Brüksel'deki NATO karargahında yarın başlayacak ve 2 gün sürecek Savunma Bakanları toplantısı nedeniyle basın toplantısı düzenleyen Genel Sekreter Jens Stoltenberg'e, NATO ve Rusya arasında yaşanan krizle ilgili çok sayıda soru geldi. Stoltenberg, "Rusya'nın NATO misyonunu ve örgütün Moskova'daki ofislerini kapatma kararına rağmen Rusya ile diyalog teklifinin masada kalmaya devam ettiğini, buna olumlu yanıt verip vermeme kararının Rusya'ya ait olduğunu" söyledi. Stoltenberg şunları kaydetti:
"Rusya ile şu anda bulunduğumuz konumdan üzüntü duyuyoruz. Soğuk Savaş'tan bu yana ilişkiler en düşük seviyede. Özellikle gerilimlerin yüksek olduğu ve işlerin zor olduğu zamanlarda diyalog kurmak önemlidir. Bu nedenle, iki taraf arasındaki ana tartışma forumu olan NATO-Rusya Konseyi de dahil olmak üzere, Rusya ile diyalog için çalışmaya devam edeceğiz. NATO-Rusya Konseyi'nde görüşme teklifi hala masada ve olumlu yanıt vermek Rusya'nın elinde."
Genel Sekreter, sınır dışı edilen diplomatların aslında "Rus istihbarat ajanları" olduğunu ve müttefik ülkelerin Rusya'nın son yıllardaki "kötü niyetli faaliyetleri" konusunda endişe duyduklarını vurguladı. Bunlar arasında "Karadağ'daki başarısız darbe girişimi, Çek Cumhuriyeti'ndeki ölümcül sabotaj eylemi, Salisbury'deki zehirli saldırı ve Lahey'deki Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü'ne siber saldırıyı sıraladı.
Rusya ile Avrupa arasında gerginlik sürerken, Stoltenberg Avrupa Parlamentosu'nun 2021 Sakharov Ödülü'nün hapisteki Rus muhalif Alexey Navalny'ye verilmesini de değerlendirdi: "Bu ödül, Navalny'nin Rusya'da demokrasi değerlerini savunmada ve güçlü bir ses olmada uzun yıllardır oynadığı önemli rolün, aynı zamanda özgür bırakılması çağrılarının tanınması anlamına geliyor."
"Rusya füze cephaneleğini artırdı"
Stoltenberg basın toplantısında, "Bir taraftan diyalog sürerken, aynı zamanda, caydırıcılığımızı ve savunmamızı nasıl daha da güçlendirebileceğimizi değerlendirmeye devam edeceğiz. Ayrıca, Rusya'nın nükleer kabiliyete sahip füze sistemlerinden kaynaklanan meydan okumaya yanıtımızdaki ilerlemeyi de gözden geçireceğiz. 2018'de NATO Müttefikleri, Rusya'nın INF'i (Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması) ihlal eden füzeler geliştirdiğini ve yerleştirdiğini belirledi, bu da anlaşmanın feshedilmesine yol açtı. O zamandan beri Rusya füze cephaneliğini daha da arttırdı ve hipersonik sistemler geliştiriyor. Bu füzeler, Avrupa Atlantik bölgesinde güvenlik için gerçek bir tehdit oluşturuyor. Rusya'nın eylemlerini yanıstan yanıtlar vermeyeceğiz. Ancak güçlü caydırıcılık ve savunmayı sürdüreceğiz" diye konuştu.
Savunma bakanları gündemi
NATO savunma bakanları, Brüksel'de 2 gün boyunca görüşeceği uluslararası dosyaların yanısıra ittifakın güvenliğini güçlendirmek için bir dizi karar alacak. Afganistan'dan çıkarılacak dersler, Ukrayna krizi, Fransa ve Yunanistan arasında imzalanan ve Türkiye'nin tepki gösterdiği askeri işbirliği anlaşması gibi pek çok önemli konu gündeme gelecek. Zirve öncesi Avrupa'ya gelen ABD Savunma Bakanı Llyod Austin, NATO üyesi olmak için bastıran Ukrayna'daki temaslarını tamamladıktan sonra yarın Brüksel'e geçecek. Toplantıya Türkiye adına Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve beraberindeki heyet katılacak. AB savunması taleplerinin NATO'ya alternatif oluşturacağı eleştirilerinin tartışılması çerçevesinde toplantının Cuma günkü bölümüne, Finlandiya, İsveç ve AB temsilcileri de katılacak.
NATO'nun teknolojik üstünlüğünü koruması gerektiğine dikkat çeken Stoltenberg, toplantıda "daha karmaşık ve daha rekabetçi bir dünyaya uyum sağlamak için atılması gereken adımları konuşacaklarını" dile getirdi.
Stoltenberg, toplantı boyunca savunma bakanlarının "Nükleer Planlama Grubu" formatında da biraraya geleceklerini, "Silah kontroluna bağlı kalırken, NATO'nun nükleer caydırıcılığını nasıl güvenli, emniyetli ve etkili tutacakları konusunda" görüş alışverişinde bulunacaklarını da açıkladı. Genel Sekreter, "NATO'nun hedefi nükleer silahların olmadığı bir dünya. Ancak tek taraflı silahsızlanmaya da inanmıyoruz. Rusya, Çin ve Kuzey Kore gibi diğer ülkelerin nükleer silahlara sahip olduğu, ancak NATO'nun sahip olmadığı bir dünya, daha güvenli bir dünya değildir" diye konuştu.