Almanya, mülteci krizinde işbirliğini artırmak için Türkiye'nin güvenli ülke statüsüne alınmasını istiyor. Hıristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisinden Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, "Türkiye'nin güvenli ülke statüsü almasını destekliyorum." derken, muhalefet partileri, insan hakları ihlalleri, gazetecilere baskı ve Kürt sorununda hükümetin tutumunu örnek göstererek karşı çıkıyor. Mülteci akınıyla başa çıkmaya çalışan Almanya, Türkiye'nin güvenli ülke ilan edilmesini istiyor.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker'in "Türkiye güvenli ülke olsun" fikrini destekleyen Almanya, Türkiye'nin mültecilerin Avrupa'ya akınının önlenmesinde Türkiye'nin yardımını kazanmayı hedefliyor. "Türkiye'nin güvenli ülke olmasını destekliyorum. AB ile üyelik müzakeresi yürüten bir ülkenin güvenli ülke olarak görülmesi kriterini doğru buluyorum." diyen Maiziere, "Türkiye'den bir şey talep ediliyorsa, o ülkeye karşı adımlar da atılması gerekir." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin güvenli ülke ilan edilmesiyle birlikte Türkiye'den sığınma talebiyle Avrupa'ya ve Almanya'ya gelenler hızlı şekilde sınır dışı edilecek. Bir ülkenin güvenli ülke statüsüne alınması, o ülkenin insan haklarına dikkat ettiği ve insan hakkı ihlali ve siyasi zulüm yaşanmadığı anlamına geliyor. Alman hükümetinin sürpriz Türkiye adımını eleştiren insan hakları örgütleri, "Türk hükümetinin son yıllarda muhaliflere yaptığı baskı ve Kürt sorununun çözümü konusunda son yaşananlar nedeniyle Türkiye'nin güvenli ülke ilan edilmesinin adaletsiz bir adım olacağını" ileri sürüyor.
Bu eleştirilere cevap veren İçişleri Bakanı de Maiziere "Almanlar olarak dünyadaki bütün insan hakları sorunlarının hukuki hamiliğini üstlenip savunma alışkanlığını bırakmalıyız." ifadelerini kullandı. Mültecilerin Türkiye'yi transit ülke olarak kullanarak Avrupa'ya gelmeleri karşısında AB, Türk hükümetiyle işbirliğini artırmak istiyor.
"HÜKÜMETİN, MUHALİFLERE BASKISI GÖZDEN KAÇMAMALI"
Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın muhaliflere baskısına dikkati çeken insan hakları örgütü Pro Asyl, "Türkiye'nin güvenli ülke ilan edilmesi gerçeklerden uzak bir adım. Türk hükümeti, güvenli ülke ilanını muhaliflere karşı daha sert adımlar atmak için kullanabilir." dedi. Alman haber ajansı dpa'nın diplomatik kaynaklardan edindiği bilgide, AK Parti'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhaliflere yönelik uygulamaları nedeniyle Türkiye'nin güvenli ülke ilan edilmesi kararının verilemediği kaydedildi.
YEŞİLLER PARTİSİ: TÜRKİYE'DE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ, DEMİR PARMAKLIKLAR ARDINDA
Alman hükümetinin Türkiye adımını eleştiren Yeşiller Partisi Federal milletvekili Claudia Roth, "Eğer Türkiye güvenli ülke ilan edilirse, her ülke edilebilir. Bu durumda artık güvenli ülke olmanın sınırlarının neresi olduğunu bilemeyiz." dedi. "Basın özgürlüğü, demir parmaklıklar arkasında" diyerek Cumhurbaşkanı ve hükümetin, gazetecileri tutuklattığını dile getiren Roth, Türkiye'nin güvenli ülke olması teklifinin ancak Erdoğan'a 'Avrupa Birliği'nin sınırlarını koruma görevini üstlenmesi karşılığında verilen ödül' olarak anlaşılacağını ifade etti.
Roth ayrıca, hükümetin Kürt sorununun çözümü için başlatılan barış sürecini sonlandırdığını, Türkiye'nin iç savaşa benzer bir çatışma ortamına girme tehlikesi yaşadığını sözlerine ekledi. Türkiye'de insan haklarının yerlerde süründüğünü ileri süren Yeşiller Partisi İç Politika Sözcüsü Volker Beck ise Türk hükümetinin uygulamalarını eleştirdi. CİHAN