Savcı Akkaş, delillerin bulunduğu hard diskin şifreli olduğunu ve kimsenin kendisinden herhangi bir bilgi istemediğini açıkladı. 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını yürütürken operasyon yaptırılmayan ve dosyası elinden alınan Savcı Muammer Akkaş şok iddialarda bulundu.
Bugün'den Cihan Acar'ın haberine göre, tanık olarak Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren Muammer Akkaş 96 şüpheli hakkında 1 Eylül 2014 tarihinde takipsizlik kararının dosya incelenmeden verildiğini söyledi.
BELGELER ŞİFRELİ DİSKTE
Akkaş, ifadesinde 25 Aralık yolsuzluk operasyonunda soruşturma dosyası ile ilgili bugüne kadar ilgili Cumhuriyet savcıları tarafından herhangi bir bilgi talebinde bulunulmadığını belirtti. Savcı Akkaş delil olarak sunulan ses dosyalarının bulunduğu hard disklere dışarıda bir müdahale olmaması için özel bir şifre yöntemiyle şifre koyduğunu belirterek, ifadesinde şu bilgilere yer verdi:
"Traacrype denen şifreleme yöntemi ile şifrelenmesini istedim. Bu şekilde hard disk şifreli olarak getirildi odama hard diskin şifresinin polisler tarafından bilinmesi nedeniyle şifreyi değiştirdim. Şu an hard diskin şifresi (TMK10. veya tmk 10)'dur. Şifreyi bu şekilde hatırlıyorum. Bugüne kadar yaklaşık 15 ay geçmiş olması nedeniyle yanlış hatırlıyor da olabilirim. Bunun sorumlusu soruşturmayı devir alan ilgili Cumhuriyet Savcılarının bugüne kadar hard diskin şifresini öğrenmek istememeleridir."
HAK MAĞDURİYETİNE SEBEBİYET VERİR
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nda ifade veren Savcı Muammer Akkaş hard diskler içinde delil olup olmadığının incelenmeden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesinin hak mağduriyetine yol açabileceğine dikkat çekti.
SES DOSYALARINI İNCELEMEMİŞLER
Akkaş ifadesine şunları anlattı: "Hard diskler içerisindeki ses dosyaları ile polisler tarafından tape haline getirilmiş dinleme dosyalarının karşılaştırılmadan hard diskler içerisinde başkaca delil olup olmadığı değerlendirilmeden kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine şaşırdım. Çünkü hard disk içerisinde çözümü yapılmayan ses dosyalarının olabileceğini düşünüyorum.
Ayrıca ses dosyaları ile tape'lerin mutlaka kıyasının yapılması gerektiğini, bunun da hak mahrumiyetine sebebiyet verebileceği düşüncesindeyim. İlgili savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra hard disk içerisindeki ses dosyaların çözümü ve incelenmesini neden istediklerini anlayabilmiş değilim. Yukarıda belirttiğim gibi koğuşturmaya yer olmadığına dair karardan önce hard diskin uzman bilirkişiler tarafından incelenip rapor olarak Cumhuriyet Başsavcılığı nasıl olması gerekirdi. Çünkü o dönemde bazı şüpheliler tarafından ses dosyalarının kendilerine ait olmadığını iddia ettikleri medyaya intikal etti."