Büyük Birlik Partisi eski Genel Başkanı Mustafa Destici, "Cumhurbaşkanlığı makamına örtülü ödenek yetkisi verdiler. Yani bu hiçbir dönemde olmayan yetki verildi. Tabi bu kadar yetki verilince başkanlık sistemine kaydı. Bugün başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelere baktığımız zaman anti demokratik bir şekilde yönetildiğini görüyoruz. Burada yapılması gereken tek şey sivil demokratik bir anayasa ile her şeyi yerli yerine oturtmak ve herkesin yetkisinin sınırlarını çizmekten geçiyor." dedi.
Milli İttifak liderleri Mustafa Destici ve Mustafa Kamalak aday tanıtım toplantısı için Sivas'a geldi.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak ve Büyük Birlik Partisi eski Genel Başkanı Mustafa Destici, Kangal Ağa Konağında basın toplantısı düzenledi. Burada konuşan Mustafa Destici, "1991 seçimlerine gidersek bu iki partimizin bir seçim işbirliği ittifak deneyimi var ve o seçimde büyük bir başarı oranı yakalanmıştı. Sivas'ta bu başarıyı taçlandıran illerimizden bir tanesiydi." diye konuştu.
"BU KADAR YETKİ İKİ BAŞLILIK GETİRİYOR"
"1980 darbesini yapan cuntacılar bir anayasa yaptılar ve Türkiye'yi sivillere teslim ettiler. Güçlü bir cumhurbaşkanlığı sistemi oluşturdular, sırf milletin seçtiği başbakanları denetlemek adına bunu yaptılar. Yani demokratik ülkelerin hiçbirisinde olmayan güçlü bir cumhurbaşkanlığı sistemi oluşturdular." diyen Mustafa Destici, şunları kaydetti:
"Sonradan gelen sivil iktidarlar da bu yetkileri azaltmadılar daha da artırdılar. En son örneğinde gördüğümüz gibi daha da artırdılar, cumhurbaşkanlığı makamına örtülü ödenek yetkisi de verdiler. Yani bu hiçbir dönemde olmayan yetki verildi. Tabi bu kadar yetki verilince başkanlık sistemine kaydı. Bugün başkanlık sistemi ile yönetilen ülkelere baktığımız zaman anti demokratik bir şekilde yönetildiğini görüyoruz. Burada yapılması gereken tek şey sivil demokratik bir anayasa ile her şeyi yerli yerine oturtmak ve herkesin yetkisinin sınırlarını çizmekten geçiyor. Bunu yapmadılar bugüne kadar, çünkü kendi iktidarlarını devam ettirmek istediler. İşte biz bugün bütün bu yanlışları başta demokratik problemlerimiz olmak üzere ülkemiz insanının işsizliğine, açlığına, yoksulluğuna, teröre, kamplaşmaya son verme adına bir Milli İttifak gerçekleştirdik."
"ÖNEMLİ OLAN İŞÇİLERİN HAKLARI"
1 Mayıs işçi bayramında işçilerin haklarının verilmesinden ziyade bayramın nerede kutlanacağının tartışma konusu olmasını eleştiren Mustafa Destici, şu ifadeleri kullandı:
"Yarın 1 Mayıs, Türkiye'de büyük bir işsizlik var işsizlerin durumu ortada, şu an Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük işsizlik oranlarını yaşıyoruz. Bununla birlikte çalışanlarımızın da büyük bir problemleri var başta işçilerimiz olmak üzere. 12 milyon çalışanımızın 6 milyonu asgari ücretli ve bu 6 milyonun tamamı açlık sınırının altında bir maaşa mahkum edildi. Bunlar aileleri ile birlikte 20 milyon insan. 1 milyon 700 binin üzerinde taşeron işçi var bunların çoğu asgari ücret bile alamıyor. Tarım işçilerimiz, mevsimlik işçilerimiz bunların halini konuşmak bile insanın içini acıtıyor. Çünkü hiçbir sosyal güvenceleri yok, hiçbir sağlık güvenceleri yok, iş güvenceleri de yok adeta modern köleler olarak çalıştırılıyor. Bütün bu ortamdaki kavga 1 Mayıs orada mı kutlansın burada mı kutlansın davası. Nerede kutlanırsa kutlansın. İşçinin temel problemleri çözülmedikten sonra, işçinin hakkı verilmedikten sonra, alın terine emeğine saygı gösterilmedikten sonra, işçinin onuru korunmadıktan sonra, işçi evine hak ettiğini götüremedikten sonra, sendikalı olamadıktan sonra, örgüt hakkı elinden alındıktan sonra, modern köleler olarak çalışıldıktan sonra nerede kutlanırsa kutlansın. Biz hükümete sesleniyoruz daha önce kutlandı kıyamet mi koptu dünyanın sonu mu geldi? Bazı işçi sendikaları güya işçilerini temsil ettiklerini iddia eden bazı simsarlar siyasetçi adı altında işçilerin üzerinden pirim yapmaya çalışanlar. Taksim olmazda Kazlıçeşme olur önemli olan işçinin hakkını vermektir. Ben bu vesile ile bütün işçi kardeşlerimizin emekçilerimizin işçi bayramlarını tebrik ediyorum. İşçilerimizin daima yanlarındayız. 7 Haziran'da Milli İttifak'ımız inşallah meclise girecek iktidar olacak ve işçi kardeşlerimizin haklarını sonuna kadar vereceğiz. Asgari ücret açlık sınırını üstünde en az bin 500 TL olacak. Bütün işçilerimize, memurlarımıza, dulumuza, yetimimize, şehit ailelerimize her iki bayramda ikramiye verdiğimiz gibi, yüzde 50'de maaşlarına zam yapacağız."
CİHAN