Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Türkiye'de de görülen mutasyonlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Aslında yüzlerce farklı mutasyonun olduğunu belirten Ceyhan, "İngiltere mutasyonu yüzde 30 civarında daha fazla bulaşıyor. Brezilya mutasyonları yüzde 70-80 daha çok bulaşıyor. Aynı virüsler sürekli yeni mutasyonlar da geçiriyor" dedi.
Mutasyona iki yönlü bakılması gerektiğini vurgulayan Ceyhan, iyi ve kötü senaryoları şöyle anlattı:
*"Kötü senaryo; bu mutasyonu taşıyan virüsler eğer daha öldürücü, daha ağır seyredici ikinci mutasyona da tabi olursalar, hem daha hızlı hem de daha kötü seyreden bir hastalık ile karşı karşıya kalacağız. İyi senaryo; hep başından beri bahsettiğimiz pandeminin mutasyon ile bitme sürecindeki aşamalardan bir tanesi gerçekleşmiş oldu diye düşünebiliriz. Pandeminin bu şekilde sona ermesi için aynı virüsün iki farklı mutasyon geçirmesi lazım.
*Biri daha hafif seyreden, daha az öldüren hale gelmesi lazım; ikincisi de daha çok bulaştırır hale gelmesi lazım. Daha çok bulaştırmazsa, iyi mutant virüs zaten orijinal Vuhan virüsünün yerini alamaz. Biz şu anda tam o yol ayrımına geldik. Bundan sonra gideceğimiz yolda karşımıza iyi bir mutasyon mu çıkacak, kötü bir mutasyon mu çıkacak bilmiyoruz.
*Şu ana kadar olan mutasyonların hastalığı daha ağır hale getirmediğini gördük. Korku şu; aşıdan daha az etkilenen, önlenmesi daha zor, daha bulaştırıcı hale gelmiş bir virüs ikinci bir mutasyonu geçirip de daha kötü seyreden hale gelirse siz adapte olup, yeni aşı çıkartıp, bunu kontrol etmeye kalkana kadar bütün dünyaya yayılır virüs."
'Aşıda beklediğimiz iki olay gerçekleşmedi'
Prof. Dr. Ceyhan, koronavirüs aşısında bekledikleri iki olayın ise gerçekleşmediğini söyledi. Ceyhan, bunlardan birinin aşılı kişilerin birbirine ya da başka kişilere virüsü bulaştırmasının engellemesi olduğunu kaydederek şöyle devam etti:
*"Şu an kullanıma hazır aşıların hiçbirinin böyle bir özelliği yok. Biz, tamam kişileri ölümden koruyacağız; ama pandemi sürüp gidecek böyle. Bir anda bir mutasyona uğrayacak virüs ve yeniden biz insanları aşılamaya başlayacağız, dolayısıyla beklediğimiz ilk şey gerçekleşmedi. İkinci, bu mutasyonların mümkün olduğu kadar düşük olması için uğraşmak lazım, 'süreleri uzatalım daha iyi cevap oluyor' şeklindeki yaklaşımlar pandemi aşıları için yanlış bir yaklaşımdır.
*1. dozu yapıyorsunuz maksimum yüzde 50 civarında bir etkinlik oluyor, siz yüzde 50 etkinlikle virüsü aylarca yan yana getirirseniz o virüs eninde sonunda mutasyon geliştiriyor. Yani aşı olmasa mutasyon geliştirme şansı 1'ise, yüze çıkıyor o zaman. Dolayısıyla kısa süre içinde aşılamayı en kısa sürede bitirmemiz lazım, bitirmekten şunu kastediyoruz; eğer mutasyonlu virüs yayılmazsa dünyada yüzde 60'ı toplumun bağışık hale gelene kadar; ama eğer mutasyonlu virüs yayılırsa o zaman yüzde 80'ini aşılamamız lazım.
*Mutasyonlar artmadan bizim bir an önce toplumun yüzde 60'ını aşı ile bağışık hale getirmemiz lazım. İki aşı arasında minimum süreleri kullanmak gerek, maksimum süreleri değil."