MUĞLA (CİHAN)- Türkiye genelinde olduğu gibi Muğla'da da sağlık çalışanları, bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde toplanan çalışanlar, sloganlar atarak Sağlıkta Dönüşüm Programı'na tepki gösterdi. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Muğla Tabip Odası, Türk Sağlık-Sen Muğla Şubesi, Genel Sağlık İş Muğla İl Temsilciliği, Muğla Aile Sağlığı Elemanları Derneği, Muğla ASED ve Muğla Tıp Öğrencileri Komisyonu üyeleri, daha sonra Sınırsızlık Meydanı'na hareket etti. Burada sağlık çalışanları adına basın açıklamasını, SES Muğla Şube Başkanı Fatma Yarış okudu.
AK Parti'nin sağlıkta devrim diye pazarlamaya çalıştığı dönüşüm programının, hem sağlığı hem cebi hem de sağlık emekçilerini vurduğunu ileri süren Yarış, bu uygulamaların neoliberal politikaların sağlık alanına uygulanması dışında hiçbir yeni yanı olmadığının söyledi. AK Parti'nin dayatma ve algı operasyonlarıyla, içeriği çarpıtan politikalarıyla programın adım adım hayata geçirildiğini belirterek, "Sağlığımız, şirketlerin kâr hırsına ve insafına terkedilmiştir. Çalışanların en çok vergi ödediği ülkelerin başında gelmemize rağmen muayene, tahlil, ilaç, tıbbi malzeme vb. her aşamada cebimizden yeni kesintiler yapılmaktadır. Yine bir 14 Mart Sağlık Haftası'ndayız. Sağlığımız, haklarımız ve halkımızın sağlığı için bugün aciller dışında sağlık hizmeti üretmiyoruz." dedi. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun, "Her şey iyi giderken bu iş bırakmaya anlam veremiyorum." dediğini hatırlatan Fatma Yarış, "İsterseniz tabloya birlikte bakalım. İyi olan bir şey varsa bulalım. Bakın bizler nasıl, hangi koşullarda çalışıyoruz. Özelde ciro, kamuda performans baskısı, yönetici, amir baskısı, kötü muamele, yıldırma, şiddet tehdidi, havasız, penceresiz, aydınlatmaları kötü çalışma alanları, kendi görevimiz olmayan işleri yapmaya zorlanma, iş güvencesiz taşeron sistemi, her gün başka bir semt polikliniğine rotasyonlar, özellerde aylarca maaşsız çalışma, öğle yemeği için verilebilen yarım saatlik aranın dışında molasız, adeta nefes almadan çalışma, polikliniklerde günde 80, 100, 150 hasta bakılması, 1. basamakta 2 bin yerine 3 bin 600 kişiye varan bir nüfusa hizmet verilmesi, bir gün gündüz, bir gün gece çalışılan acil servislerde kimi zaman tek bir hekimin günde 500 hasta bakması, 36 saat kesintisiz çalışma, servis nöbeti tutan öğretim üyeleri, 7 gün 24 saat icap nöbeti ve bütün bu ağır çalışmanın sonunda, emeklilikte sefalet ücreti. Yani çalışma ortamları, çalışma temposu, çalışma süreleri, dinlenme süreleri, nöbet ortamları sağlıksız, adeta bir kölelik düzeni." diye konuştu.
Şube Başkanı Yarış, sağlık çalışanlarının sıkıntılarının doğrudan doğruya halkın sağlığını ilgilendirmekte olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Anayasa'nın yasakladığı angarya serbest olmuş, namus ve şeref üzerine edilen Anayasa'ya bağlılık yemini unutulmuş. Bu tablo, biz sağlık çalışanları için de hastalarımız için de iç açıcı değildir. Halkımız için durum nasıl peki? Sağlıkçıların çalışma şartları buyken hastalarımızın sağlıklı olabilmesi mümkün mü? Kim bu şartlarda iyi sağlık hizmeti aldığını söyleyebilir? Kim ister 100 veya 150. hasta olarak muayene olmayı, hekimine güvenmediği için hastane hastane, doktor doktor dolaşmayı? Görülen o ki sağlık çalışanlarının sorunları doğrudan doğruya halkın sağlığını ilgilendirmekte, sağlık hizmetini olumsuz etkilemektedir." CİHAN