MHP Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Oktay Vural, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na, "Hep birbirinizi satıyorsunuz." diyerek yüklendi. Davutoğlu'nun, Samsun'daki mitingde son derece önemli bir itirafta bulunduğunu söyleyen Vural, "MHP suç duyurusu yaptı, Meclis soruşturması açılmasını istedi, itiraflar çıkmaya başladı. Etkin pişmanlıktan faydalanmak istiyorlar. Korkmaya başladılar. Herkes birbirini suçluyor. Sayın Başbakan Samsun'da, 'Bizden öncekiler gibi yol kesme, terör eylemlerini görmezden gelmedik.' dedi. Bakın Davutoğlu diyor ki, 'Yol kesmeleri,' diyor, 'örgüt içi infazları,' diyor, 'bizden öncekiler gibi görmezden gelmedik.' Soru bir, Davutoğlu'ndan önce kim vardı? Dilinin altındaki baklayı çıkar ey Davutoğlu. Senden önce Erdoğan'ın yönettiği Türkiye'de yol kesmelere gözlerini kapattıklarını, silah stoklamasına izin verdiklerini söyleyerek, 'Vallahi ben değil de o suçlu' mu demek istiyorsun? Öyle ya, bunlar hep başkalarını sorumlu gösterip kendilerini milletin gözünden kaçırmak istiyorlar." dedi.

Vural, çözüm sürecinde teröristlere karşı operasyon izni verilmemesinin ortaya çıkmasıyla ilgili olarak da, "İtiraflar başladı. Daha ne itiraflar var. Bunlar birbirlerini sata sata buralara geldiler. Vatanımızın her değerini de PKK'ya satarak bu noktaya gelen bir zihniyetle karşı karşıyayız." dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın İtalya'ya gittiği iddialarını da değerlendiren Vural, "Ro-Ro gemisi için gitmiş olabilir. Malta'ya geçmiş olmasın? Malta bayraklı gemileri vardı. İtalya'dan Malta'ya geçmiş olabilirler, bilemiyorum ama kaçış yok. Millete ve adalete herkes hesap verecek." dedi.

Oktay Vural, MHP İzmir İl Başkanlığı'nda, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunduğu bir basın toplantısı düzenledi. Başbakan Davutoğlu'nun, Samsun'da düzenlediği mitingde yaptığı konuşmayı eleştiren Vural, "Sayın Başbakan, Samsun'da mitingilere başladı. Mitingin adı, 'İlk Adım' ama düğmesini yanlış ilikledi. Yine yalanla başladı, yanlışla başladı. Böyle olunca da bugüne kadar olduğu gibi aldatma ve kandırma politikalarına devam edeceklerini itiraf etti. PKK ile görüştüler, reddettiler. Sonra, 'Biz gönderdik.' dediler. Ondan sonra, 'PKK, Oslo'da verdiği sözü tutmadı.' dediler. Sonra çözüm ortakları, 'PKK ihanet etti bize.' dedi. Sonra, 'Valiler ihanet etti.', sonra, 'Kamu görevlileri görevini yapmadı canım.' diyor. Şimdi Davutoğlu diyor ki, 'Benden öncekiler görmedi yol kesmeleri ama ben gördüm.' demek istiyor. İşin püf noktası burada. Daha önce söylemiştim, bu gidişle bunlar, 'Beni Efkan aldattı, Beşir aldattı.' diyecekti, Davutoğlu şimdi diyor ki, 'Benden öncekiler yaptı, ben yapmadım.' diyor. Yani işte 'tuzluklar' falan filan diye birbirlerini suçluyorlar da hep başkalarını suçlayarak sorumluluktan kaçanları milletimiz görmüyor mu? 'Benden öncekiler' diye söylüyor; edep ya hu, edep. Yol kesilirken, silah stoklarken, bombaları yerleştirip mışıl mışıl uyuturken, PKK alan hakimiyeti kurarken hepiniz oradaydınız be. Hepiniz oradaydınız. Sonra diyor ki, 'Örgüt içi yargısız infaz.' PKK terör örgütünün içindeki yargısız infazlarla ilgileniyor. Örgüt içi yargısız infaz. PKK'yı koruma ve kollama görevi var bunlarda. Birbirlerini yiyorlar." dedi.

'BİRBİRLERİNİ SATA SATA BURALARA GELDİLER'

AK Parti cephesinde itirafların başladığını ileri süren Oktay Vural, "İtiraflar başladı. Daha ne itiraflar var. Bunlar birbirlerini sata sata buralara geldiler. Vatanımızın her değerini de PKK'ya satarak bu noktaya gelen bir zihniyetle karşı karşıyayız. 'Silah stoklama süreci olarak değerlendirdiler.' diyen Erdoğan, 'Ellerini kollarını sallıyorlardı, sırtlarında doçkalar, ellerinde kalaşnikoflar.' diyen Bülent Arınç. Bütün bunlar olup bitiyor, PKK'nın yol kesmelerine gözlerini yumuyorlar, PKK'nın silah stoklamasına gözlerini yumuyorlar, ondan sonra kalkıp diyor ki Davutoğlu, 'Vallahi işte bu memleketi bu noktaya getirdi benden önceki AKP hükümetleri. Ne olur bana bir daha şans verin.' diyor. Hep birbirinizi satıyorsunuz be. Hep birbirinizi satıyorsunuz. Bu milleti aldatıp kandırmak için, milleti tuzağa çekmek için keklik gibi ötüyorsunuz." dedi.

25 ARALIK İDDİANAMESİ

Hukukçulardan ağır eleştiriler alan 25 Aralık iddianamesine değinen Oktay Vural, 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonlarıyla ilgili tek satır geçmediğini söyledi. Vural, "Ben de baktım, 17 nerede var diye. Sadece sayfalarda var, sayfa nuramaralarında var. Bir de 17 milyon genç var, onlar da var. 25 Aralık geçiyor mu diye baktım, işte 25 ve 250. sayfalarda var, sayfa nuramalarında geçiyor." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan'ın İtalya'ya gittiği iddialarını da yorumlayan Oktay Vural, "Ro-Ro gemisi için gitmiş olabilir. Malta'ya geçmiş olmasın? Malta bayraklı gemileri vardı. İtalya'dan Malta'ya geçmiş olabilirler. Bilemiyorum ama kaçış yok. Millete ve adalete herkes hesap verecek. Zaten Allah'a hesap vereceğiz hepimiz ama önce millete ve adalete hesap verecekler. Zencani de biliyorsunuz idamla yargılanıyor. Satışlar başladı. Çözüm sürecinde herkes birbirini satıyor. Şimdi rüşvet ve yolsuzlukla ilgili de satışlar yakında başlar, merak etmeyiniz." diye konuştu. CİHAN