Başbakan Ahmet Davutoğlu imzasıyla yayımlanan ve tepki çeken 'Milli güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla irtibatlı kamu çalışanları hakkında' çıkarılan genelgenin bazı kısımları mahkemeye götürülüyor. Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, "Sendikamız, genelgenin hukuki olmadığını düşündüğümüz birkaç noktasıyla ilgili Danıştay'a sunulmak üzere dosyasını tamamladı. En geç Pazartesi mesai saati bitimine kadar Danıştay'a davamız açılmış olacak." dedi.
Resmî Gazete'de, 17 Şubat'ta yayımlanan Başbakanlık genelgesi ile amirlere, 'terör örgütleri veya legal görünüm altında illegal faaliyet yürüten yapılarla ilişki kuran veya eylem birlikteliği içerisinde olan' suçlaması ile kamu görevlileri hakkında idari işlem yapma talimatı verilmişti. Böylece kamu çalışanlarının yargı kararı olmadan ihbar ve fişlemelerle, amirlerinin keyfi kararıyla cezalandırılmalarının önü açılmıştı. Genelge kadrolu devlet memurları gibi taşeron olarak kamuya hizmet veren şirketlerde çalışan işçileri de kapsıyordu. 'Şu partiden veya bu dini gruptan' diye hakkında ihbar veya fişleme bulunan her kamu çalışanı için yargı kararı olmadan işten atılmaya varabilecek keyfi uygulamalara, bu genelge ile imkan tanınmıştı.
Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı Osman Bahçe, sendikalarının Kocaeli Şubesi'ni ziyaret etti. Bahçe, burada, 'Milli güvenliği tehdit eden örgüt ve yapılarla irtibatlı kamu çalışanları hakkında' konulu genelgeyi değerlendirdi. "Biz hükümetin terörle mücadele etme konusunda doğru ve kararları adımlarının sonuna kadar arkasında, yanındayız ve destekçisiyiz." diyen Bahçe, genelgedeki muğlak ifadeleri eleştirdiklerini söyledi.
"28 ŞUBAT'A MÜSAADE EDİLMİŞ OLUYOR"
Genelgede 'legal görünümlü illegal yapılar' ifadesine tepki gösteren Bahçe, şöyle devam etti: "Bir gazete makalesinde hukuk profesörü şöyle demiş, 'legal görünümlü illegal yapı ifadesi o kadar garabet bir ifadededir ki insan görünümlü hayvan tabiri gibi bir şey. Ne demek? İnsan görünümlü ise insandır. İnsan görünümlü birinin hayvan olması mümkün müdür?' Legal görünümlü ise bunun illegal olduğuna kim karar verecek? Hangi faaliyetler illegal faaliyetlerdir? Bu faaliyetler hukuk tarafından tanımlanacak mı, tanımlanmış mıdır? Aslında net olarak sınırları çizilmemiş sınırlar insanlara isnat edilemez. Yani sınırları çizmediğiniz bir konudan dolayı hiç kimseyi suçlu ilan edemezsiniz. O zaman sınırları çizilmeden muğlak bir ifadeyle insanların suçlanabileceğini belirtmişseniz burada 28 Şubat hukukun devreye gireceğini göze almış ve buna müsaade etmiş olursunuz. Darbe dönemlerinin personel üzerinde kurmuş olduğu baskıları, toplum üzerinde kurmuş olduğu baskıları meşru gördüğünüzü ve bu meşrutiyetten hareketle benzer uygulamalara fırsat verdiğinizi ifade etmiş olursunuz."
"FİŞLEME YETKİSİ VERİLİYOR"
Genelgeyle amirlere de fişleme yetkisi verildiğini belirten Bahçe, "Burada amirlere görev ve sorumluluk yüklenmiş. Kusuru olduğunu tespit ettiğiniz personeliniz hakkında gerekli işlemleri yapın. Her ne kadar amirler durumdan vazife çıkartarak bir yerlere yaranmak adına personeli arasında fişleme gibi illegal bir uygulamaya adım atacak olsa da nihayetinde ilgili mevzuat uyarınca işlem başlatma ötesinde yapacak bir şeyi yok. Yani işlemle ilgili personel fişlenmiş olmanın mağdurudur. Fişleyen amirler de bir personeli ya da insanı fişleyerek özel hayatın müdahale ederek anayasal suç işlemiş olur. Ancak kamu personeli açısından benim geleceğim amirimin iki dudağı arasındadır." şeklinde konuştu.
"DEVLETİMİZİN İMKÂNLARI FİŞLEMEYE HARCANMAMALI"
28 Şubat'ın yeniden hortlamasını istemediklerinin altını çizen Bahçe, şöyle devam etti: "Bugün 28 Şubat'ın en büyük mağduru olduğunu iddia edenlerin, 28 Şubat benzeri mağduriyetlere sebep olacak bir düzenlemeyi imzalamış olması kabul edilemez. Bu düzenlemeden ümit ederiz 28 Şubat bildirgelerinin sonuçları gibi kıyımlar çıkmaz. İnsanları tedirgin eden, insanları mağdur eden sonuçlar çıkmaz. Ümit ederiz gerçek terör, gerçek terörle mücadeleye mesai ayrılır. Bugün ülkemizin dört bir yanında bombaların patladığı bir ortamda kamu personelin her an amirleri tarafından fişleneceği tedirginliğine sevk edilmesi doğru değildir. Devletimizin de imkanlarını personelini fişleyerek ya da personelini sübjektif soyut yargılarla birbirine kırdırma yönünde değil, gerçek terörü tespit ve gerçek terörün mensuplarını bertaraf etme yönünde kullanması lazım. Devletimiz terörle mücadele etmelidir. Terörle mücadeleyi destekliyoruz. Terörle mücadelenin her aşamasında devletimiz üzerine düşeni yapmalı. Bütün gücünü gerçek teröre yönlendirmelidir. Aksi takdirde toplumun bir kesimini başka bir kesimin üzerine salma şeklindeki adımların terörle mücadelen çok yeni karmaşa ortamlarına sebep olacağını dikkate almaları lazım."
DANIŞTAY'A DAVA AÇILIYOR
Aktif Eğitimciler Sendikası olarak genelgenin bazı kesimlerini Danıştay'a götüreceklerini açıklayan Bahçe, şunları aktardı: "Başbakanlık genelgesinin bizce uygun olmadığını, hukuki olmadığını düşündüğümüz birkaç noktasıyla ilgili Danıştay'a sunulmak üzere dosyasını tamamladı. En geç Pazartesi mesai saati bitimine kadar Danıştay'a davamız açılmış olacak. Legal görünümlü illegal yapılardan kastın ne olduğunu, bunun sübjektif bir ifade olduğunu, sınırlarının daha net olarak çizilmesi gerektiği, bu konu mutlaka görüşülmeli konuşulmalı. Aksi halde ben bir kurum amiri olarak hoşuma gitmeyen memuruma, düşüncesi ne olursa olsun, hoşuma gitmeyen bir eyleminden dolayı, legal görünümlü illegal adam damgasını basabilirim. Yani legal olmak nedir? Yasal sınırlar içerisinde hareket etmektir. İllegal olmak nedir? Yasalara aykırı hareket etmektir. Bir eylemin yasalara aykırı olmadığını ya da bir kişinin yasalara uygun hareket edip etmediğini belirleyecek makamlar mahkemelerdir. Kişisel değerlendirmelere maruz kalacak kısım kalmamalıdır. Bir de amirlere yüklenecek yükümlülüğün suistimal edilmeyecek şekilde düzenlenmesi lazım. Amirlerin fişleyerek suç işlemesine, memurların da fişlenerek mağdur olmasına fırsat verilmemelidir." CİHAN