Ayrıca kaza namazı kılmanın ötesinde namazın edasına kilitlensek, insanları namaz kılmaya teşvik etsek daha iyi olmaz mıydı?
Camilerimizde bu konuyla ilgili elli yıldır gördüğüm bir başka eksiklik ise çok daha acı.
Neden yatsı namazı kılındıktan sonra gecenin faziletini anlatan imam, vaiz, müezzin kim varsa camiyi kilitleyip evine çekip gidiyor? Camide geceyi ihya programı yapılsa, Kur’an, dua, istiğfar, salavatla kubbeler çınlasa… Cemaatle tesbih, hacet ve teheccüd namazları kılansa… Hatta sahurlar yapılıp sabah namazıyla program son bulsa güzel olmaz mı?
Yıllar önce bir cami imamı, “İbadet etsinler diye camiyi açık bıraktım gittim. Saat 11’de geldim, kimse yok. Işıkları kapatıp camiyi kilitledim” diyerek güya ibadet etmeyen cemaatten şikâyet etmişti. O gün edebimden susmuştum. Maalesef “Neden camiyi açık bırakıp eve gittin? Cemaate bir program yapsaydın, hep birlikte ibadet etseydiniz. Kimse gelmese bile tek başına sabahlasaydın” diyemedim.
Ve tabiî ki insanlar laftan ziyade uygulama istiyor. Özellikle mübarek gecelerin kıymet ve faziletini anlatan hocaların bizzat kendisinin örnek olmasını istiyor.
Doğru sözlülüğünü takdir etmiştim ama içimden bir şeyler kopmuştu. O kadar vaazlar vermiş, hutbeler okumuş, insanları hayra ve ibadete teşvik etmişti.
Yine de sayıları az da olsa mübarek geceleri ihya konusunda programların yapıldığı camiler gelecek için inşallah ümit bahşeden öncüler olur.
Eğer yetki ve imkânım olsa, eğer sözüm dinlense, bilhassa mübarek gecelerde camilerde sabaha kadar ibadet ve dua programı yapılmasını sağlarım.
Düşünsenize İslâm âlemindeki yüz binlerce camide özel gün ve gecelerde ibadet programları olsa, her camiye beş on kişi katılsa bile milyonlarca insan ibadet etmiş olmaz mı? Bütün bu ibadetler ve dualar Rabbimizin rahmetini çekmez mi?
Kim bilir, belki de kalbi kırık, gözü yaşlı, yüreği yanık birisinin duasıyla bile her şey değişebilir.
Bu gece sabaha kadar ibadet edelim
Bugün sadece birkaç hatırlatma yaparak tekrar dikkat çekmek istiyorum.