TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, İzmir Milletvekili Tuncay Özkan, İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş ve Hatay Milletvekili Hilmi Yarayıcı, Başbakan Binali Yıldırım’a “MİT’i, yeni Anayasa’nın yürürlüğe gireceği 2019’u beklemeden, Başbakanlık’tan alıp Cumhurbaşkanı’na bağlamanın gerekçesi nedir?” diye sordu.
Komisyonun CHP’li üyeleri, Başbakan Binali Yıldırım’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
Önergede, Başbakanlık makamını ortadan kaldıran ve ülkeyi tek adam rejimine götüren Anayasa değişikliğinin 2019’da yürürlüğe gireceğine dikkat çekilerek, istihbarat ile ilgili düzenlemenin neden ve nasıl öne çekildiği soruldu.
Yeni yapılanmayla istihbaratın bütünüyle denetim dışında kaldığını belirten CHP’li üyeler, soru önergesinde şu ifadelere yer verdi:
SORU ÖNERGESİ
“TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nun CHP’li üyeleri olarak, istihbaratın güçlendirilmesi ve eksik, yanlış, ulusal çıkarlara aykırı olabilecek uygulamalarının önlenmesi için denetim yapmaya çalıştık.
Komisyonun kuruluş amacına uygun parlamento denetimi için her yolunu denedik. Attığımız tüm adımlar engellendi. Devlet sırrı tanımı genişletildi. Bilgiler gizlendi, sorularımız yanıtsız bırakıldı. Hatta sorularımızın muhatapları bile Meclis’e gelmedi.
Mevcut yapının keyfiliğini kırmaya çalışırken, bugün yayımlanan KHK ile geldiğimiz nokta, keyfiliğin yasal kılıfının oluşturulmasıdır.
Yayımlanan yeni KHK ile MİT, Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmış ve Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur.
İstihbaratın, bütünüyle denetimsiz kılındığı bu yapılanmaya ilişkin;
1) Ülkemizde Başbakanlık makamını ortadan kaldırıp, tek adam rejimini uygulamaya koyacak Anayasa değişikliği 2019 yılında yürürlüğe girecektir.
MİT’in, yeni Anayasa’nın yürürlüğe girmesini beklemeden Başbakanlık’tan alınıp Cumhurbaşkanlığı’na bağlanmasının amacı nedir?
2) Düzenleme, neden Meclis’e getirilmeden Kanun Hükmünde Kararname ile yapılmıştır?
3) Düzenlemede acele edilmesinin bir nedeni de Başbakan ile MİT Müsteşarı arasındaki kişisel husumet midir?
4) İstihbaratın bağlandığı Cumhurbaşkanı, geçmişte olduğu gibi “yanıltılırsa”, istihbarat birimlerimizde farklı grupların örgütlenmesi, yanlış kararların uygulanması nasıl önlenecek?
5) Ülke olarak istihbaratta denetimsizliğin bedelini yakın bir geçmişte paralel yapılanmayla, insanlarımızın canıyla ödedik. Buradan çıkarılacak bir dersle, istihbaratın denetlenir hale getirilmesini düşünüyor musunuz?
6) İstihbarat birimlerimizin tek bir kişiye, onun çıkarlarına, ön yargılarına, amaçlarına göre hareket etmesini engelleyecek bir kontrol mekanizması kuracak mısınız?
7) Vatandaşımız, hatalı, kasıtlı, yanlış istihbarat uygulamaları nedeniyle gözaltı, sorgulanma, kişisel mahremiyetinin ihlaline maruz kalmaktadır. Bu düzenlemeyle vatandaşımızı koruyacak mısınız?
8) Sonuç olarak; diktatörlüklerden farklı olarak demokratik ülkelerde istihbarat, iç denetim, idari denetim, yargısal denetim ve parlamento denetimi yoluyla denetlenir.
Türkiye’de yaratılan bu istihbarat yapılanmasına denetim getirecek misiniz? İstihbaratı, milletin yani Meclis’in denetimine açacak mısınız?”