Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) eski İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, CHP ve MHP'yi yeni anayasa müzakerelerinden ayrılmaya davet etti. AK Parti yöneticilerinin, anayasayı topyekun ortadan kaldırma girişiminden vazgeçmesini isteyen Güler, "Ülkemizin pek büyük gerçek sorunlarını açık ve şeffaf politikalarla çözmek için çalışmaya çağırıyoruz. CHP ve MHP'yi Yeni Anayasa müzakerelerinde yer almayı reddetmeye davet ediyoruz. HDP'yi Irak ve Suriye'de sözde barış, demokrasi, özgürlük adına gerçekleştirilen işgalleri ve yabancı asker postallarının komşu halkaları nasıl ezdiğini, görmeye davet ediyoruz." dedi
Milli Anayasa Hareketi, Türkiye Barolar Birliği'nde 'Bölücü Anayasa Girişimini Mutlaka Püskürteceğiz' başlıklı basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısını Hareket adına CHP eski İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler yaptı. Güler, "Etnik bölücülük ve siyasal gericilik, ülkemize, koşularımızı yıkıma uğratan Büyük Ortadoğu Projesi'ne uygun bir biçim vermeye gayret ediyor. Bu gayretin adı 'yeni Anayasa'dır." açıklamasında bulundu.
Başkanlık rejimini eleştiren Güler, AK Parti yöneticilerinin, anayasayı topyekun ortadan kaldırma girişiminden vazgeçmesini isteyerek, "Ülkemizin pek büyük gerçek sorunlarını açık ve şeffaf politikalarla çözmek için çalışmaya çağırıyoruz. CHP ve MHP'yi Yeni Anayasa müzakerelerinde yer almayı reddetmeye davet ediyoruz." ifadesinde bulundu.
Yeni anayasa adı verilen gayretlerin en çok meşruiyet kavramına ihtiyaç duyduğuna dikkat çeken Güler, "Kurulan müzakere masalarına oturmanız, bu yıkıcı gayretlere can suyu vermek demektir. Türk ulusunun egemenlik hakkını ortadan kaldırmaya kalkışanlara destek verenler, bu sorumsuzluğun altında ezilirler." diye kaydetti.
Güler, HDP'yi Irak ve Suriye'de sözde barış, demokrasi, özgürlük adına gerçekleştirilen işgalleri ve yabancı asker postallarının komşu halkaları nasıl ezdiğini, görmeye davet ettiklerini açıkladı. Güler, emperyalizmin desteği ile umut ve kurtuluşun olmayacağını söyledi.
Güler, konuşmasını şöyle tamamladı: "Bizler, ABD ve AB tarafından planlanıp şevkle desteklendiğini ve dayatıldığını gördüğümüz bu gayri milli 'Yeni Anayasa' saldırısına karşı, milli ve vatansever güçler olarak, bütün gücümüzle mücadele etmek kararındayız."
TÜRKİYE'NİN KARŞI KARŞIYA KALDIĞI SORUNLAR, ANAYASA İLE İLGİLİ DEĞİLDİR
Milli Anayasa Hareketi 'Yeni Anayasa' saldırısına karşı temel savlarını şu şekilde açıkladı:
"Ülkemizin karşı karşıya olduğu sorunlar, anayasa ile ilgili değildir.
Ülkemizi böyle bir zorlama ile karşı karşıya bırakan çeşitli siyaset çevrelerinin, 'neden yeni bir anayasa gerekir' sorusuna tatmin edici yanıtları yoktur.
Anayasalar, ancak toplumun tümünü temsil edecek güçte olan 'kurucu meclis'ler eliyle yapılabilir.
Anayasa değişikliği, anayasanın bazı hükümlerinde, esasına sadık kalarak, bazı değişiklikler yapmak demektir.
Anayasa'nın ilk dört maddesine dokundurtmam siyaseti, Türk ulusçuluğunu parçalayıcı ruh ilan edip buna savaş açtığını açıkça dile getiren 'Yeni Anayasa' siyaseti karşısında, yetersiz ve aldatıcıdır.
AKP, CHP, HDP tarafından kendi partilerinin siyaset belgelerinde ilan ettikleri 'anayasal vatandaşlık anlayışına dayalı yeni anayasa yapmak hedefi, halkın önünde somut biçimde açıklanmamakta, dolambaçlı
ifadelerle dile getirilmektedir.
Yeni anayasacı cephe, değişik tonlamalarla 'özerklik' adını verdikleri yeni bir devlet örgütlenmesinden söz etmektedir.
Yeni anayasacı cephede PKK ile çevresindeki yasal siyasal parti ve hareketler, silahların ve hendeklerin eşliğinde, çeşitli kasaba ve kentlerimizde 'özerklik-öz yönetim ilanları' yapmıştır.
AKP'nin ve Cumhurbaşkanının Yeni Anayasa gerekçesi olarak ilan ettiği 'Başkanlık Rejimi' talebi de, diğer konular gibi, özellikleri ve niteliği açıkça dile getirilmeyen kapalı ve karanlık başlıklardan biridir.
Yeni Anayasacılık, hiçbir egemen ve bağımsız bir devletin kabul edemeyeceği ölçüde, AB ve ABD merkezlerinden yönlendirilmektedir.
Dünya genelinde ulusal devletin yükseliş çağı yeniden başlamıştır."
CİHAN