(...)

Kimse merak etmesin, 17 ve 25 Aralık yolsuzluk iddiaları bir gün soruşturulacak. Zaten zirvedeki bazı isimlerin telâşı buradan kaynaklanıyor. Devlette hiçbir şey kaybolmaz. Ama özellikle bu dosyaları takip eden polis ve savcıları “darbeci” diye suçlarsanız, bir gün gelir onlar da kendilerini bu dosyalarla savunurlar.

Mali Şube eksi Müdürü Yakub Saygılı bir açıklama yaptı. 17 Aralık değil 25 Aralık soruşturması sebebiyle tutuklu olduğunu söyledi. 25 Aralık, Yasin El Kadı, Bosphorus 360 ve Bilal Erdoğan ortaklığını da konu alan, havuz medyasına para toplamayı, Urla’daki villaları da kapsayan nüfuz suistimali ve yolsuzluk dosyası…

Yakub Saygılı diyor ki: “10 aydır tutukluyum ve iddianamenin yazılmasını bekliyorum. Ama dava açıldığında, bizim hazırladığımız 25 Aralık fezlekesi aleni olacak. Tam 1005 sayfalık fezleke. Yüzlerce GB’lik dinleme ve izleme kayıtları kamuoyuyla paylaşılacak. 25 Aralık dosyasının fezlekesi ve tüm ekleri, artık beni tutukladıkları dosyanın delilleri oldu. Savcı, hard diski açtığında, eminim ‘Keşke açılmasaydı’ demiştir. 25 Aralık delillerini içeren hard disk, 17 Aralık öncesi ve sonrası Mali Şube kayıtları… Bunlar, olayın iddia edildiği gibi bir darbe değil, buz gibi bir yolsuzluk olduğunun ispatı. Fezlekeye yansımayan yüzlerce tape mevcut. İddianame yazıldığında, muhatap herkes duruşma salonuna gelecek. Kimler mi? Paraları sıfırlayamayanlar, Etiler Polis Okulu arazisini iç edenler, Etiler Polis Okulu’na bu yolu açan belediye görevlileri, 10 milyonu getirmesine rağmen kabul edilmeyip, kucağa oturacağı söylenen kişi, havuz medyasına para toplayan arkadaş, Çin malı evrak kıyma makinesini istemeyen şahıs, ‘Urla’ya bide yapalım mı’ diyen… 

Herkesin iddianamesi açılır, bizimki bekler. Eski muktedirin varlık yokluk savaşı. Nokta…”