Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir Milletvekili Avukat Cemal Okan Yüksel, "Özgürlük, demokrasi, adalet, hak, hürriyet ve eşitlik konularında değil de tutuklu gazeteci sayısı, ifade özgürlüğüne darbe, yolsuzluk gibi konularda liderliği kimseye bırakmayan ülkemizde, basın camiasının içinde bulunduğu bu acı tablo, AKP hükümetlerinin hayatın her alanında uyguladığı baskı, zulüm, tehdit ve şantaj politikalarının bir sonucudur." dedi.

Yüksel, yaptığı açıklamada, Türkiye'de gazetecilerin yaşadığı sıkıntı, baskı, zulüm ve ifade özgürlüğüne yapılan baskılara tepki gösterdi. Gazetecilerin adliyelerde araştırmak için değil yazdıklarından dolayı ifade vermek için bulunmalarının utanç verici olduğunu vurguladı. Yüksel, "Basın camiasına özgürlük dilediğimiz fakat işsiz gazetecilerin her geçen gün çoğaldığı. İş güvencesinin patron ve iktidarın iki dudağı arasında olduğu. Adliyelere haber yapmak için değil de ifade vermek için giden gazeteci sayısının arttığı. Sendikalaşma, toplu sözleşme ve örgütlenme haklarının yok sayıldığı bir ortamda Çalışan Gazeteciler Günü'nü karşılıyor olmaktan büyük bir üzüntü duyuyorum." diye konuştu.

AKP iktidarının her alanda olduğu gibi basın ve ifade özgürlüğü alanında da baskı ve zulümlerinin arttığını kaydeden Yüksel, "Özgürlük, demokrasi, adalet, hak, hürriyet ve eşitlik konularında değil de tutuklu gazeteci sayısı, ifade özgürlüğüne darbe, yolsuzluk gibi konularda liderliği kimseye bırakmayan ülkemizde, basın camiasının içinde bulunduğu bu acı tablo, AKP hükümetlerinin hayatın her alanında uyguladığı baskı, zulüm, tehdit ve şantaj politikalarının bir sonucudur." ifadelerini kullandı.

AKP'nin 13 yıldır etkili ve planlı bir şekilde yürütmekte olduğu 'kendinden olmayanı, kendisi gibi düşünmeyeni yıldırma ve yok etme politikaları' ile basını yandaş-candaş diye ayırdığını kaydeden Yüksel, bu süreçte medya patronlarını kendileri ile aynı görüşte olmayan gazetecileri işten çıkarmaya zorladığını belirtti.

Gazetecilerin düşük maaşla, kötü şartlar da çalıştığını dile getiren Yüksel, "Tüm bunlara rağmen yoksulluk sınırının çok altında bir ücretle ve mesai haklarının verilmediği. Özlük haklarının yok sayıldığı bir ortamda yeri geldiğinde ölümle burun buruna kalarak çalışmak zorunda kalan, halkın doğru haber alma hakkı için gecesini gündüzüne katan, kalemini hapislerde yatmak pahasına satmayan, doğruları yazmayı ilke edinmiş tüm gazetecilerimizin çalışan gazetecilerimize özgür yarınlar diliyorum." diye konuştu. CİHAN