Denetleyemedikleri medyanın varlığını sürdürmesini istemiyorlar. Bir de utanmadan “Hedef gazeteler değil” diye konuşuyorlar. Ana holdingi batırdığınız takdirde, o gazeteler yayın hayatına devam edebilir mi ya da bir başka soru:
Akın İpek biat etseydi, başına bu işler gelecek miydi?
Şems Ethem ya da gözü
yaşlı Erdoğan
Demirören gibi abat olurdu.
İddialar tutarsız… Zaten Akın İpek talep edilen bütün belgeleri devlet ile daha önceden paylaşmış.
Bunun altyapısını, 1 yıl önceden (8
Ağustos 2014),
havuz medyası vasıtasıyla hazırladılar. Türkiye’de basın, hiç bu kadar çamura batmamıştı. Siyasi iktidarın, kapattığı yolsuzluk dosyaları bir daha açılmasın diye böyle bir antidemokratik gayret içinde olmasını anlıyorum da gazeteciliğin bu pisliğe bulaştırılmasını hazmedemiyorum.
1 yıldır aynı iddialar tekrarlanıyor… Bu iddiaların cevapları da o zaman zaten verilmişti. Tatmin olmadıysanız,
baskın düzenlemek yerine insanları ifadeye çağırırsınız, noksanınızı tamamlarsınız. Ama amaç,
üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
(...)
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ