Bugünkü yazımın konusu olan Türkiye Büyükelçiliği'nin Nijerya’da yapmış olduğu ve kesinlikle bizim tarafımızdan kabul edilemeyecek olan istihbarat çalışmaları.

Geçtiğimiz yıl Türkiye'nin Nijerya Büyükelçisi Hakan Çakıl'ın Nijerya’daki Türk Okullarının kapatılması gerektiğini kamuoyuna duyurmasıyla başlayan olaylar, sonrasında Türkiye’deki Nijeryalı öğrenciler Türkiye'den sınır dışı edildi, iki Nijeryalı de öğrenci sebepsiz yere gözaltına alındı. Daha sonra da bu okulların Türk yetkililerce hükümet tarafından kurulmuş olan Maarif vakfına devredilmesi istendi. Bu vakıf Vahhabi fikirleri yaymak amacıyla Suudi Arabistan tarafından fonlandığı ortaya çıkmış bir vakıftır. 

Bu vakıf öyle de anlaşılıyor ki Erdogan’ın yurt dışı istihbarat faaliyetleri için de kullanılacak. Bu amaçla Abuja’da Hüseyin Öztunç ve 4 kişilik ajandan kurulmuş olan bir istihbarat çetesi, Nijerya’daki Hizmet mensuplarını takip edip onları Türkiye'ye kaçırma fırsatları aramaktadır. 

Geçenlerde Ufuk Diyalog vakfı tarafından aşırılığa karşı eğitim, barış ve sevgiyle mücadele adlı konferansta Hüseyin Öztunç tarafından içeriye gizlice yerleştirilen biri konferansta ayağa kalkıp Ufuk Diyalog vakfı lideri Fethullah Gülen'in bir terörist olduğunu ve Türkiye’de darbe yaptıklarını ve onları artık takip etmemeleri gerektiğini söyledi. Bu sadece onların yurtdışı Türklerin aleyhine yaptığı çalışmalardan biriydi. Bunlar Nijerya’daki Türk okullarına gidip gizlice fotoğraf ve video da çekiyorlar. 

Hüseyin Öztunç, elçilikte bir Sivil Toplum Örgütü olan MÜSİAD'ı temsil ediyormuş gibi görünmesine rağmen Türkiye adına yapılan istihbarat faaliyetlerinin başında bulunuyor. Bütün bunlara rağmen Büyükelçi Hakan Çakıl Nijeryalılarla alay eder gibi Türkiye'nin Nijerya’da hiçbir istihbarat faaliyetleri olmadığını söyleyebildi. 

Hakan Çakıl Türkiye vatandaşı olan Hizmet insanlarının doğan çocuklarına neden doğum sertifikası vermediklerini veya biten pasaportlarını neden yenilemediklerini de açıklasın. 

Bir grubu darbe yapmakla suçlamak kolay ama bununla ilgili kanıt ortaya koymak yerine Hizmet insanlarına yönelik tehdit, şantaj ve onların kurdukları müesseseleri ortadan kaldırmak için ellerinden geleni yapıyorlar.

Nijeryalılar olarak Hüseyin Öztunç gibi elçilikte vize işlerine kadar bakıp mobilya sattığını söyleyen birinin, Nijerya halkının yüzünü eğitim ve sağlıkta güldüren yatırımları yok etmesine izin mi vereceğiz? 

Tabi ki hayır. Burası Nijerya, Türkiye değil. Bu yüzden Hüseyin Öztunç gibiler güvenlikten sorumlularca sorgulanmalıdır.