Mina'da çıkan izdihamda hayatını kaybettiği belirtilen Türk hacılardan Sahure Coşkun'un (68) yakınları, ilgisizlikten yakınarak kendilerine herhangi bir bilgi verilmediğini ifade etti.

Bayramın birinci günü Mina'da şeytan taşlamaya giderken çıkan izdihamda hayatını kaybettiği belirtilen Türk hacılardan Sahure Coşkun'un hasta olan eşi Necdet Coşkun'u otelde bırakarak, kafiledeki diğer hacılarla şeytan taşlamaya gittiği öğrenildi. Mina'da yaşanan izdihamda öldüğü belirtilen Sahure Coşkun ile hacca giden eşi Necdet Coşkun, ölüm haberini Yozgat'taki yakınlarından sonra öğrendi.

Ölen hacılar arasında Sahure Coşkun'un da olduğunu televizyonlardan öğrenen yakınları, Coşkun ailesinin Çalatlı köyündeki evlerine akın etti, taziye ziyaretinde bulundu. Annesinin ölüm haberini kafiledeki diğer hacılardan öğrenen ve haberlerde ismini gören oğlu Nail Coşkun, yetkililerden herhangi bir bilgi alamadıklarını belirterek ilgisizliğe tepki gösterdi. Coşkun, babası ile bayramın ilk günü görüştüğünü hatırlatarak, "Şeytan taşlamaya gidilirken izdiham olduğunu öğrenmişler. Annem de otele dönmeyince babam endişelenmiş. Herhangi bir bilgi alamamış. Akşama doğru tekrar babamla görüştüm, annemden bir haber var mı diye sordum. 'Oğlum kafileden dönenler oldu ama annen dönmedi' dedi. 'Baba ümidini kaybetme, birçok kişi var belki döner, belki bir yerlerdedir' dedim. Cumaya gittiğimizde eve telefon gelmiş. Annemin yanındaki bir bayan annemin rahatsızlandığını, kolunun üzerine düştüğünü, daha sonra izdihamın arasında kalarak rahmetli olduğunu söylemiş. Söyleyecek bir şey yok. Biz arkadaşlarından aldığımız telefon neticesi annemin öldüğünü öğrendik. Gerek Diyanet olsun, gerek kafile başkanı olsun herhangi bir bilgi vermediler. Basında açıklandıktan sonra akşam saatlerinde babama haber vermişler. Biz duymuştuk ama babama duyurmak istemiyorduk. Akşam babamı aradım bir haber var mı diye, 'Oğlum annen rahmetli olmuş yeni öğrendim' dedi. Babamı, annemin cenazesini teşhis etmeye 4 gün sonra götürmüşler." diye konuştu.

Anne ve babasının 8 yıldır hacı olmak için beklediğini anlatan Coşkun, "Annemi ve babamı günlük 3 -4 kez arıyordum. Annem, 'Çok şükür, güzel yerler, geziyoruz, tavafımızı yapıyoruz, görevimizi yerine getirip dönmeyi temenni ediyorum' diyordu. Onları yolcu ederken annem, bizi sık sık toplayıp helallik istiyordu. Fotoğraf çektiriyordu. Beş defa helallik istedi. Bazen de 'Ben orda kalacağım, şehit olacağım, öleceğim' diyordu. Allah rahmet eylesin. Allah'ın takdiri, mekanı cennet olsun." ifadelerini kullandı.

Sahure Coşkun'un torunu Fatih Coşkun da babaannesinin kutsal topraklara gitmeden bir gün önce evin çatısına bayraklar astıklarını belirterek, "Allah rahmet eylesin" dileklerinde bulundu. CİHAN