Kutlu Zaman dilimlerinden Mübarek üç aylar başlıyor. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem): ‘Allâhümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa’bân, ve belliğnâ Ramazân’ (Allah’ım, Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.) duasıyla bu kutlu zaman dilimine dikkat çekmiştir.
Üç aylar yarın Recep Ayı 23 Ocak Pazartesi günü başlayacak. Ancak İslam alimleri İslam inancında günün bir önceki günün akşamıyla başladığını ve yeni gün doğmadan önceki gecenin de o günün bir parçası olduğunu ifade ediyor. Bu hatırlartmayla birlikte bu gece üç ayların başlaması hürmetine nafile ibadetlerin yapılması Kur'an-ı Kerim okunup slavat, zikir ve tevbe-i istiğfarda bulunulması yarın yani üç ayların ilk gününde ise oruç tutulması tavsiye ediliyor.
Üç aylar ne zaman, hangi tarihte başlıyor? Dini günler takvimine göre üç ayların başlaması ile birlikte ilk olarak Regaip Kandili idrak edilecek.
Üç ayların girişiyle birlikte kandiller de başlayacak. İşte kandil tarihleri:
Regaip Kandili 26 Ocak Perşembe
Miraç Kandili 17 Şubat Cuma
Berat Kandili 6 Mart Pazartesi
2023 DİYANET DİNİ GÜNLER TAKVİMİ
23 OCAK-2023 PAZARTESİ ÜÇ AYLARIN BAŞLANGICI
26 OCAK-2023 PERŞEMBE REGAİB KANDİLİ
17 ŞUBAT-2023 CUMA MİRAC KANDİLİ
06 MART-2023 PAZARTESİ BERAT KANDİLİ
23 MART-2023 PERŞEMBE RAMAZAN BAŞLANGICI
17 NİSAN-2023 PAZARTESİ KADİR GECESİ
20 NİSAN-2023 PERŞEMBE AREFE
21 NİSAN-2023 CUMA RAMAZAN BAYRAMI (1. Gün)
22 NİSAN -2023 CUMARTESİ RAMAZAN BAYRAMI (2. Gün)
23 NİSAN -2023 PAZAR RAMAZAN BAYRAMI (3. Gün)
27 HAZİRAN-2023 SALI AREFE
28 HAZİRAN -2023 ÇARŞAMBA KURBAN BAYRAMI (1. Gün)
29 HAZİRAN -2023 PERŞEMBE KURBAN BAYRAMI (2. Gün)
30 HAZİRAN -2023 CUMA KURBAN BAYRAMI (3. Gün)
01 TEMMUZ -2023 CUMARTESİ KURBAN BAYRAMI (4. Gün)
ÜÇ AYLARI DEĞERLENDİRME
“Ey iman edenler! Sizi gayet acı bir azaptan kurtaracak, üstelik size çok kârlı bir ticaret sağlayacak bir iş bildireyim mi? Allah’a ve elçisine inanır, Allah yolunda mallarınızla ve canlarınızla mücahede edersiniz. Eğer bilirseniz bunu yapmak sizin için çok hayırlıdır.” (Saf Suresi, 61/10-11)
Evet, bizlerin bu dünyaya gelmemizin esas gayesi, bu ayeti kerimede bildirilen o güzel ticareti yapıp, ardından bu yaptığımız ticaretin meyvelerini devşirmek üzere ahirete gitmektir.
Yani bizler sahip olduğumuz imkânları Allah yolunda kullanacağız; O’na ibadet edecek, O’nun emir ve yasaklarını yerine getirecek ve O’na hakiki kul olma yollarını araştıracağız. Zaten bir Müslüman için de bundan daha büyük bir şeref ve paye yoktur. Diğer yandan, şu kısacık ömrümüzü Rıza-ı İlahi’yi kazanma yolunda harcayıp onunla ebedi mutluluğu kazanmak gibi bir yüce gayeyle karşı karşıya bulunuyoruz. Fakat dünya bütün fitnesiyle karşımıza dikilip bizi kendine çağırdığından ve nefis ve şeytan gibi iki düşmanınız bulunduğundan fakat buna karşılık bizler gayet aciz ve zayıf olduğumuzdan dolayı her zaman istikametimizi koruyamıyor, her an duru kalamıyor ve kulluk kulvarında sürekli gel-gitlere maruz kalıyoruz. O halde ne yapmalıyız ki, yaptığımız ibadetlerimizin sevabı katlanarak bize geri dönsün, ömür dakikalarımız bire yüz, bire yedi yüz ve daha fazla veren başaklar gibi ahiret hesabına semere versin ve işlediğimiz hata ve günahlarımız affolunsun!?
Yenilenme Zamanı
İşte bütün bunlar için Rahmeti Sonsuz Rabbimiz, bizlerin önüne, değerlendirildiğinde şu fani dünyayla ebedi hayatları peyleyebileceğimiz, günahlardan arınıp tertemiz bir gönül iklimine ulaşacağımız, her anında yudum yudum huzur içeceğimiz üç aylar gibi bereketli bir zaman dilimi koymuştur. Yeni bir aşk ve şevkle ibadete koşacağımız, Allahımızı, Peygamberimiz’i, Kur’ânımızı, dinimizi yeniden tanıyacağımız, tanıyıp seveceğimiz, birbirimizi tekrar bir kere daha sımsıcak duygularla kucaklayacağımız bir zaman dilimi.. geçmişin muhasebesini yapıp ümitli geleceğe yelken açacağımız, kendimizi kontrol ederek, içimizi keşfetme yolculuğuna çıkabileceğimiz bir zaman dilimi.. yersiz hırsları, anlamsız çekişmeleri bırakıp, hoşgörünün o kuşatıcı iklimine dalabileceğimiz bir zaman dilimi.
Bediüzzaman Hazretleri bu kutlu zaman dilimlerinden bahsederken şöyle diyor: “Her hasenenin (iyiliğin, ibadetin) sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerifte yüzden geçer, Şâban-ı Muazzama’da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve Cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadirde (Kadir Gecesinde) otuz bine çıkar.” (Şualar, 14. Şua) Demek ki, üç aylar hakkıyla değerlendirildiğinde, bizlerin bir ömür boyu elde edemeyeceğimiz sevapları kazanmamıza vesile olacaktır. Üç aylara bu kudsiyeti veren, en başta Allah (c.c.) ve Peygamber Efendimiz’dir (s.a.s). Bu kudsiyetin birer parçası olan dört önemli ve mübarek gece, (Regaib, Mirac, Beraat ve Kadir geceleri), üç ayların içindedir.
Üç ayların değerini ifade eden ve onu değerler üstü değerlere taşıyan unsurlardan biri Efendimiz’in (s.a.s) şu mübarek dualarıdır: “Allahım! Receb’i ve Şâban’ı hakkımızda hayırlı ve mübarek kıl, bizi Ramazan’a ulaştır” ( (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/180 (2346); Suyuti, Camiü’l-ehadis 35704).
Yine Hz. Aişe Validemiz (r.ah) şöyle buyuruyor: “Resûlullah’ın Şaban ayındaki kadar oruçlu olduğu bir ay görmedim.” (Müslim, Sıyam, 175).
Bizler için en güzel örnek olan Alemlerin Sultanı Efendimiz (s.a.s), üç aylar girdiğinde diğer zamanlardan daha çok oruç tutar, nafile namazlarını artırır, yoksulları daha çok gözetirdi. Ve bu yaptıklarını Ramazan ayına doğru daha da çoğaltır, Ramazan ayında ve özellikle sonlarına doğru, geceleri ev halkını da kaldırarak adeta kulluğunu zirveleştirirdi.