Elmabaş patka ve üveyik, Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) tarafından hazırlanan kırmızı listede nesli tehdit altında olan türler grubunda yer alıyor.
Gazeteduvar'dan Aynur Tekin'in haberine göre; bir türe nesli tehdit altında diyebilmek için o türün “hassas”, “tehlikede” ve “kritik düzeyde tehlikede” kategorilerinden birinde yer alması gerekiyor.
IUCN’nin hassas kategorisinde bulunan türlerden üveyik nüfusu son 40 senede yüzde 78, elmabaş patka nüfusu ise son 20 yılda yüzde 50 azaldı.
Avcılara göre, üveyik ve elmabaşların nüfusu arttı
Peki, görevi nesli tükenen türleri korumak olan Merkez Av Komisyonu niçin IUCN’nin verilerini dikkate almıyor? Doğa Derneği Biyoçeşitlilik Araştırma Koordinatörü Şafak Arslan, bu soruyu şöyle yanıtlıyor: "Avcılar, kış ortası sukuşu sayımlarına göre üveyik ve elmabaşların nüfuslarının arttığını ileri sürüyor. Merkez Av Kurulu da, av kararını bunun üzerinden alıyor. Yayınladığımız bilimsel raporda ortaya koyduk ki kış ortası sukuşu sayıları tek başına bir türün popülasyonunu belirlemek için yeterli değil.
Bu bilimsel açıdan bütün kuş bilimcilerin üzerinde birleştiği bir gerçek. Fakat bu kararlar konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından veriliyor. Biz bilimsel verileri sunuyoruz ama kurulda bilimsel verileri değerlendirebilecek yetkinlikte kişiler yok. Bu yüzden ortak bir dil kurmak mümkün olmuyor."
Oy çokluğu avcılara ait
Hangi canlıların avlanabileceğine karar veren Merkez Av Komisyonu’nun 21 üyesi bulunuyor. Arslan bu üyelerden 11’inin avcı, avcı temsilcisi, av derneği üyesi ya da avlak sahibi olduğunu hatırlatıyor: "Türkiye’de 500 binden fazla silahlı ve ruhsatlı avcı var. Ama bunun neredeyse 4-5 katı kadar da yasa dışı avcı var. Dolayısıyla oy çokluğuyla karar alınan bir komisyon içerisinde biz ne kadar veri sunarsak sunalım canlıların lehine bir karar alınması mümkün olmuyor ve bilimsel veriler görmezden geliniyor."
Karar yargıya gidecek
Türkiye’nin taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’nin 6. ve 8. maddeleri gereği nesli tehlike altındaki türleri korumayı taahhüt ettiğini hatırlatan Şafak Arslan, doğa koruma örgütlerinin kararı yargıya taşıyacağını ifade etti.