Avrupa Birliği'ne (AB) üye 14 ülke, Akdeniz'de kurtarılan göçmenlerin paylaşılması için Almanya ve Fransa tarafından teklif edilen "dayanışma mekanizmasını” kabul etti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 28 üye ülkenin dışişleri ve içişleri bakanlarını bir araya getiren Paris'teki zirvenin sonucunu bu şekilde kamuoyuna duyurdu.
Macron 14 ülkeden sekizinin de yeni mekanizmaya "aktif" katılım sözü verdiğini belirtti.
HANGİ ÜLKELER AKTİF DESTEK VERECEK?
Uluslararası haber ajansı Reuters'in Fransız hükümet çevrelerine dayandırdığı haberine göre bu ülkeler Almanya ve Fransa’nın yanı sıra Portekiz, İrlanda, Finlandiya, Litvanya, Hırvatistan ve Lüksemburg.
Macron, Paris'te yaptığı açıklamada diğer ülkeleri de Akdeniz'de kurtarılan göçmenlerin paylaşımıyla ilgili mekanizmaya katmak için adımlar atacaklarını söyledi.
Teklife karşı çıkan ülkelerin başında İtalya geliyor. Roma, Akdeniz’de göçmenleri kurtarma gemilerinin limanlarına yanaşmasına izin vermiyor.
İTALYA ZİRVEYE KATILMADI
İtalya ve Malta geçen hafta Finlandiya’daki Avrupa Birliği içişleri bakanları zirvesinde sözkonusu teklifi reddetmişti. İtalya İçişleri Bakanı Matteo Salvini, Paris'teki zirveye de katılmadı.
Macron zirve öncesinde de Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi ve Uluslararası Göç Örgütü Başkanı Antonio Vitorino ile bir araya geldi.
Grandi ve Vitorino zirvede alınan kararı memnuniyetle karşıladıklarını belirterek, "Bu durumda ortak hareket edilmesi herkesin çıkarınadır." ifadelerini kullandı.
ALMANYA ÖNCÜLÜK ETTİ
Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas zirve öncesinde yaptığı açıklamada yeterince sayıda ülkenin katılım göstermesi halinde AB'nin Akdeniz'deki kurtarma girişimlerine uyguladığı blokajın kaldırılabileceğini söylemişti.
Maas, İtalya ve Malta'nın göçmen yükünün azaltılması için ise Avrupa iltica sisteminin değişmesi gerektiğini belirtmişti.
31 yaşındaki Alman kaptan Carola Rackete, 42 mültecinin bulunduğu gemiyi İtalya'nın yasağına rağmen Lampedusa Limanı'na yanaştırarak Avrupa kamuoyunun dikkatini Akdeniz'deki göçmen trajedisine çevirmişti.
GÖÇMENLER BU MÜJDEYİ ALMAN KAPTAN RACKETE'YE BORÇLU
Haziran ayında iki hafta boyunca Akdeniz'de bekletilen Sea-Watch 3 gemisine yanaşma izni vermeyen İtalya, kurtardığı göçmenlerle izinsiz olarak Lampedusa Limanı'na yanaşan geminin kaptanı Carola Rackete'yi gözaltına almış, yardım gemisine de el koymuştu.
Serbest bırakılan Rackete'ye, yasa dışı göçe yardım ve İtalya karasularını ihlal suçlaması yöneltilmişti. Rackete, ev hapsinde Der Spiegel dergisine mülakat vermişti.
31 yaşındaki kadın kaptan, 42 mültecinin bulunduğu "Sea Watch 3" yardım gemisinin dümenini kuralları, sınırları, kanunları hiçe sayarak İtalyan karasularına çevirdiğinde kendisini insan hayatının devletlerin siyasetinden daha değerli olduğu gerçeğinin harekete geçirdiğini söylemişti.
Almanya'nın haftalık haber dergisi Der Spiegel, İtalya'da hapse atılmayı göze alarak göçmenlere yardım eden kaptan Rackete'yi "Kaptan Avrupa" başlığı ile kapak yaptı.
"BEYAZ TENİM VAR, ZENGİN BİR ÜLKEDE DOĞDUM VE ..."
Rackete, İtalyan La Repubblica gazetesine, “Beyaz tenim var, zengin bir ülkede doğdum, doğru pasaportum var, üç üniversiteye gitme imkânım oldu ve 23 yaşında mezun oldum. Bu imkânlara sahip olmayan insanlar için ahlaki bir mecburiyet hissediyorum.” ifadelerini kullandı.
Rackete'nin, "Haksızlık kural olduğunda ona karşı direniş göstermek bir görevdir." ifadeleri Akdeniz'de ölüme terk edilen göçmenler için harekete geçilmesinde etkili oldu.