Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, Türkiye'nin adeta nefes almakta zorlandığını belirterek, "Demokrasi tökezlerken, millî irade kundaklanmaktadır. Bölücü terör örgütünün hain ve alçak eylemleri ülkemizi kana bulamaktadır. Türk milleti yaslıdır ve şehitlerine ağlamaktadır. Anaların yüreği evlat acısıyla kavrulmaktadır." dedi.
MHP Balıkesir İl Başkanlığı Genişletilmiş İl Divan Toplantısı Otel Basri'de yapıldı. Toplantıya MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman da katıldı. Toplantıda konuşan Büyükataman, 1 Kasım'da yapılan seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin adeta nefes almakta zorlandığını belirterek, demokrasinin tökezlediğini, millî iradenin kundaklandığını savundu. Türk milletini şehitlerine ağladığını ifade eden Büyükataman, şöyle konuştu: "Bölücü terör örgütünün hain ve alçak eylemleri ülkemizi kana bulamaktadır. Türk milleti yaslıdır ve şehitlerine ağlamaktadır. Anaların yüreği evlat acısıyla kavrulmaktadır. Al bayrağa sarılı şehit tabutları her gün omuzlarda son yolculuklarına uğurlanmaktadır.
TAHRİK KAMPANYASI ORTALIĞI SİSLENDİRDİ
PKK'lı alçaklar AKP'nin yardım ve yataklığıyla Türkiye'nin her yerine mevzilenmiş, hayatın her alanına nüfuz etmişlerdir. Hukuk, demokrasi, özgürlük, güvenlik algısı ve kabulleri AKP'yle birlikte yerle bir olmuştur. İhtiraslarından gözleri kararmış olanlar iyice şımarmışlar ve zıvanadan çıkmışlardır. Tırmanan huzursuzluk sarmalı, yükselen şaibe dalgası, sürekli ivme kazanan şahsi iktidar mücadelesi ve komşu coğrafyalara doğru artan tahrik kampanyası ortalığı sislendirmiş ve kayganlaştırmıştır.
MİLLİ GÜVENLİĞİMİZ AĞIR VE SİSTEMLİ BİR SUİKAST İLE KARŞI KARŞIYA
AKP, iktidar direksiyonunda önüne bakmaktan ziyade, aklı patlayan lastiğine takılmış; geçiş güzergâhındaki tümsekleri, kasisleri fark edemeyecek bir ufuksuzluğun içine hapsolmuştur. Bu iktidar başaramamış, sorunların üstesinden gelememiştir. Bu iktidar Türk milletinin bin yıllık vatan tapusunu bölücülere ve BOP'a ipotek ettirmiştir. Milli güvenliğimiz ağır ve sistemli bir suikastla karşı karşıyadır. Dar kafalıların, hamiyetsiz zihniyetlerin ve eşkıyayı hükümdar etmek isteyen memleket çıbanlarının kol gezdiği ve sürekli ilerlediği görülmektedir."
BİLANÇO, KORKUNÇ BOYUTLARA ULAŞTI
Seçimin üzerinden 2 aya yakın bir süre geçtiğine dikkat çeken Büyükataman, şu ifadeleri kullandı: "Başbakan, AKP'li yöneticiler ve havuz medyası ağız birliği etmiş gibi; 1 Kasım'dan sonra huzurun geleceğini, siyasi belirsizliğin biteceğini söylüyorlardı. İstikrar ve güvenin yerleşeceğini iddia ediyorlardı. Dilinin ayarı kaçmış bazı AKP'liler ise şehitlerin gelmeyeceğini ileri sürüyorlardı. Maalesef hazin ve vahim sonuç ortadadır. 20 Temmuz'dan bu tarafa kabaran bilanço ise korkunç boyutlara ulaşmıştır.
İlçe merkezleri teröristler tarafından kuşatılmakta, saatler süren çatışmalar yaşanmakta, emniyet mensuplarımızın lojmanlarına roketler atılmaktadır. Her gün şehit haberleri gelmeye devam etmektedir. Her gün analar ağlamakta, şehit yakınları feryat etmekte, milletimiz acısını yüreğine gömmektedir. Güneydoğu'da devlet egemenliği teröristlere havale edilmektedir."
DÖKÜLEN ŞEHİT KANININ VEBALİ KİMİN OMUZLARINDA?
"Dökülen şehit kanlarının vebali kimlerin omuzlarındadır?" diye soran MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, şunları kaydetti: "1 Kasım'la beraber milletin reformdan ve güvenlikten yana güçlü bir tavır koyduğunu söyleyenler dilinizi yutmadıysanız açık açık konuşunuz. Dökülen şehit kanlarının vebali kimlerin omuzlarındadır? Küçücük yaşta babasız kalan yavruların sorumluluğunu kimler, nasıl üstlenecektir?
BAŞKANLIK TARTIŞMALARI ERDOĞAN'IN PARLATILMA TEŞEBBÜSÜDÜR
PKK'nın hain saldırılarının arkasında, AKP ile pazarlık masasında HDP'nin elini güçlendirme planı vardır. 1 Kasım'dan sonra yeni anayasa ve başkanlık sisteminin gündemin zirvesine oturması boşuna değildir. HDP'nin, 'başkanlık sistemi dâhil tüm modeller tartışılabilir' demesi tesadüfi görülmemelidir. Ve pazarlıklar kızışmaktadır. AKP'nin başkanlık sistemini kapsayan yeni anayasa hazırlığı içinde olduğu, al ver sürecinin devreye alındığı anlaşılmaktadır. Dememiz odur ki, oyun içinde oyun vardır. Türk milleti 1 Kasım'da sandıktan başkanlık veya yeni anayasa mesajı vermediği halde, böyleymiş gibi propaganda yapan AKP'nin amacı karanlıktır. Seçimin hemen ardından Türk tipi başkanlık modelinin dillendirilmesi, Meksika modelinin hatırlatılması, ne idüğü belirsiz Cumhurbaşkanı Sözcüsü'nün üstüne vazifeymiş gibi referandumdan bahsetmesi milli iradenin saptırılması, Erdoğan'ın parlatılma teşebbüsüdür."
CİHAN