Muhalefetten seçim güvenliği için 4 aşamalı hazırlık

Muhalefet, seçim güvenliğine yönelik dört aşamalı hazırlık süreci planlıyor. Çalışmayla ilgili ortak metin hazırlanacak ve 29 Mayıs öncesi altılı masanın gündeminde olacak.

SHABER3.COM

DW'nin haberine göre, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir grup emekli asker tarafından kurulan Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.'ye (SADAT) gitmesi, seçim güvenliğine yönelik endişeleri ve muhalefetin seçim hazırlığını yeniden gündeme getirdi. CHP dışındaki diğer muhalefet partilerinde de endişe hakim.

Bu endişelere karşı dört aşamalı bir hazırlık süreci planlayan altı muhalefet partisi, Çarşamba günü alınacak önlemleri görüşecek. CHP, İYİ Parti, Gelecek, DEVA, Saadet ve Demokrat Parti'nin 29 Mayıs'taki liderler buluşması öncesinde de ortak bir metin hazırlanması öngörülüyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cuma günü paramiliter bir kuruluş olarak nitelendirdiği SADAT'a sürpriz şekilde gitmiş ve burada yaptığı açıklamada seçim güvenliğine yönelik endişelerini dile getirmişti. Kılıçdaroğlu, "Seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliği sarsacak herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve Saray'dır" ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu'nun bu girişimiyle seçim güvenliği konusu bir kez daha tartışılmaya başlandı. Peki muhalefetin seçim güvenliğine yönelik duyduğu endişeler ve almayı planladığı önlemler neler?

İdris Şahin 2017 ve 2019'u hatırlattı

16 Nisan 2017'de yapılan Anayasa referandumunda mühürsüz oylar ortaya çıkmış, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tüm itirazlara karşın mühürsüz oyları geçerli saymıştı. 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde ise İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi YSK kararıyla iptal edilmiş, 23 Haziran 2019'da tekrarlanan seçimi Ekrem İmamoğlu kazanmıştı. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çalışmasını tamamlayan altılı masa, bu tür endişelere yönelik Seçim Güvenliği Komisyonu oluşturmuştu. Çalışmalarına devam eden komisyon üyeleri DW Türkçe'nin sorularını yanıtladı.

Seçimlerin denetim ve gözetim görevinin yargı yetkisi altında olduğunu,ancak yargının 2017 referandumu ile 2019 yerel seçimlerinde düzgün bir sınav veremediğini iddia eden DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, bu gerekçelerle Kılıçdaroğlu'nun SADAT'a yönelik yapmış olduğu girişimi önemsediklerini belirtti.

Şahin, SADAT'ın seçim takvimi başlamadan önce yaratılabilecek olası bir kargaşadan dolayı Kılıçdaroğlu tarafından muhatap alındığını kaydederek, "Demek ki önünde çok önemli bir kısım istihbari bilgiler söz konusu ki bu yönde bir eylemde bulundu" görüşünü dile getirdi. Bu endişelerle ilgili muhalefetin kamuoyunu uyarmaktan öte yapabileceği bir şey olmadığının altını çizen Şahin, "Çünkü devleti yöneten en nihayetinde iktidar partileridir" dedi. Şahin, "Kılıçdaroğlu'nun 'sizi uyarıyoruz, sakın ha böyle bir teşebbüste bulunmayı aklınızdan dahi geçirmeyin' demiş olmasını DEVA Partisi olarak kıymetli bulduklarını" söyledi. Ancak Şahin, bu konuda yine de somut bir veri olmadığını ve kesinlik ifade eden bir cümle kullanmanın doğru olmayacağını savundu.

Şahin, seçim güvenliğine yönelik çalışmalarını da anlattı. Dört bölüm ve 24 ayrı madde üzerinde çalıştıklarını ifade eden Şahin, "Çalışma esaslarını belirledik. Çarşamba günü de bu 24 başlığın altında her siyasi parti kendi düşünce kanaatlerini olgunlaştırıp sunacak" dedi. Şahin, 29 Mayıs'taki liderler buluşması öncesinde seçim güvenliğine yönelik ortak bir metin hazırlayacaklarını ve genel başkana sunacaklarını da söyledi.

Dört aşamalı planın ayrıntıları neler?

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün de seçim güvenliğine yönelik dört başlığı, "seçim öncesi", "seçim takvimi", "seçim günü" ve "seçim sonrası" şeklinde belirlediklerini aktardı. Seçim takvimi belirlenmeden yapılacakları seçim öncesi yapılacak işler olarak değerlendirdiklerini kaydeden Üstün, "Seçim takvimi döneminde de yapılacak işler var, seçim günü yapılacak işler de var. Oy kullanmanın hemen ardından yapılacak işler de ayrı" dedi.

Seçim öncesi yapılacak işlere büyük önem verdiklerini kaydeden Üstün, "Mesela seçmen kütüklerinin oluşumu son derece önemli. Mükerrer oy olmaması lazım. Bu konuda ortak çalışma yapacağız" bilgisini verdi. Partiler arası bilgi paylaşımının önemine dikkat çeken Üstün, "Her parti her yerde aynı oranda güçlü olmayabiliyor. Burada sandık güvenliği sağlanması lazım" şeklinde konuştu. Üstün, adil seçimin önündeki en büyük engelin ise kamu kaynaklarının iktidar lehine kullanılması olduğunu söyledi.

Propaganda eşitsizliğinin önüne geçmenin mümkün olmadığını, ancak seçim sürecine yönelik her türlü önlemi aldıklarını ifade eden Üstün, SADAT tartışmaları ile ilgili soruyu da yanıtladı. Seçim güvenliği konusunu SADAT'a bağlamanın vatandaşın endişesini artıracağını kaydeden Üstün, "Sahada görüyoruz. Bir defa evet vatandaşın ciddi endişeleri var. Bu endişeleri artıran aslında iktidarın kendisi oldu" dedi. Üstün, "Biz 'kesinlikle seçimler yapılacaktır, böyle bir endişeye kapılmayın' diyoruz. Bunun aksini söylemek yanlış olur" ifadesini de kullandı.  

"Seçim sonrası süreç için avukat ekibi kuruyoruz"

Demokrat Parti de seçim güvenliğine yönelik endişeleri dile getirdi. Genel Başkan Yardımcısı İlay Aksoy, sahada edindikleri izlenimi aktarırken "Biz bir haftadır sahadayız. Önce Adıyaman, Şanlıurfa, Diyarbakır şimdi Batman, sonra Mardin ve Malatya'yla bitireceğiz işimizi, saha çalışmalarımızı. Bütün illerde aynı söylemler karşımıza çıkıyor. Seçim yapılacak mı endişesi var" ifadesini kullandı.

Seçim sonrası süreç için de çok ciddi bir avukat ekibi kurduklarını kaydeden Aksoy, "Şimdi bütün illerimizde ve altı parti kendi avukatlarını bu sürece dahil ediyor. Bir yerde de kadro takviyesi yapıyoruz. Bir parti bir ilde daha zayıfsa ya da daha güçlüyse, diğer partiler ona destek veriyorsa ya da diğer partilere o desteğini aktarıyor" diye konuştu. Parmak boyasının da mutlaka uygulanması gerektiğini kaydeden Aksoy, "Altı parti bu konuda destek veriyor. İlerleyen süreçte bunun için ortak kampanya yürüteceğiz" dedi.

"İktidar yaşadığı kaybın önüne geçmek istiyor"

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hasan Bitmez de Kılıçdaroğlu'nun SADAT girişimini zihinlerde oluşan şüphelerin giderilmesine yönelik bir adım olarak değerlendirdiklerini ifade etti. Bitmez, iktidarın kayıp yaşadığını ve seçim kanunu değişikliği ile seçmen kitlesini korumayı amaçladığını söyledi.

Bitmez, "Kanuni yollarla yapılmış olsa da kamu vicdanında karşılık bulmamasına rağmen bu korumayı bu zayiatı telafi etme adına farklı, legal olmayan yapılanmaların en azından cesaretlenmesi boyutunda bazı duyumlar, şikayetler var" ifadesini kullandı. Bitmez, il seçim kurullarının, ilçe seçim kurullarının bugünden oluşturulduğunu dolayısıyla seçim güvenliği için bugünden çalışmaya başladıklarını söyledi.

Bitmez, mükerrer seçmenlerin engellenmesi için de ortak çalışma yürüteceklerini belirtti.
<< Önceki Haber Muhalefetten seçim güvenliği için 4 aşamalı hazırlık Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER