İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ve polisler hakkında verdiği tahliye kararının uygulanmamasına tepkiler sürüyor. MHP Uşak İl Başkanı Ali Kurt, "Şu anda kendinizin çoğunlukla oy kullanarak çıkardığınız yasalara uymuyorsanız eğer bu, hukukun katlidir. CMK'nın 27. maddesine göre reddi hakim talebi 29. Asliye Ceza Mahkemesi değerlendirilmiş ve akabinde 32. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından tahliye kararı verilmiş, ancak mahkemenin vermiş olduğu tahliye kararın uygulayacak bir savcının olmayışı hukukun ayaklar altına alındığının bir göstergesidir." dedi.
Yaşananlar bir hukuk skandalı olduğunu belirten Kurt, "Yasalarımızda tutuklama sebepleri, tutuklamaya itirazlar ve itirazların nasıl değerlendirileceği usulleri önceden yasalarla belirlenmiştir. Hukuk devleti olmak yerine hukukun üstünlüğü prensiplerinin yerle yeksan olduğunu görmekteyiz. Eğer siz hukuku ve hukuku uygulayanları silah ve militan gibi kullanırsanız bir gün bu durum sizin aleyhinize dönebilir." ifadesini kullandı.
'BUGÜN HUKUKU TANIMAYANLAR İLERİDE HALKIN İRADESİNİ DE Mİ TANIYACAKLARDIR?'
Kurt, şunlarısöyledi: "Suç işleyenlere suçu sabit olana kadar sanık bile denilemezken, şüpheli durumda olanlar hakkında mahkeme kararının uygulanması hukukun tanınmamasıdır. Bugün hukuku tanımayanlar ileride halkın iradesini de mi tanıyacaklardır. Bu konu ile alakalı olarak hukukun güçlüye veya güçsüze göre değil herkese eşit şekilde uygulanması gerektiğini düşünüyoruz ve yapılan hukuksuzluğu şiddetle kınıyoruz."
Miting meydanlarında inançları suiistimal edenler olduğunu belirten Kurt, şunları ifade etti: "Bizler Müslüman insanlarız. Bugüne kadar inançlarımızı siyasette suiistimal ettiler. Peygamberimiz döneminde, Mahzumoğulları kabilesine mensup soylu bir kadın hırsızlık yapmış ve suçu sabit olmuş, elinin kesilmesine karar verilmişti. Kadının kabilesinden olan bazı kişiler, kadının elinin kesilmemesi için Peygamberimiz'e müracaat etmeye karar verirler. Olay karşısında Peygamberimiz'in tavrı çok sert ve nettir: Kötülükleri önlemek üzere Allah'ın koymuş olduğu cezalardan bir cezanın affı hakkında mı benimle konuşuyorsun? Sizden önceki insanları helak eden, ancak onların içlerinden şerefli ve soylu birisi hırsızlık ettiği zaman onu cezasız bırakmaları, içlerinden fakir ve zayıf biri hırsızlık edince de onun hakkında ceza uygulamaları idi. Vallahî, hırsızlığı sabit olan Mahzum kabilesinden Fatıma değil, kızım Fatıma bile olsa, ayrım yapmaz ve cezasını verirdim' diyen bir peygamberin ümmeti değil miyiz?" CİHAN