Hem Twitter hem de Facebook etki gücünü 2011 yılındaki Arap Baharı eylemlerinde göstermişti. Fakat birçok demokratik kazanım sonrasında tersine döndü çünkü hükümetler muhaliflerin sosyal medya üzerindeki aktivitelerini takip etmeye ve eleştirenleri tutuklamaya başladı.
Reuters'te yer alan analizde yakında Orta Doğu'da Dijital Otoriterlik (Digital Authoritarianism in the Middle East) isimli kitabı çıkacak olan Katar'daki Hamad bin Khalifa Üniversitesi'nden Marc Owen Jones Twitter'ın bazı ülkelerde propaganda aracı olarak kullanılmak ve aktivistleri yıldırmak için özellikle seçildiğini belirtti.
"Elon Musk'ın sahipliğinde Twitter bölgede gördüğümüz sorunları daha da ağırlaştıracak. Twitter'ın gözetleme ve baskı aracı olarak kullanılma ihtimali artacak," ifadelerini kullanan Jones "Herşey serbest yaklaşımı otoriter devletlerin Twitter'ı manipüle etmek içn sahte hesaplar açarak ifade özgürlüğü adı altında başkalarına gözdağı vermesine imkan tanıyacak," dedi.
Hafta başında nakit 44 milyar dolarlık teklifi kabul edilen Elon Musk böylece sosyal medya devinin kontrolünü ele geçirecek ve halka açık olan şirketi borsadan çıkaracak.
Bazı siyasi aktivistler Musk'ın liderliğinde müdahalenin daha az olacağını ve eski ABD Başkanı Donald Trump'ın yasağının kalkacağını savunuyor.
Musk ayrıca bir paylaşım yaptıktan sonra düzeltme imkanı tanıyan edit seçeneği olmasını ve çok sayıda istenmeyen paylaşımlarda bulunan otomatik "spam bot" yazılımlarını engellenmesini istiyor.
2020 yılında Twitter, Mısır, Honduras, Endonezya, Suudi Arabistan ve Sırbistan'da hükümetle bağlantılı ya da hükümet yanlısı içerikleri parlatan binlerce hesabı kapattı.
Bir önceki yıl şirket Suudi Arabistan kaynaklı ve devlet destekli dezenformasyon operasyonunun parçası olan 6 bin hesabın kapatıldığını açıklamıştı.
Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri muhalefete, kamuya açık eleştirilere tolerans göstermezken siyasi partileri ve gösterileri yasaklıyor. Bu ülkeler ceza kanunlarını ve sibersuç kanunlarını internet üzerindeki ifade özgürlüğünü kısıtlamak için kullanıyor.
Arap Dünyası için Şimdi Demokrasi (DAWN) Araştırma Direktörü Abdullah Alaud Twitter kullanmanın olumsuz sonuçlarından etkilenenlerden biri. Alaoudh, Prenst Muhammed bin Selman'ın veliaht olarak belirlenmesinden sonra tutuklanan onlarca entellktüel, aktivist ve din alimlerinden biri olan Salman Alaud'un oğlu.
Sosyal medyada geniş bir takipçi kitlesi olan ve öncesinde Riyad yönetimini insan hakkı ihllaleri ile suçlayan Alaud 2017 yılında Twitter üzeriden Katar ve Suudi Arabistan'ın diplomatik gerilimi sona erdirmesi gerektiğini söylemesinden birkaç saat sonra tutuklandı.
ABD'de 2 eski Twitter çalışanı ve üçüncü bir Suud vatandaşı hakkında kullanıcıların özel bilgilerini çaldıkları gerekçesiyle açılan davayı hatırlatan oğul Alaud "Twitter'a sızılması daha zor olmalı," ifadelerini kullandı.
ABD'de sürgünde yaşayan ve babası demokrasi yanlısı gösterilerdeki rolü nedeniyle müebbet hapis cezası alan Bahreynli aktivist Maryam el-Havaja 2011'deki gösterilerde Twitter'ın etkili bir araç olduğunu ama hızla insanların hedef alındığı bir platform haline geldiğini söyledi.
İran'da ise Facebook ve Twitter 2009 yılından beri yasaklı fakat milyonlarca İranlı bu yasakları delmenin yolunu buluyor. Yasağa rağmen dini lider Ayetullah Ali Hamaney'den milletvekillerine kadar çok sayıda siyasi figürün Twitter üzerinde hesabı bulunuyor.
İranlı serbest gazeteci Muhammed Mosaed 2019 yılına internetin kesilmesi ile ilgili yaptığı bir paylaşımdan sonra gözaltına alındı ve iki hafta gözaltında kaldı. Birkaç ay sonra İran'ı eleştirme suçlamasıyla devrim muhafızları tarafından tekrar tutuklandı.
İsrail'deki Reichman Üniversitesi'nden Meir Javedanfar, Twitter'ın İranlıların yetkililer tarafından yakalanmadan platforma erişebilecekleri bir teknoloji geliştirmesi gerektiğini vurguladı