Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son parti meclisi öncesi yaptığı açıklamada, "Bahçeli'ye sesleniyorum 1105 sayılı kararı Erdoğan'dan al ve açıkla. Tarihi görevin. Ya da açıklayacaksın ya da Katar ordusuna fabrikayı peşkeş çeken iktidarı desteklemeyi keseceksin." ifadelerini kullanmıştı.
Kılıçdaroğlu'nun sözlerine Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'dan tepki geldi.
Yalçın, "Bizim yüksek değerlerimizi ifade eden kavramların, Kılıçdaroğlu nezdinde bir karşılığı olmamakla beraber, zaman zaman CHP'nin başı tarafından riyakarca istismar edildiğini, boş iddialar ve ucuz efelenmelere malzeme olduğunu görmekteyiz." diye konuştu.
Yalçın, "Partisini milli değerlerin düşmanı olan Marksistlerin kalesi, PKK'nın siyasi kanadı durumundaki HDP'nin hamisi, ulusalcılarınsa mahpushanesi haline getiren Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımıza millilik, milliyetçilik ve vatanseverlik dersi verecek kıratta değildir. 'Benim oğlum bina okur döner döner yine okur.' sözü tam da CHP'nin başını tarif etmektedir." dedi.
Yalçın, Kılıçdaroğlu'nun tank palet fabrikası ile ilgili açıklamasına da tepki göstererek, şunları kaydetti:
"CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Sakarya Arifiye'deki fabrikanın 25 yıllığına Katarlı bir firmaya kiralanacağının açıklanmasından sonra hükümetin bu konudaki tasarrufunun hesabını MHP Lideri Bahçeli'den sorma densizliğine yeltenmiştir. MHP ile AK Parti arasında milli mutabakata dayanan siyasi iş birliğinin ürünü olan Cumhur İttifakı, bir koalisyon ortaklığı değildir. Partimizin elini kolunu bağlayan, hükümet icraatından sorumlu kılan bir sözleşme de değildir. Hükümetin her kararının hesabını koalisyon ortağıymış gibi MHP'den ve özellikle de Genel Başkanımız Bahçeli'den sorma hakkaniyetsizliği, Kılıçdaroğlu'nu beyhude boşboğazlıktan ve cehalet izharından öteye götürmemektedir."
Yalçın, MHP'nin hükümetin ortağı ve bir parçası olmadığını vurgulayarak, yanlış tasarruf ve beyanlar söz konusu olduğunda, parti tarafından gereken ikazların kamuoyu önünde yapıldığını hatırlattı.
"TANK PALET FABRİKASI KİRALANMIŞTIR"
Yalçın "CHP'nin başı belli cümleleri tekrarlaması için eğitilmiş sultan papağanı gibi hep aynı suçlamaları dillendirmekte, aynı nakaratı okumaktadır." ifadesini kullanarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tank-Palet Fabrikası meselesinin iç yüzüne gelince, fabrika Katarlı firmaya satılmamış, belirli bir süre için sadece kiralanmıştır. Üstelik fabrikanın sendikalı çalışanları da Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde kalmaya devam edeceklerdir. 21'inci yüzyılda askeri ve savunma alanlarında yapılan yatırımlar, birkaç ülkenin ortaklığıyla gerçekleştirilebilmektedir. F35 uçakları; müşterek taarruz uçağı projesi kapsamında ABD, İngiltere, Kanada, Avustralya, İtalya, Hollanda, Norveç, Danimarka ve Türkiye tarafından ortaklaşa finanse edilmiştir. F-35'lerin yüzlerce parçası da Türkiye'de üretilmektedir."
"YERLİLİK ORANI YÜZDE 70'LERE ÇIKTI"
Savunma harcamaları konusunda uluslararası iş birliğine modern dünyadan yüzlerce örnek verilebileceğini kaydeden Yalçın, sözlerine şöyle devam etti:
"Kötü komşu mal sahibi eder misali Türkiye, Batı'dan temin edemediği askeri ihtiyaçlarını karşılamak için büyük yatırımlara girişmiş, savunma sanayisinde yerlilik oranını yüzde 70'lere çıkarmıştır. Türkiye ile Katar arasında Askeri Eğitim, Savunma Sanayii ile Katar Topraklarında Türk Silahlı Kuvvetlerinin Konuşlandırılması Konusunda İş Birliği Anlaşması imzalanmıştır. Bölgesel bir güç haline gelen Türkiye'nin vazgeçilmez çıkarları bağlamında ilk kalıcı askeri üssü de Katar'da bu çerçevede kurulmuştur."