Türkiye toplumunun 1839 yılında çıkan ilk anayasa olan Tanzimat Fermanı’yla tanıştığı mal güvenliği hakkı 2015’te sona erdi. Hükümetin 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk skandalı sonrası hedef haline getirdiği Hizmet Hareketi’ne ilişkin başlattığı cadı avı aralarında Türkiye’nin en büyük holdinglerinin de olduğu şirketlere sıçradı.
Meydan Gazetesi'nin haberine göre, toplamda 16 bin kişinin çalıştığı, aileleriyle birlikte 65 bin, iş yaptıkları ortaklarıyla birlikte 200 bin kişiye ekmek sağlayan firmalara hiçbir ekonomik gerekçe gösterilmeden, sadece makul şüphe yasasına dayanılarak el konuldu.
2.5 KATRİLYON NAKTE ÇÖKME OPERASYONU
Hükümetin ilk operasyonu, kamu otoritesi tarafından 17-25 Aralık’tan itibaren batırılmak için her türlü yolun denendiği Bank Asya için yapıldı. 1 yılı aşkın süren BDDK ve Maliye denetimlerinden temiz çıkan bankaya Şubat ayının ilk haftasında “Görülen lüzum üzerine” gibi ilginç bir açıklamayla kayyım atandı. Kayyımları atayan TMSF Mayıs ayında da bankanın tüm yönetimini kendi iradesine aldı. AKP iktidarı, 250’nin üzerinde şubesi, 3 binden fazla çalışanı ve kasasında 2.5 milyar liradan fazla naktiyle Türkiye’nin en yüksek sermaye yeterlilik rasyolarından birine sahip olan bankaya bir anlamda çökme operasyonu yaptı.
ÖDÜLLÜ İŞADAMLARINA GÖZALTI VE TUTUKLAMA
İş dünyasına yönelik iktidar baskısı sadece çökme operasyonlarıyla sınırlı kalmadı. Türkiye’nin yakından tanıdığı birçok ünlü işadamı iktidar medyası tarafından tehdit edildi, gözaltı ve tutuklamalara maruz kaldı. İlk önemli şok Kayseri’de yaşandı. “Paralel yapı” bahanesiyle yapılan yıldırma operasyonlarıyla 14 bin çalışanı bulunan Boydak Holding’in CEO’su Memduh Boydak, 10 yöneticisiyle birlikte eylül ayında gözaltına alındı. Benzeri bir operasyon ekim ayında Uşak’ta yapıldı.
Avrupa’nın en büyük battaniye üreticisi konumundaki Sesli Tekstil’in sahibi Hazım Sesli 22 Ekim tarihinde tutuklandı. İktidarın muhalif gördüğü işadamlarına yönelik medya ve Maliye baskısı zirve yaparken yapılan linç operasyonlarından Koç, Doğan ve Boyner Holding’in de yer aldığı pek çok önemli marka payını aldı.
DEVLETİ DOLANDIRMAMAK RESMEN SUÇ SAYILDI
Hükümetin iş dünyasına yönelik baskıları bununla da bitmedi. Ekim ayında benzer bir operasyon İpek-Koza Grubu’na düzenlendi. 5 binden fazla çalışanı ve 1.5 milyar dolar cirosuyla Türkiye’nin en büyükleri arasında bulunan gruba 26 Ekim’de, yani Maliye’nin “temiz” kağıdı vermesinden bir hafta sonra mahkeme kararıyla kayyım ataması yapıldı. Mahkemenin kararına gerekçe olarak gösterilen bilirkişi raporunda grup “Muhasebe kayıtları doğru olamayacak kadar kurallara uygun” sözleriyle suçlandı. Yani devlet kendi koyduğu yasalara uymayı bir suç olarak gösterdi. Grubun medya kuruluşları Bugün TV, Kanaltürk, Bugün ve Millet Gazetesi’ne atanan kayyımlar yüzlerce gazeteciyi işten atıp yerine iktidar yanlısı kalemleri yerleştirildi.
2015’te ekonomi dünyasında en büyük tartışma konusu hiç şüphesiz seçimlerin seçim vaatleri oldu. Vaat konusunda 2015 yılına damga vuran konu ise CHP’nin getirdiği asgari ücreti 1500 TL’ye çıkarma ve emekliye çift ikramiye önerisiydi. Dargelirliye refah artışı getirecek bu öneriler 7 Haziran seçimleri öncesi seçim meydanlarına damgasını vururken iktidar partisi AKP’nin önce “Kaynak yok” teziyle kesin bir dille karşı çıkması, hatta konuyu medyada mizah boyutuna taşıması, ardından ise bu tavrından çark etmesi çok konuşuldu.
Zam kaynağı nereden?
AKP 7 Haziran’da tek başına iktidarı kaybetmesinin ardından 1 Kasım seçimleri öncesinde kesenin ağzını açtı. Emeklilere peş peşe yapılan seyyanen zamlarla yıllık 2400 TL yani iki ikramiyenin bedeli kadar maaş artışı sağladı. Ayrıca asgari ücreti de 1.300 TL’ye çıkarma kararı aldı ancak 7 Haziran öncesinde “Kaynak yok, batarız” sözleriyle emekli ve asgari ücrete zamma kesin bir dille karşı çıkan AKP’nin yapılan bu zamlar için kaynağı nereden bulacağı hâlâ gizemini koruyor.
ZENCANİ’NİN ARKADAŞI KAYYIM OLDU
Çökme operasyonları bununla da sınırlı kalmadı. 18 Aralık’ta iktidarın hedefinde bu kez 5 8 binden fazla çalışan ve onlarca şirketiyle Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alan Kaynak Holding vardı. Grubun şirketlerine atanan kayyımlara verilen rekor maaşlar ve kayyımların şaibeli geçmişleri dikkat çekti. Grubun başına getirilen bir numaralı kayyım olan İmran Okumuş’un yolsuzluk nedeniyle halen İran’da tutuklu bulunan ve 17-25 Aralık operasyonlarının merkezindeki isim Reza Zarrab’ın gizli ortağı olan Babek Zencani ile çıkan samimi fotoğrafları yılın unutulmayacak kareleri arasında yer aldı.
Jet Fadıl yine yaptı
Muhafazakar söylemleri, olağanüstü kâr vaatleri ve bitmek bilmeyen mağdur edebiyatıyla iş dünyasının en tartışılan isimlerinden biri olan Fadıl Akgündüz kendisine yatırım yapanları yine üzdü. Uyguladığı Ponzi modeliyle geniş kitlelerden para toplayan namı diğer Jet Fadıl 1990’lardaki Jet-Pa operasyonundan sonra bu kez de Caprice Gold adını verdiği otel-residance projesiyle iflas etti ve arkasında paralarını kaybetmiş binlerce kişi bıraktı. Yapılan bütün uyarılara rağmen, bir binada 12 bin kişiye daire satan Jet Fadıl, kuşkusuz sadece Türkiye değil, dünya çapında da dolandırıcılık konusunda efsane olma yolunda önemli mesafe kaydetti.
Fed uzatmalarda arttırdı
2015’in uluslararası alanda en çok konuşulan ekonomik gündem maddesi, kuşkusuz ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yılan hikayesine dönen faiz arttırım kararını ne zaman alacağı oldu. Yıla 1.35 seviyesinden başlayan Euro/dolar paritesi 1.05, 2.32’den başlayan dolar/TL ise 3.07’ye kadar yükseldi. Fed nihayet faizleri aralık ayındaki toplantısında çeyrek puan arttırsa da piyasalardaki beklentiler sona ermedi. Bu kez de, bundan sonraki arttırımların ne sıklıkla ve ne şiddetle olacağına yönelik tahminler piyasanın en önemli gündem maddesi oldu.