Muharrem İnce'nin sözlerinden önce çıkanlar şöyle:
Orman yangınlarında ne vardı, plansızlık, hazırlıksızlık, müdahalede gecikme vardı. Aynısını şimdi ekonomide yaşıyoruz. Ortada akıl, bilim, hukuk, mantık, vicdan yok. 15 Eylül'de Dolar 8.20, faizler 18'di.
BU PARAYI NEREDEN VERECEKSİNİZ?
Şimdi geldiğimiz durum berbat. Dün akşam Ankara'dan Yalova'ya gelirken dakika başı değişiyor, şaşkınlık içinde izliyorum. Doları 18 liraya başkası çıkardı, Allah razı olsun Erdoğan'dan şimdi düşürdü, böyle değil ki. Türk Lirası artık bir tasarruf aracı değildir, geldiğimiz noktada bunu anladık. Köprüye, otoyola döviz garantisinden sonra TL'ye de döviz garantisini görmüş olduk. Peki bu parayı nereden vereceksiniz? Hazine'den. Hazine kimin? 85 milyonun. Kime vereceksiniz? Parası olanlara. Bankaya parayı kim yatırdı?
Varlıklılar, zenginler. Kur farkı kimin parasından ödenecek? Herkesin. Merkez Bankası ihracatçılar için ileri tarihli kur garantisi veriyor. 18'i baz aldığımızda 4,5'tan geldi buraya. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, meydanlarda Erdoğan'la yarışırken Dolar 4,5'tu. 'Dövize yatırım yapan yaya kalır, bozun dövizlerinizi' dedi. Daha önce Dolar şu kadar olacak dedim. Birileri Muharrem İnce'yi MİT sorgulasın dedi. Sen nereden biliyorsun bunu dedi. 'Böyle giderse 15-20 lira olacak' dedim."
"EN BÜYÜK FAİZCİ ERDOĞAN'IN KENDİSİ"
Çevremde yetkili, etkili, liyakatlı, diplomalı insanlarla çalışıyorum. Onlarla birlikte kafa yoruyorum. Her konudaki uzmanlarla emin olun üniversiteli yıllarımdan daha fazla ders çalışıyorum. Nas bitti, nas yok artık. Hazine'nin; yani herkesin parasını, fakirin dahil parasını zengine veriyor. Çiftçiye gelince nas yok, milli piyango satarken nas yok, 100 liralık içkiye 300 lira alırken nas yok.
Sokak tabiriyle buna tam kolpacılık denir. Erdoğan dış güçler dedi. Bakan 'dış güçler değil' dedi. Demek ki dış güçler masalı da palavraymış. Peki faiz ne kadar olacak? Gidin bankaya, bugün sordum, 27. Faiz lobisi, o da çöktü. En büyük faizci Erdoğan'ın kendisi. Doların ne olacağını biliyor musunuz? Sınırsız, ucu açık bir faiz. 1967'de bu denendi. Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra denendi. Bu sistem iflas etmişti. O zaman sabit kurdaydık, şimdi dalgalı kurdayız. Bu daha tehlikeli. Yeni ekonomi modelinde bir bütçe ayrılmış mı, ayrılmamış. Bir plan, program, kadro hazırlık var mı? Hiçbirisi yok. Rekabetçi kur sistemiydi, ihracat, üretim artacaktı. Doğalgaza yüzde 60'ı geçerseniz, neden fazla fiyat ödüyorsunuz? Bu şu demektir; sanayiciye sen fazla doğalgaz kullanma. Fazla kullanırsan, fazla ödersin. Yani üretme diyor."