Eski ANAP Genel Başkanı Nesrin Nas, özgür basın olmadan halkların özgür olamayacağını belirtti. Nas, "Gazeteciler, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanamazlar, hatta yargılanamazlar." dedi.

Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara temsilcisi Erdem Gül'ün tutuklanmasının ardından tutuklu gazetecilerin serbest bırakılması için Silivri Cezaevi önünde başlatılan umut nöbetini, Nesrin Nas ve Meydan Gazetesi Ankara Temsilcisi Ömer Şahin devraldı.

"Demokrasilerin olmazsa olmazı özgür basındır." diyen Nesrin Nas, özgür basın olmadan halkların özgür olamayacağını belirtti. Nas, "Gerçek bir demokrasi gerçek bir hukuk devleti talebim olduğu için geldim. Buna ulaşmak içinde özgür bir basının olmadan olmayacağını bildiğim için geldim. Gazeteciler gazetecilik faaliyetleriyle ilgili tutuklanamazlar, hatta yargılanamazlar. Bu bir gazetecilik faaliyetidir. Gazetecilik faaliyeti doğrudan doğruya halkın haber alma ve halkın kendilerini yönetenleri denetleme eyleminin olmazsa olmaz aracıdır. Bunun için buradayım." şeklinde konuştu.

Burada herkesin adalet için çalışması gerektiğini belirten Ömer Şahin de, intikam peşinde koşmanın yeni kötülükler doğuracağını söyledi. Şahin, İzzetbegoviç'in "Hiç kimse intikam peşinde koşmamalı. Aradığımız adalet olmalı. Eğer intikam peşinde koşarsa bu yeni kötülüklerin kapısını aralar." sözünü de hatırlattı.

Gazetecilerin mesleklerini özgür bir şekilde yapabilmesinin herkesin dileği olduğunu aktaran Şahin, bütün demokratik ülkelerde bunun böyle olduğunu söyledi. Şahin, tutukluluk halinin istisnai bir hal olması gerektiğini, buradaki gazetecilerin hepsinin tutuksuz yargılanması gerektiğini belirten Şahin, şöyle konuştu: "Türkiye'nin tam anlamıyla demokratik hukuk devleti olması hepimizin ortak dileğidir. Gazeteciler bu çerçevede çok önemli. Biliyorsunuz toplumun nefes borusudur medya. Faaliyetlerini özgür bir şekilde devam edebilmesi gerekiyor. Gazetecilik faaliyeti bir suç değildir. Bundan şu anlam çıkmaz suç işleyen gazetecide olsa herkesin cezasını çeker. Adalet karşısında herkes eşittir. Ama gazetecilik faaliyeti suç değildir. Ergenekon sürecinde çok söylenen bir söz vardır bu günlerde pek akla gelmiyor. Tutukluluk hali istisnai bir haldir. Burada bulunan gazeteci arkadaşlarımızı tanıyorum örneğin Hidayet beyle 15 yıl önce beraber çalıştım. Erdem Gül 15-20 yıldan beri Ankara'da koridorlarda birlikte olduğumuz gazeteci bir arkadaşımızdır."
CİHAN