Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, 7 Haziran seçimlerinin AK Parti'nin 13 yıllık iktidarını kaybetmesiyle sonuçlandığını belirterek, "Koalisyon hükümeti kurulsaydı AKP başta 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olayları olmak üzere tüm yolsuzluklarının ve hırsızlıklarının hesabını vermek zorunda kalacaktı." dedi.

MHP Yozgat İl Başkanlığı tarafından düzenlenen basın toplantısında MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yozgat Milletvekili Sadir Durmaz, ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 7 Haziran seçimi sonrası koalisyon hükumeti kurulamamasının tek sebebinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurgulayan Durmaz, sebebinin ise 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları ve tüm hırsızlıklarının ortaya döküleceği korkusundan kaynakladığını ifade etti.

Durmaz, şöyle devam etti: "7 Haziran seçimleri, hükümetin baskı, dayatma ve karartmalarına, devlet görevlilerinin AKP görevlisi gibi çalışmalarına rağmen, Milliyetçi Hareket Partisi'nin oylarını ve milletvekili sayısını yükseltmesiyle sonuçlanmıştır. Yine 7 Haziran seçimlerinin ortaya çıkardığı en kesin ve en net sonuç AKP'nin 13 yıldır tek başına sürdürdüğü iktidarını kaybetmesi olmuştur. AKP hem sayısal hem de oransal olarak bu seçimin tek kaybedeni olmuştur. İşte 7 Haziran seçimlerinden yaklaşık 4 ay sonra tekrar seçime gidilmesinin şifresi de bu tabloda gizlidir. Çünkü bu tablo AKP'nin iktidarını kaybetmesi ya da paylaşmak zorunda kalmasıyla sonuçlanacak ve AKP başta 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet olayları olmak üzere tüm yolsuzluklarının ve hırsızlıklarının hesabını vermek zorunda kalacaktı."

EMANETÇİ BAŞBAKAN HÜKÜMET KURMAMA GÖREVİNİ BAŞARIYLA YERİNE GETİRMİŞTİR

Koalisyon hükümetinin kurulması halinde AKP'nin PKK ile yaptığı pazarlıkların da ortaya çıkacağını anlatan Durmaz, şunları kaydetti: "AKP'nin ihanet ve çözülme sürecinde yaptığı kirli pazarlıklar, kurduğu karanlık ilişkiler ve verdiği ahlaksız taahhütler bir bir deşifre olacak ve ilgililer sokağa çıkamayacak hale gelecekti. PKK ile pazarlıkların birinci dereceden sorumlusu olan, Recep Tayyip Erdoğan'ın vesayeti altındaki emanetçi başbakan, bu nedenlerle hükumeti kurmama görevini başarıyla yerine getirmiş ve Türkiye'yi zor bir dönemde yeni bir seçime mecbur bırakmıştır. 7 Haziran sonrası bir koalisyon hükumetinin kurulmamasının azmettiricisi saray, icracısı emanetçi başbakan ve itirafçısı da Bülent Arınç'tır. Bu konuda başka suçlu ve sorumlu aramak AKP'nin ihanet ve hırsızlıklarını maskelemekten başka bir anlam taşımayacaktır. Yandaş basının 8 Haziran günü attığı aşağıda sıraladığım manşetleri;
Sabah Gazetesi: İktidarsız sandık
Takvim Gazetesi: Seçim var iktidar yok
Güneş Gazetesi: Kabus geri döndü
Yeni Şafak: Erken seçim
Star Gazetesi: Zor dönem
Akit Gazetesi: Çözüm erken seçim

Ve CHP ile 30 gün ve 50 saat süren görüşmelerden bir koalisyonun çıkmaması üzerine 14 ağustos günü sahibinin sesi aynı yandaş basının attığı manşetler;
Sabah gazetesi: Türkiye erken seçime gidiyor
Takvim Gazetesi: Tek yol seçim
Güneş Gazetesi: Malumun ilanı
Yeni Şafak: Tek ihtimal seçim
Star Gazetesi: Haydi seçime
Akit Gazetesi: Üst aklın oyunu tutmadı

Birlikte değerlendirildiğinde, sarayın niyetinin AKP azınlık hükumetiyle seçimleri yenilemek olduğu tartışmasızdır. Kaldı ki emanetçi başbakanın ilk gün yaptığı balkon konuşmasında; ya AKP azınlık hükümeti ya da erken seçim dayatması, esas niyeti ortaya koymuş, başka seçeneklere kapıları kapatmıştır. CHP ile 30 gün ve 50 saat süren görüşmelerin ardından 'tek ihtimal seçim' diyen de yine emanetçi başbakandır. CHP ile görüşmelerden koalisyon çıkmaması sonrasında; Partimizden randevu talep eden emanetçi başbakanın, grup başkanvekillerinin, randevuyu beklemeden erken seçim kararı için meclisi toplantıya çağırmaları bir suçüstü halidir."

Toplantıya, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz, MHP Yozgat İl Başkanı Ethem Sedef, MHP Merkez İlçe Başkanı Tekin Irgatoğlu, milletvekili adayları Mehmet Ali Çakır, Yunus Yılmaz, Orhan Yüksel ve bazı partili üyeler katıldı.
CİHAN