MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Şefkat Çetin, milliyetçi ülkücü camianın yapay gündemlerle içe dönük hesaplaşmalarla meşgul edilmesinin amaçlandığını söyledi. Çetin, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi tek başına yönetebilmek uğruna, federatif başkanlık sistemine geçişi önceleyecek bir programın esiri olmuştur. Kişisel çıkarlarıyla Türkiye'nin çıkarlarını karıştıracak kadar gözünü karartmıştır. Politikalarıyla devlet başkanlarıyla siyasi parti liderleriyle yaptığı türden kavga yapacak kadar şirazesinden çıkmıştır." dedi.
Partilerine ve ülkücü camiaya yönelik söylemler üzerine yazılı değerlendirme yapan Şefkat Çetin, devletin egemen topraklarında kanton benzeri kurtarılmış bölgeler oluşturulmasına hükümetin engel olacak dermanı ve duyarlılığı olmadığını, bir zamanlar BOP'un yıldızı olacağını söyledikleri Diyarbakır'ı merkez alan ihanet projesinin halen yürürlükte olduğu, sokağa çıkılamayan mahalleler ve Tahir Elçi cinayetinin dahi o büyük kaos planına hizmet ettiği idrak edilemediği tespitini aktardı.
MHP Ankara Milletvekili, yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü: "Türkiye'ye yıllardır Kuzey Irak'taki dört kampta Barzani peşmergelerini eğittirenlerin, Irak'tan Suriye'ye uzanan Kürt koridorundaki son parçanın kapatılmasında ABD ile birlikte hareket etmeleri manidardır. Sınırımızın IŞİD'e mi kapatıldığı, yoksa Türkiye'nin bölgeyle irtibatının önüne mi duvar örüldüğünü MHP'den başka soracak yerli ve milli bir güç ortalarda gözükmemektedir."
En son milli mücadele yıllarında Boğaz'da görülen yabancı savaş gemilerinin, yeniden ülke sınırlarına yığıldığını belirten Şefkat Çetin, "ABD, Fransa, Rusya, İngiltere, Çin ve Almanya gibi ülkeler savaş gemileri ve bombardıman uçaklarıyla adeta yeni bir haçlı seferi için etrafımızda hazırlık yapmaktadır. Bölgemizde kim müttefikimiz, kim düşmanımız, hedef ülke neresi birbirine karışmıştır." fikrini beyan etti.
"TOPLUMUN KARPUZ GİBİ İKİYE BÖLÜNDÜĞÜ BİR ZAMANDA"
Türkiye için ne zaman bir program uygulansa, bunun ilk ayağının Milliyetçi Ülkücü Hareket'te devreye sokulduğunu öne süren MHP Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, "2003 baharında ABD Irak'a girmeden önce, Türkiye'nin direncini sağlayacak milli unsurlar tasfiyeye tabi tutulmuştur. MHP'siz hükümet ve MHP'siz Meclis projesi ve o dönem başlatılan içe dönük mücadelenin çıkışı dış kaynaklı ve oyalamaya yöneliktir. Bugün sıra Suriye'de harita tanzimine geldiğine göre, Türkiye'de milliyetçilerin sesinin kısılması ve içeride karışıklık çıkarılması alışıldık bir durumdur. Türkiye'nin kurucu ideolojisi ve birlik bütünlüğüne adanmış fikri ve siyasi bir organizasyon olarak MHP'nin, yerliliğe ve milliliğe tahammül edemeyen küresel güçlerin hedefinde olması doğaldır. Emperyalistlerin, bölücülerin, hırsızların ihanetlerine ses çıkarmayacak yeni MHP yönetimi olduğunda sorun ortadan kalkacaktır." dedi.
Şefkat Çetin, yazılı açıklamasında şöyle sürdürdü: "Mandacı zihniyetin toplumun kılcal damarlarına kadar etkisini gösterdiği, toplumun karpuz gibi ikiye bölündüğü bir zamanda, birlik bütünlük içerisinde problemlerin çözüleceğine inananlar, kendi içerisinde birlik bütünlüğü sağlayamaz hale getiriliyorsa, oyun çok açıktır. Bu tezgaha düşenler ya çok saf, ya da art niyetlidir. TV ekranlarından ve sosyal medyadan sorgulama yaparak her şeyi çözdüğünü zannedenlerin, evvela kendi durumlarını sorgulayarak hangi kirli ve gizli senaryoların figüranlığına alet edildiklerini idrak etmeleri gereklidir."
"ÜLKÜCÜLER BAŞKALARININ FİGÜRANI DEĞİLDİR"
MHP Genel Başkan Yardımcısı Çetin, "Ülkücü başkalarının figüranı değildir." diyerek, senaryosunu başkalarının yazdığı hiçbir oyunda yer almayacaklarını vurguladı.
Çetin, yazılı açıklamasının devamında, "Ülkücünün yolu uzundur ve çetindir. Kaybetmek ya da yenilmenin, ancak inandığımız değerlerden vazgeçmekle mümkün olacağını idrak edecek kadar şuur sahibiyiz. Başbuğumuzun sağlığında yanında dahi olmayanlar şimdi çıkmış 'Başbuğumuzu başbakan yapamadık' diyerek Ülkücülüğü sömürmektedir. Kimse Ülkücü Hareketin hafızasını hafife almasın, aklımızla alay etmesin." tepkisini gösterdi.
Ülkücülerin, liderin itibarının partinin ve davanın itibarı olduğunu idrak edecek şuura sahip olduğuna işaret eden Şefkat Çetin, "Milliyetçi Ülkücü iradeyle seçilen lidere sadakat, Ülkücüler için bir şeref meselesidir. Ne Başbuğ Türkeş ne de bizzat Başbuğun ve Ülkü Ocaklıların davetiyle gelerek ömrünü davaya vakfeden Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, Ülkücü adap ve terbiye ölçülerinin dışındaki eleştirileri hak etmemektedir. Dün olduğu gibi bugün de her iki liderimizi tartışmaların odağı yapacak art niyetli eleştiriler aynı bildik çevreler tarafından yayılmaktadır." dedi.
Çetin açıklamasını, "MHP üzerinde gayrımilli ve gayrıahlaki hiçbir ameliyata izin verilemez. İşi şahsileştirmek yerine ortaya bir fikir koyulduğu müddetçe, Kurultayla yetki almış meşru yönetim herkesi dinlemeye dün de hazırdı, bugün de hazırdır. Ülkücü Hareket'in geleneğinde saygısızlığa ve hadsizliğe prim vermek yoktur. Camianın sosyal medya trolleri üzerinden yönetilmesine, ver kurtulcuların elinde oyuncak yapılmasına fırsat vermeden, titreyip kendimize dönme düsturuyla büyük Ülkü davamızın sancağını en yüksek burçlara elbirliğiyle ve şerefle dikeceğiz." şeklinde tamamladı.
CİHAN