Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, AK Parti MKYK’sın sarayın onayı ile atandığını iddia ederek, Başbakan Davutoğlu’nun zamanı geldiğinde Arınç ve Gül gibi bir kenara atılacağını kaydetti. Vural, AK Parti kongresi için özel olarak bastırılan Türkiye Bülteninin içeriğine ilişkin eleştirilerde bulundu.
“AKP KENDİ MKYK’SINI SEÇEMEDİ, SARAYIN PARTİSİ OLDUĞUNU ORTAYA KOYDU”
AK Parti kongresinin Türk siyasi hayatı açısından ders olarak okutulabilecek olaylara sahne olduğunu belirten Oktay Vural, “12 Eylül’ün yıldönümünde verilmek istenilen mesaj: ‘yok bir birimizden farkımız, bir darbeciyiz.’ Bir partinin MKYK’sının sarayın onayı ile atandığına şahit olduk. AKP kendi MKYK’sını seçemedi, kongre delegeleri MKYK’yı seçemedi, sadece sarayın partisi olduğunu ortaya koymuştur” dedi.
Başbakan Davutoğlu’nun teşekkür konuşmasında sarayın boş olduğunu belirten ve “Sayabildiniz mi kaç kişi vardı” ifadelerini kullanan Oktay Vural, oluşturulan MKYK listesinde Davutoğlu’nun dertleşebileceği kimse olmadığını kaydederek, “12 Eylül’de saray AKP yönetimine el koymuştur. Davutoğlu’nun etrafı sarayın adamları tarafından kuşatılmıştır. Davutoğlu sarayın Başbakan’ı olduğunu tescillemiştir, acınacak bir durumdur. Anlaşılan o ki, kendisi bile zor seçilebilmiş, Başbakan’ın MKYK listesinde dertleşeceği kimse yoktur. Zamanı geldiğinde onunda Arınç gibi, Gül gibi bir kenara atılacağı ortaya çıkmıştır” diye konuştu.
“BUZDOLABINA KOYDUK’ DEDİKLERİ ÇÖZÜM SÜRECİNİ TEKRAR GETİRECEKLER”
“Çözüm süreci Türkiye’de bir Kürt sorunu yaratmanın sürecidir” açıklamasında bulunan ve bu sürecin ülkeyi hangi çözüme götüreceğini soran Vural, “Çözüm sürecinin mimari, yürütücüsü AK Parti’dir. PKK’yı güçlendiren, siyasallaştıran, vatanımızı, devletimizi PKK terör örgütünün siyasal talepleri doğrultusunda değiştirmeyi sağlayacak olan AKP’dir” şeklinde konuştu.
HDP’nin söylemlerinin iç savaş kışkırtıcılığı olduğunu kaydeden Vural, AK Parti’nin kongre için özel sayı olarak çıkarttığı “Türkiye Bülteni” dergisi üzerinden eleştirilerde bulunarak, “Bu millet kardeşliğini ve milli ve üniter devletini korumaya devam edecektir. Anlaşılmaktadır ki, ‘buzdolabına koyduk’ dedikleri çözüm sürecini tekrar getirecekler. HDP’nin eş başkanı direniş çağrısı yaparken, diğerleri de derin AKP’nin unsurları ile vatandaşlarımıza yönelik tezgah hazırlıyorsa, bizden istenilen devletimizdir. Devletimizi ve milletimizi bölmek istiyorlar. Milletimizi bu tuzağa düşürmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
AK Parti kongresinin iki sonucu olduğunu kaydeden Vural, “Birisi, AKP’nin Cumhurbaşkanının başkanlık sevdasına bağlı olduğunu ve kongrede MKYK’yı belirmek suretiyle ortaya koyduğu iradeyle millete vereceği mesaj tek kalmıştır, ‘Erdoğan başkanlık istiyor, yoksa kaos olur.’ İkincisi de bu kitapçık şunu ortaya koymuştur ki, AKP PKK’ya bağlıdır ve bağımlıdır. AKP’nin 1 Kasım’da ortaya koyduğu politika, ‘Erdoğan’a başkanlık, PKK’ya özerklik’ diyor” açıklamasında bulundu.
"MHP’NİN, AKP VE HDP HÜKÜMETİNDE BİR İRADESİ YOKTUR”
Vural; Tuğrul Türkeş’in MHP’den kesin ihraç kararının ‘yok’ hükmünde olduğunu içeren bir ihtarnameyi partiye gönderdiği yönündeki soruya ise, ”Bizimle alakası yok artık. Bu, AKP-HDP hükümetidir. MHP’nin iradesi ile ilgili bir konu değildir. Tercihler kişiseldir. Kişisel tercihlerin siyasi anlamı olmaz, kişisel tercihlerinin hesabını onlar versinler. Bizim için MHP’nin, AKP-HDP hükümetinde bir iradesi yoktur” şeklinde cevap verdi.
1 Kasım seçimlerinde MHP’nin BBP ile ittifak yapabileceği iddialarının sorulması üzerine Vural, ”Partiler arasında bu görüşmeler var mı, yok mu bilgi sahibi değilim. Ben yaşanan bu tablo karşısında, sandıkta MHP ile vatandaşın ittifak kurmasını arzu ediyorum” ifadelerini kullandı.