Mümtaz'er Türköne: Seçimin tek eksiği: Meşruiyet
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazartesi, Kasım 2 2015
"Türkiye bugün kutuplaşmış, kamplaşmış bir ülke haline geldi. Başka düşmanlara ihtiyacımız kalmadı, biz bize yeter haldeyiz. Peki kimin suçu?"

(...)
Türkiye bugün kutuplaşmış, kamplaşmış bir ülke haline geldi. Başka düşmanlara ihtiyacımız kalmadı, biz bize yeter haldeyiz. Peki kimin suçu? 1 Haziran 2013 günü, Gezi protestoları başladığı zaman ekrana çıkıp "Onun 20 topladığı yerde ben 200 bin toplarım, 100 bin topladığı yerde partim olarak 1 milyon insan toplarım" diyen tehdidini "Türkiye'nin yüzde 50'sini zor tutuyorum" diye tehdide devam eden birinin yönettiği ülke, bir-iki gün önce "100 aydına karşı 500 aydın çıkar" iddiasındaki Cumhurbaşkanı'nın "tarafsızlığı" ve "devlet ile milletin bütünlüğü"nü temsil etmesiyle seçime girdi. Korkutarak, daha beteri ile tehdit ederek sürdürülen bir iktidarla sınırlarınıza, ülke bütünlüğüne yönelik hangi tehlikenin, toplumdan ekonomik uzanan hangi engelin üstesinden gelebilirsiniz?
2011 yılında, 12 Haziran seçimlerinden sonra balkona çıkıp, "Bize oy vermeyenlerin yaşam tarzını da şerefimiz, onurumuz olarak göreceğiz." diyen, "74 milyonun hükümeti olacağız." diye söz veren bir iktidar, bugün bu ülkeye ne vaat edebilir? Bu seçim elindeki gücü, hukuk tanımadan sonuna kadar kullananlara ne sağlayabilir? İşlenen suçların üstünü mü kapatacak? Yalanla, dolanla, entrikayla süren saltanatı payidar mı kılacak? Karşı çıkanları, itiraz edenleri, eleştirenleri susturmaya yetecek mi?
Doğruluk adına, özgürlük adına, hak-hukuk adına, ülkenin birliği ve dirliği adına bizler durduğumuz yerde sabitkadem olacağız. Sesimiz çıktığı sürece yazacağız, konuşacağız; hukuksuzluğu, eşkıyalığı sorgulayacağız. Zalimleri, haramîleri kavuran bu topraklarda ezelden beri yanan ateşi diri tutacağız.
Sadece bir seçimi değil, birçok şeyi geride bıraktık. Demokrasilerde hiçbir seçim, seçilenlere sınırsız ve kontrolsüz bir yetki vermez. Hukuk olmadan demokrasi de, çoğunluğu arkasına alanın yönetme yetkisi de olmaz. Meşruiyetini her daim sorgulayacağız, haksızlıklarına karşı çıkacağız; kaalen ve kalemen enselerinde olacağız. Kararmış kalpleri ısıtacağız, susmuş vicdanları harekete geçireceğiz. Ve herkesi göreve çağır
Türkiye bugün kutuplaşmış, kamplaşmış bir ülke haline geldi. Başka düşmanlara ihtiyacımız kalmadı, biz bize yeter haldeyiz. Peki kimin suçu? 1 Haziran 2013 günü, Gezi protestoları başladığı zaman ekrana çıkıp "Onun 20 topladığı yerde ben 200 bin toplarım, 100 bin topladığı yerde partim olarak 1 milyon insan toplarım" diyen tehdidini "Türkiye'nin yüzde 50'sini zor tutuyorum" diye tehdide devam eden birinin yönettiği ülke, bir-iki gün önce "100 aydına karşı 500 aydın çıkar" iddiasındaki Cumhurbaşkanı'nın "tarafsızlığı" ve "devlet ile milletin bütünlüğü"nü temsil etmesiyle seçime girdi. Korkutarak, daha beteri ile tehdit ederek sürdürülen bir iktidarla sınırlarınıza, ülke bütünlüğüne yönelik hangi tehlikenin, toplumdan ekonomik uzanan hangi engelin üstesinden gelebilirsiniz?
2011 yılında, 12 Haziran seçimlerinden sonra balkona çıkıp, "Bize oy vermeyenlerin yaşam tarzını da şerefimiz, onurumuz olarak göreceğiz." diyen, "74 milyonun hükümeti olacağız." diye söz veren bir iktidar, bugün bu ülkeye ne vaat edebilir? Bu seçim elindeki gücü, hukuk tanımadan sonuna kadar kullananlara ne sağlayabilir? İşlenen suçların üstünü mü kapatacak? Yalanla, dolanla, entrikayla süren saltanatı payidar mı kılacak? Karşı çıkanları, itiraz edenleri, eleştirenleri susturmaya yetecek mi?
Doğruluk adına, özgürlük adına, hak-hukuk adına, ülkenin birliği ve dirliği adına bizler durduğumuz yerde sabitkadem olacağız. Sesimiz çıktığı sürece yazacağız, konuşacağız; hukuksuzluğu, eşkıyalığı sorgulayacağız. Zalimleri, haramîleri kavuran bu topraklarda ezelden beri yanan ateşi diri tutacağız.
Sadece bir seçimi değil, birçok şeyi geride bıraktık. Demokrasilerde hiçbir seçim, seçilenlere sınırsız ve kontrolsüz bir yetki vermez. Hukuk olmadan demokrasi de, çoğunluğu arkasına alanın yönetme yetkisi de olmaz. Meşruiyetini her daim sorgulayacağız, haksızlıklarına karşı çıkacağız; kaalen ve kalemen enselerinde olacağız. Kararmış kalpleri ısıtacağız, susmuş vicdanları harekete geçireceğiz. Ve herkesi göreve çağır
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Avustralya'daki terör saldırısında ilginç detaylar ortaya çıktı!2.Teknik güncelleme duyurusu3.DDK'dan istifa eden Furkan Torlak Cem Küçük'ün iddialarına yanıt vermeye çalıştı4.Mehmet Akif Ersoy dosyasında kritik gelişme!5.F-16'ların vurduğu İHA hakkında şok bilgi: Ankara yakınlarına kadar ulaşmış
6.AİHM ailesinden 850 km uzakta tutulan kişi için Türkiye'yi mahkum etti!7.KHK'lılar Ankara'da adeletsizliği haykırdı: Zeytinyağı almak bile terör suçu oldu...8.Fatih Erbakan’dan KHK'lıların durumuna dikkat çekti: Aileleriyle birlikte milyonlar mağdur9.MHP'ye o il'deki tek belediye başkanı üzerinden operasyon mu çekiliyor?10.CHP’li Tan güvenlik zaafını açıkladı: İHA, Ankara’da ROKETSAN’a çok yakında düşürüldü

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

ABDULLAH AYMAZ

ARİF ASALIOĞLU
ÇOK OKUNAN HABERLER







