MHP Osmaniye Milletvekili Doç. Dr. Ruhi Ersoy, Türkiye'yi yöneten siyasi iktidarın sıfır sorun diyerek başladığı dış politikada sorunsuz komşusu kalmadığını ifade ederek, "Bir konunun altını çizmek istiyorum hem iç siyasette terörle mücadelede hem dış politikada diplomaside uluslararası ilişkide hükümet kendisi deneme yanılma yolu ile hatalar yapıyor." dedi.
Basın mensupları ile bir araya gelerek gelişen olayları değerlendiren Ersoy bundan sonrası ne olacağını önemli olduğuna dikkat çekti. Yaşanan politik gelişmeleri yorumlayan MHP'li vekil, "Suriye politikasını bu hale getirdiğiniz bu noktada başımız sıkıntıda. Barzani ile siz Şivan Perver'i Diyarbakır'da buluşturdunuz. Barzani şimdi referandum sürecine gidiyor. Bağımsız Kürdistan kurmak istiyor. PYD tanımayın bu Öcalan'ın Suriye uzantısıdır Salih Müslim teröristtir denildiğinde siz buralarda Salih Müslim misafir ediyordunuz. Şimdi PYD Cenevre'ye gidemez PKK' nın uzantısıdır. Terör örgütü diyorsunuz. Bir konunun altını çizmek istiyorum hem iç siyasette terörle mücadelede hem dış politikada diplomaside uluslararası ilişkide hükumet kendisi deneme yanılma yolu ile hatalar yapıyor. Hatalar yapıldıktan sonra Türk devletinin birikimi olan Milli Güvenlik Kurulu ve Genelkurmay'a başvuruyor. Milli Güvenlik Kurulu ve Genelkurmaya insiyatif alıp tavır koyuyor. Alınan tavırdan sonra elim güçlendi diyerek uluslararası piyasalara 'bak bunu böyle yapacaksın' diyor. En büyük gücümüz Türk asker ve güvenlik gücü milli güvenlik kurulu deniliyordu. İyi ki bu memlekette bir milli güvenlik kurulu ve Genelkurmay Başkanlığı varmış diyoruz. Her türlü politikada sıkıntıya girdiğiniz anda kurtarıcı olarak milli güvenlik kurulu, güvenlik güçleri, polis özel hareket ve jandarma özel harekat güçleri devreye giriyor." dedi.
Siyasi iradenin bir taraftan teröre kararlıkla mücadele verirken bir taraftan Suriye politikasında PYD'yi PKK'nın uzantısı olarak tanıdığına dikkat çenen Ruhi Ersoy, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynı siyasi irade diğer taraftan Londra'dan gelip Mardin'de 10 maddelik eylem planı açıklıyor. 'Sur'u Toledo yapacağız' açıklaması yapacaksınız. Toledo çok farklı anlamlar içermektedir. Neden siz Diyarbakır Sur'u Beypazarı yapacağız demiyorsunuz. Mesele tarihi dokuyu canlandırmaksa Türkiye'den örnek verebilirsiniz. Milli üniter devlet kararlılığından vazgeçmeyiniz bundan vazgeçtiğiniz andan itibaren yeni bir geri taviz verdiğiniz ve geri bir adım attığınız anda Allah korusun bundan sonra dönüşü olmayan bir sürece girer."
Bundan sonra yapılmak istenenin kanton bölgeler ile PYD'yi Suriye'nin geleceğinde siyasallaştırarak devletleştirmek olduğunu belirten Ersoy, "Suriye'nin kuzeyinde adeta Kuzey Irak gibi bir yapılanmanın alt yapısı hazırlanmaktadır. Bu devletimiz tarafından engellenmeye çalışılıyor. Özellikle Genelkurmayımız PYD'ye karşı tavır almış durumdadır. Eğer Barzani 'Irak'ın kuzeyinde referandumu yaptım' derse Barzani şuanda 850-900 kilometre hendek kazıyor. Kendi Kürdistan'ın sınırı olarak içerisine bizim Türkmenleri de dahil ederek bir hendek kazıyor. Güvenlik hendeği diyor buna. Orada çizdiği hendek kendi bağımsızlığını ilan edeceği coğrafyanın hendeğidir. Barzani bağımsızlığını ilan etme hamlesini yaparsa eş zamanlı olarak bu koridorde PYD yapılanması ile Suriye yapılanmasının içinde Kürdistan tanımlı bir federatif yapı kurulursa öncelikleri kenardan Türkiye'yi kuşatmak yapmaya çalışıyorlar. Türkiye bunu engellemeye çalışıyor. Biz kendi içimizde bu işi durdurmakta zorlanırız. Kendi içimizde kardeşlik hukukumuzu oluşturmaya gayret etsek de Anayasa değişikliği başkanlık sistemi gibi kaçınılmaz olarak kenar kuşatılır." dedi.
MHP Osmaniye Milletvekili, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha önce bunlar olurken komplo teorileri ve akıl oyunları olarak düşünüyorduk. Bunlar rüya gibi geliyordu ama bu gün bunlar hakikat. Suriye'den sonra sıranın Türkiye'ye gelme ihtimali çok yüksek. Barzani'nin Irak'ın kuzeyindeki yapılanması PYD'nin koridoru ile açılarak Türkmen Dağı düştüğü andan itibaren Rusya ile birlikte yapılırsa Akdeniz'e kadar uzanan bir koridor açılacak. Böyle bir koridorun siyasalmış bir Kürdistan coğrafyasının elinde olduğunu bir düşünün. Ondan sonra söylenecek söz bitiyor. Türkiye'de yani Hatay'ın elimizden düşmesi ihtimalinin Osmaniye'nin huzur içerisinde yaşaması anlamına gelebilir mi? Fakat bu gelişmelerin fitili ateşlenirse biz yarın bu toplantıları yapabilecek zemini de bulamayabiliriz." CİHAN