MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu, Meral Akşener'e yönelik bir iftira kampanyası başlatıldığını söyleyerek, "Bu sorun Türkiye siyasetinin seviyesizlik sorunudur. 2011'de aynı şekilde tezahür etti bunlar. Bu tür şeylerin özellikle MHP'ye yönelik yapılması da manidardır. Partimiz iktidara doğru bir ivme kazanmış durumda. İftiralarla MHP'nin önünü kesmeye çalışıyorlar." dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu, seçim çalışmaları kapsamında gazetecilerle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Toplantıda Meral Akşener'e yönelik kaset iftirasından seçim güvenliğine, AKP'yle koalisyon iddialarından tutuklanan hakimin eşi Hatice Özçelik'in çalıştığı hastanedeki işine son verilmesine kadar pek çok konuda gazetecilerin sorularını cevapladı. Seçimde AKP'nin düşük oy alması halinde AKP'yle koalisyon yapacakları iddialarını reddeden Topçu, "Biz MHP'nin tek başına iktidarını hedefliyoruz. MHP'nin iktidarına kilitlendik. MHP olarak koalisyonlara sıcak bakmıyoruz ve düşünmüyoruz. Hiçbir partiyle koalisyona sıcak bakmıyoruz." dedi.
"TÜRKİYE BU ÇİRKİN FASİT, KASET DÖNGÜSÜNDEN ÇIKMALI"
Milletvekili Meral Akşener'e yönelik a Haber kanalında gündeme getirilen kaset iftirasını değerlendiren Zühal Topçu, Akşener ve MHP'ye yönelik 'iftira kampanyasının' başlatıldığını savundu. "Bu sorun, Türk siyasetinin seviyesizlik sorunudur. Sadece bir kadına, bir erkek sorunu olarak bakmamak lazım." diyen Topçu, 2011 yılında yine MHP'li siyasetçilere yönelik çıkan kasetlere işaret ederek, "Ne zaman MHP iktidara doğru ivme kazansa bu çirkin kampanya başlıyor. Böyle bir iftira kampanyasından medet umar hale gelmek, hakikatten içler acısı. Türk siyaseti açısından kabul edilemez bir durum." diye konuştu. Topçu, şöyle devam etti: "Bu iftira kampanyası bir bumerang gibi kendilerini vuracaktır. Bunun özellikle iktidarın kontrolü altındaki veya akrabalarının yönetimindeki veya belirli bir kesimin yönetimindeki kanalda dillendirilmesi de üzücü. Türkiye'nin bir an önce bu çirkin fasit, kaset döngüsünden çıkması lazım."
"PARALEL DİYEREK TOPLUMUN BİR KESİMİNİ ÖTEKİLEŞTİRDİLER"
Hakim eşi tutuklanınca çalıştığı hastanedeki işine son verilen Hatice Özçelik'le ilgili de değerlendirme yapan Topçu, yaşananların 28 Şubat'la benzerlik gösterdiğini kaydederek, "Galiba tekrar bazı 28 Şubatları yaşıyoruz." dedi. Paralel iddialarıyla toplumun bir kesiminin ötekileştirildiğini vurgulayan Topçu, şöyle devam etti: "Bu iktidar, kendilerini iktidarda tutabilmek için ve özellikle de oy kaybına uğradıklarını hissettikleri için bir ötekileştirme ve kutuplaştırma siyaseti güdüyor. Paralel dediler vatan haini dediler toplumun bir kesimini ötekileştirdiler. Bir yanlış var ise o kişiyi sorumlu tutarsınız. Tutuklanan bir hakimin eşinin de görevden alınması hakikatten Türkiye Cumhuriyeti gibi bir devlete ve bu devleti yönetmeye talip bir iktidara yakışmıyor. İktidar, ötekileştirdiği büyük bir gruba yönelik yaptıkları hatadır."
"SANDIKLARA KEDİ SOKMAMAKTA KARARLIYIZ"
7 Haziran'da yapılacak genel seçimlerle ilgili hazırlıkları tamamladıklarını kaydeden MHP'li Zühal Topçu, sandık güvenliğini sağlamak amacıyla 571 bin kişiyi görevlendirdiklerini kaydetti. 200 bin civarında sandık bulunduğunu hatırlatan Topçu, "Biz MHP olarak sandıklara kedileri sokmamaya kararlıyız. 200 bin küsur sandık olduğunda her sandığa iki kişi düşecek 400 bin ediyor. Ama biz fazladan gönüllüleri de ekledik. Özellikle de kritik sandıklara. Genel başkanımız da herkese, 'aynı zamanda bu sandığın sorumlusu sizsiniz' diyor. Sandık görevlilerinin iaşeleri falan, her şeyleri de hazır." şeklinde konuştu.
"DAVUTOĞLU, 12 EYLÜL'DE 28 ŞUBAT'TA NERDEYMİŞ AÇIKLASIN"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Adnan Menderes asılırken MHP neredeydi?" şeklindeki sözleri hatırlatılan Topçu, Davutoğlu'nun bu sözleriyle komik duruma düştüğünü söyledi. 12 Eylül 1980 darbesini ve 28 Şubat sürecini hatırlatan Topçu, şunları kaydetti: "Madem öyle, ben buradan sormak isterim. Ülkücüler 12 Eylül'de darbecilerle mücadele ederken acaba Davutoğlu neredeydi, biz de onu soralım. Acaba 28 Şubat olduğunda Milli güvenlik Akademisi'nde kim ders verdi? Davutoğlu, 12 Eylül'de 28 Şubat'ta neredeymiş açıklasın bakalım. Ben 80 ihtilalinde şuradaydım, 28 Şubat'ta buradaydım diye açıklaması lazım önce."
'MUHTARLAR DAĞA ÇAĞRILDI' İDDİASI
Doğu ve Güneydoğu'da 'devletin olmadığını' savunan Topçu, PKK'nın köy muhtarlarını dağa çağırarak tehdit ettiğini öne sürdü. Doğu'da vatandaşların çaresiz kaldığını belirten Topçu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Devlet olmayınca vatandaşlar Doğu'da terör örgütüne teslim edildi. Şu anda özellikle muhtarları dağa çağırıp, 'köyde HDP'ye oy çıkmazsa sonra görüşeceğiz' şeklinde tehdit ediyor. Bu tehdidi de nasıl uygulayacaklarını, iki hafta önce Vali'yi ve garnizon komutanını evinde ağırlayan muhtara yaptıklarıyla da gösterdiler. Yani sonunuz bu olur diye tehdit ediyorlar."
CİHAN