Mülteci kampında yaşayan gazeteci: Avrupalı olmaktan utanıyorum

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Kasım 15 2022
İspanyol gazeteci Jose Nunez, 2016 yılında Yunanistan'ın kuzeybatısındaki Yanya şehrinin altı kilometre dışında yer alan Katsikas'ta, ordu tarafından yönetilen bir mülteci kampında 40 gün geçirdi. Kamp 17 Mart 2016'da kuruldu ve çoğunluğu Suriye, Afganistan ve Irak'tan gelen yüzlerce göçmen aileye ev sahipliği yapıyor.
Nunez kampta kaldığı süre boyunca, ülkelerinden kaçanların yürek parçalayıcı hikayelerinin birçoğunu dinledi ve kamptaki zorlu yaşam koşullarını bizzat deneyimledi. Herhangi bir kitap yazma niyeti olmamasına rağmen, Nunez, Madrid'e döndükten sonra kampta geçirdiği günlere dair hatırlayabildiği bazı şeyleri yazmaya başlamış. Bunu da kendisi için bir "katarsis" (gizli kalmış hislerin açığa vurulmasrnı sağlayan psikoterapi) olarak tanımlıyor.

Altı yıl aradan sonra, şimdi Katsikas'ta yaşadıklarını kaleme aldığı ve tanıştığı mültecilerin kişisel hikayelerini paylaştığı "Şukran my friends" (Teşekkürler dostlarım) adlı kitabını yayınladı.

İspanya'nın en prestijli edebiyat ödüllerinden olan Círculo Rojo Ödüllü'ne aday gösterilen kitap, Nunez'in, kitabın asıl kahramanları olarak tanımladığı kamptaki birçok gönüllünün çalışmasına da ışık tutuyor.

Euronews Culture, kendisine Katsikas'ta geçirdiği zamanı ve bu kitabı okuyucu ile buluşturmasının neden önemli olduğunu sordu.

Bu kitabı yazmak için size ilham veren neydi?

José Nunez: Mülteci kampında geçirdiğim günler boyunca bazı şeyler bana 'bunu yazmalıyım' dedirtti. Daha sonra normal hayatıma döndüğümde Katsikas'taki günlerimi hatırlamakta zorlandım ve bir katarsis olarak yazmaya başladım. Sanırım bu benim kişisel ihtiyacım ve insanların, bana yakın insanların orada yaşadıklarımı bilmesini sağlama arzumun bir birleşimiydi. Ve sonunda bu küçük kitaba dönüştü."

Geçirdiğiniz süre gözönüne alındığında kamptaki yaşamı nasıl tanımlarsınız?

"Sanırım bunu en iyi tanımlayan kelime 'çaresizlik'. Tabii aynı zamanda zor, adaletsiz ve günlük bazda zor... Ama kişisel olarak en çok algıladığım duygunun çaresizlik olduğunu söyleyebilirim. Sadece bu koşullarda yaşamak değil, aynı zamanda bunun ne kadar süreceğini

Bu haberler de ilginizi çekebilir