28 Şubat sürecinde, hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasıyla 103 kişi hakkında açılan davanın 77. duruşması devam ediyor. Mahkeme başkanı, 28 Şubat 1997'den sonra yapılan Bakanlar Kurulu tutanağını okudu. Tutanakta dönemin Başbakan'ı Necmettin Erbakan'ın 'irtica konusunu hükümete izafe etmeye kalkışmanın medyanın bir oyunu' olduğunu söylediği belirtildi.
Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, 28 Şubat 1997'de Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonrası 13 Mart 1997'de yapılan Bakanlar Kurulu'nda yaşananlar okundu. 25 sayfalık Bakanlar Kurulu tutanağı naip hakimler tarafından incelenerek 4 sayfaya düşürüldü. Tutanakta ayrıca Devlet Bakanı Abdullah Gül'ün Antalya'da, Yıldırım Aktuna'nın ise Küba'da olduğu belirtildi. Tutanağın birinci sayfasında gündemin birinci maddesinin Milli Güvenlik kararları olduğu ve MGK'nın basına yaptığı açıklamalar ile Bakanlar Kurulu'na bildirilen kararların Devlet Bakanı Lütfü Esengün tarafından okunduğu kaydedildi.
Tutanakta, Esengün'ün yazıları okumasının ardından dönemin Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in söz aldığı belirtildi. Tutanağa göre ise Çiller'in şu ifadeleri kullandığı kaydedildi: "Türkiye'nin çok ciddi bir dönemden geçtiğini, MGK'nin Anayasa'da yeri olan bir kurul olduğunu, bu kararlarla ortaya çıkan hususların gereğinin yapılacağını, alınacak tedbirlerin kısa, orta ve uzun vadeli olarak düşünüleceğini, kısa vadeli olanların hemen uygulamaya konulacağını, bu çalışmaların ciddiyetle yürütülmesi gerektiğini, kamuoyuna da bu meseleler üzerine ciddiyetle gidildiği mesajının verilmesi gerektiğini belirtmişleridir.
ORTAMI BOZMAYA HAZIR BİR MEDYA VE ONLARLA İŞBİRLİĞİ HALİNDE BAZI KESİMLER BULUNUYOR
Demokratik rejimin hükümet üyeleri olarak herkes üzerine düşeni yapması gerektiğini, ortamı bozmaya hazır bir medya ve onlarla işbirliği halinde bazı bazı kesimlerin de olduğunu göz önünde bulundurarak bu durumun aşılması gerektiğini, hükümetin işbirliği içinde tabana da hakim olunarak, hükümet icraatları öne çıkarılacak bir atmosfer sürdürülmesi gerektiğini belirtmişlerdir."
'BU İŞİN 200 YILLIK MAZISI VAR'
Tutanakta Başbakan Necmettin Erbakan'ın ise şu ifadeleri kullandığı yer aldı: "Sayın Başbakan Yardımcısı konuyu fevkalade güzel ortaya koyduğunu, konuşmalara aynen katıldığını, tek kelime ilave veya çıkarmayı lüzum görmediğini, sadece bazı hususları teyiden bazı hususları ifade edeceğini, irtica konunusun bu hükümetle ilgili olmadığını, icraat ortada ve her şey Anayasa'ya uygun yapıldığını, irtica ve kaba softalık bir nevi hastalık olduğunu, bu Türkiye'ye has bir konu olmadığını, İsrail'de bu hastalığın Türkiye'den çok fazla olduğunu, Türkiye'de de bunun asla bugünün meselesi olmadığını, bu işin 200 yıllık mazisi olduğunu belirtmişleridir.
BU KONUYU HÜKÜMETE İZAFE ETMEYE KALKIŞMA MEDYANIN BİR OYUNUDUR
27 Aralık 1987'de Kenan Evren'in Cumhurbaşkanı, Turgut Özal'ın başbakan olduğu dönemde toplanan MGK'da irtica faaliyetlerinde alınması uygun tedbirler hakkında bilgi alınmış ve ek listede belirtilen tedbirlerin uygulanması hükümete bildirilmesine karar verilmiştir' denilerek 10 sene önce de aynı meselenin olduğunu, bu hükümetle ilgisi bulunmadığını, olayın bir toplumsal gelişme olduğunu, bu konuyu hükümete izafe etmeye kalkışmanın medyanın bir oyunu olduğunu ifade etmişleridir.
BAKANLAR KURULU VE BÜTÜN ÜYELERİ İRTİCA VE GERİCİLİKLE İLE MÜCADELEDE KESİNLİKLE KARARLIDIR
İBDA-C ve Cemalettin Kaplan'ın uzun filmlerin gösterildiğini, bunların tasvip gören hareketler olmadığını, bir avuç insandan ibaret olduklarını, bu tür taşkınlıklar ve şuursuz hareketlerle mücadelenin hükümetin en samimi dileği olduğunu ifade ettikten sonra; yapılan tavsiyelerin isabetli hususlar olduğunu ve ülkeyi huzursuzluğa götürecek tahrik edecek davranışların asla faydalı olmayacağını, Bakanlar Kurulu'nun ve bütün üyelerinin irtica ve gericilikle ile mücadelede kesinlikle kararlı olduğunu, bu hususta gösterilmiş olan tekliflerin ciddi şekilde ele alınıp gerekenlerin yapılacağı talimatını vermişlerdir.
TÜRKİYE'NİN GÜVENLİĞİNDEN BAKANLAR KURULU'NUN SORUMLU, MİLLİ GÜVENLİK KURULU İSE İSTİŞARİ BİR KURUMDUR
Her bakanlığın kendisini ilgilendiren konularda çalışmalarına şimdiden başlayacağını ve konuların ciddi şekilde yürütülmesini bizzat Bakanlar Kurulu'nun takip edeceğini ifade etmişler ve konuların ciddi şekilde takip edilip yürütüleceği, ancak bunun bir tehdit ve zorlama altında yapıldığının imajının verilmemesinin gerektiğini, çünkü Türkiye'nin güvenliğinden Bakanlar Kurulu'nun sorumlu ve Milli Güvenlik Kurulu'nun ise istişari bir kurum olduğunu, hükümetin bu mesuliyete müdrik olarak görevde bulunduğunu, görevini dikkat ve itina ile yerine getireceğini, bu hususlardan bütün üyelerin hemfikir olduklarını ifade etmişler ve bu görevin dikkatli bir şekilde yerine getirilmesi talimatını vermişler ve ülkede huzurun sağlanması gerektiğini dile getirmişlerdir."
Tutanağın okunmasının ardından söz alan Çetin Doğan, "Bakanlar Kurulu kendi hür iradesi ile kendi kararını vermiştir. Hiçbir şekil bir tehdidin var olmadığı açıkça görülmüştür." dedi.
Söz alan Çevik Bir ise son MGK'larda 'paralel yapı' ile ilgili kararlar alınıp çalışmalar yapıldığını, 28 Şubat döneminde de aynı çalışmaların yapıldığını dile getirdi. CİHAN