MÜNİH (CİHAN)- Almanya'da sekizi Türk olmak üzere toplam 10 cinayetin sorumlusu tutulan Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör hücresi hakkında görülen davada ifade veren Neonazi Tino Brandt, hakimi kandırdığını itiraf etti.
Davanın en tartışmalı isimlerinden biri olan Thüringen eyaleti istihbaratına çalışan eski muhbir Tino Brandt'ın, duruşmada verdiği ifadelerin yalan olduğunu itiraf ettiği ortaya çıktı. Konu hakkında Alman basınında yayınlanan dpa kaynaklı haberlerde Münih hapishanesinde çocuk istismarı iddiasıyla gözaltında tutulan Brandt'ın alkollü araç kullanmaktan kısa süre ceza alan bir koğuş arkadaşına davada yalan söylediğini anlattığı kaydedildi.
Aşırı sağcı Thüringer Heimatschutz ağını kuran Brandt ile Stadelheim hapishanesinin avlusunda geçen Temmuz ayında karşılaşan vatandaş, dpa haber ajansına NSU terör hücresi üyelerinin arkadaşı Brandt'ın neler anlattığını yazılı olarak bildirdi. Buna göre Brandt, şahit olarak katıldığı NSU davasında sadece savcılığın ve mahkemenin bildiklerini tekrarladı. Aslında daha fazla soruya cevap verebileceğini, fakat bunu istemediğini anlatan eski muhbir, "Ben arkadaşlarını satan hınzır değilim." dedi. Duruşmaya ifade vermeye çağrılan şahitler doğruları ve tüm bildiklerini söylemek zorundayken, Brandt hakkında soruşturma açılmaması için 'hatırlamıyorum' ifadelerini kullandı.
Alman basınına yansıyan ifadelere göre, 1998 yılında saklanan NSU üçlüsünün 2000 yılında tekrar Thüringer Heimatschutz ağına katılmasını istemiş, ancak Uwe Mundlos, Uwe Böhnhardt ve Beate Zschaepe'den oluşan üçlü, "Yapacağımız daha iyi şeyler var. Kurtarma çalışmalarının zamanı geldi." şeklinde cevap verip teklifi geri çevirmiş. Bugün hâlâ ülkesi için çalıştığını ve kültürlerinin 'sarımsak kokan Selefiler tarafından yok edildiğini' iddia eden Brandt, terör üçlüsünün halkı ve yurtlarını korumakta ısrar ettiklerini anlatmış. Brandt koğuş arkadaşına ayrıca üçlü ile telefon kulübelerinden nasıl gizlice konuştuklarını da bildirmiş. Mahkeme tarafından ifadeye çağrıldığında hasta olduğunu yalanını uydurduğunu da koğuş arkadaşına anlatan Brandt, istihbarat birimine de hikaye anlatıp iyi para kazandığını söylemiş.
Bu iddiaların doğruluğu ispatlanırsa Brandt'ın, Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'ni aldatmaktan alabileceği bildirildi. CİHAN