Batman'da İpek Er’i ‘nitelikli cinsel saldırıya maruz bırakarak intihara sürüklemek’ suçlamasıyla tutuksuz yargılanan Uzman Çavuş Musa Orhan’a 10 yıl hapis cezası verildi. Orhan'ın tutuklama talebi ise mahkemece reddedildi.
18 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunduktan sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında, “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davanın 5’inci duruşması, bugün Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya, tutuksuz sanık Orhan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'nden (SEGBİS) katıldı. Sanık avukatı ile maktul İpek Er'in annesi Hikmet ve babası Fuat Er ile avukatları salonda hazır bulundu. Savcının önceki duruşmadaki mütalaasına tekrar ettiği duruşmada, avukatların mütalaaya ilişkin beyanları alındı.
Sanık avukatı, Musa Orhan'ın beraatini talep etti.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, tutuklama talebini reddederek, cinsel saldırı suçundan Orhan'a 10 yıl hapis cezası verdi. Heyet, Orhan hakkında adli adli kontrol kararı ile yurt dışına çıkış yasağı getirildiğini de açıkladı.
ER'İN ANNE VE BABASI FENALAŞTI
Bu arada, duruşmada, avukat tarafından İpek Er'in yazdığı mektubun okunması sırasında maktulün anne ve babası fenalaştı.
NE OLMUŞTU?
Batman’da 16 Temmuz’da intihar girişiminde bulunan İpek Er, 18 Ağustos’ta yaşamını yitirmişti. Er, intihar mektubunda Musa Orhan’ın kendisine cinsel saldırıda bulunduğunu anlatmıştı.
Uzun süre boyunca hakkında işlem yapılmamasına gelen yoğun tepkiler sonucu “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 19 Ağustos’ta tutuklanan Orhan, 25 Ağustos’ta tahliye edilmişti.
25 Ağustos’ta tahliye edilmişti. Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde eylül ayında görülen son duruşmada, mahkeme sanığın tutuklanması taleplerini reddetmişti.
CİNSEL SALDIRI SUÇU SABİT
Bir önceki duruşmada cumhuriyet savcısı esas hakkında hazırladığı mütalaasında, sanık hakkında, nitelikli cinsel saldırı suçunu işlediğinin sabit olduğunun anlaşıldığını, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK'nın 102/2 maddesi gereğince cezalandırılmasına, sanığın üzerine atılı suçun vasfı ve suç için kanunda öngörülen ceza süresinin sanığın kaçacağı veya delil karartacağı yönünde somut olgu niteliğinde olması hususları gözetilerek hükümle birlikte tutuklanmasına karar verilmesi yönünde görüş bildirmişti.