekmektedir. (Temel ulusal çıkarları veya dış politika meselelerini etkileyebilecek olan davalar)

Türkçe Kaynak ve linki: fromturkey.com
Norveççe aslı ve linki: RESMİ SİTE

samanyoluhaber.com
<< Önceki Haber Norveç'ten Hizmet Hareketi'yle ilgili önemli tavsiye kararı Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER