EKMEĞİMİZLE OYNAMAYIN…
Artık herkes farkında ki; ekonomide hiç olmadığı kadar işler yolunda gidiyor.
İşte birkaç data…
Enflasyon 40 yıl sonra yüzde 10’un altına indi,
Borsa tam anlamıyla fırladı, döviz iyice geriledi.
İşsizliğin artışı durdu, göreceli azalma var,
İhracat hedefleri alt üst etti, 100 milyar dolar.
Liradan atılmaz denilen sıfırlar atıldı,
Batmaya yüz tutan bankalar milyarlarca dolara satıldı,
Ve
Türkiye son 4 yılda
Avrupa saflarına katıldı.
Bunlara siz de başka maddeler ekleyebilirsiniz.
Ekonomi güzel bir ilimdir. Gelecekle ile ilgili bilgiler tahmindir ama bugün yaşananların her biri kağıt üzerinde görülür. Rakamlar en ince ayrıntısına kadar isteyenin önünde gün gibi durur. Oraya buraya çekmek zordur. Sübjektif iddialar değil, gerçek veriler konuşur.
Gelişmenin farkında mısınız?.. Diye bir soru sorulsa. İlk önce parmağını
iş dünyası kaldırır heralde. Evet, bin kere
evet demek için.
Kurunun yanında yaşın da yandığı, çalışmanın büyümek için bir anlamı olmadığı,
ülke imajının yerlerde süründüğü, istikrarsızlığın hayatın bir parçası olduğu günlerden geliyoruz. Biz
krizler ülkesinin en yakın tanıklarıyız.
Bugün…
Bankasının yüzde 20’sine 2 milyar dolarlık alıcı bulabilen şirketleri 3 yılda 3 kat büyüyen
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Güler Sabancı, önümüzdeki dönemde de 5 iş koluna odaklanacağız ve büyümeye devam edeceğiz diyor.
Bunları derken de, Türkiye’de siyasi kriz çıkarmaya çalışanlara önemli mesajlar gönderiyor. Biliyor ki; siyasi kriz çıkarmaya çalışanlar onun da ekmeğiyle oynayacaklar.
Bloomberg muhabirinin ısrarla;
-“Sizce Türkiye´de
laiklik tehdit altında mı? Özellikle de Abdullah Gül´ün Cumhurbaşkanı ve Tayyip Erdoğan´ın
Başbakan oluşu ile. Ve bu Türk kadınını nasıl etkiler?” şeklindeki sorularına istikrardan yana cevaplar verdi.
-“
Hayır böyle bir tehdit görmüyorum. Türk demokrasisi laik sistemle birlikte gelişmektedir. Tam aksine bu tehdidi görenler çok
küçük bir fraksiyondan ibaret. Onlar bir tehdit seziyor olabilirler ancak ben böyle bir tehdit görmüyorum.”
Güler Sabancı, Bloomberg muhabirinin üzerinden, önce dünyaya sonra da içerdeki huzurbozuculara “cebimize elinizi sokmayın” dedi aslında.
Türkiye; zor, acı ve karanlık günler yaşadı. Vehimleriyle korkulu rüyalar görenler için bu topraklarda yaşayanların huzur içinde, dünyayla barışık, özgürce yaşamasının hiç önemi olmayabilir. Başta iş dünyası, kargaşa, hayal ürünü kavgalar, ‘
mahalle baskısı’ gibi provokatif söylemler duymak istemiyor.
Onlar keseyi doldurmuş olabilir ama,
özgürlük ve demokrasiden yana olmayanlar, toplumun fikirlerine değer vermeyenler, aynı zamanda geleceğimizi de ipotek altına almak istiyorlar.
Biz bu filmi gördük. Gözleri ekmeğimizde…