Yıl, en yetkili ağızdan çıkan ‘resesyon’ kelimesiyle sıkıntılı başladı. ABD’nin eski
Merkez Bankası Başkanı Alan Greenspan geçtiğimiz yılın başında “2007 durgunluk yılı olur” demişti. Bildiği vardı demek ki. 19 yıl
başkanlık yaptı, 2001’den bu yana aralıksız faizleri o yükseltiyordu. Uyguladığı
ekonomik programın bir yerde ‘hata’ vereceğini kestiriyordu ve bunu söylemekten de çekinmiyordu.
Sonrasında gelen Bernanke’nin başkanlığı zor yıllarda denk geldi. 2005’de başlayan konut sektöründeki
kriz bankalara sıçradı.
Balon hava kaçırmaya başladı. Sıkıntı yaşayan ekonomi dünyanın en büyük ekonomisi. Öksürse dünya
hasta olabilirdi.
YILIN HAYAL KIRIKLIĞI: PETROL
Bütün dünya borsalarına baktığımızda zor yıl dediğimiz 2007’de birkaç
endeks dışında kaybettiren yok.
Ağustos ayına kadar olumlu havanın kredisi yendi bitirildi. Asıl
hasarlar 2. yarıda oluştu.
En korkutucusu petroldeki hasar. Yılın sonunda 96 dolara ulaştı. 100 doları zorluyor. Üstüne çıkması kimseyi şaşırtmaz. Yüksek petrol fiyatları bütün büyük ekonomilere enflasyon olarak yansıyor ve 2008’de de yansıyacak gibi duruyor.
Kasım ayında
Japonya’da bile beklenmedik enflasyon yükselişi oldu.
Oysa ekonomilerde bu yıl
büyümenin yavaşladığı yıldı. Bu sonucun petrole talebi azaltması, bunun sonucunda da fiyatların aşağı gelmesi beklenirdi ama olmadı.
Petrol spekülatörleri her haberi, her açıklamayı iyi değerlendirip fiyatları şişirdiler, dünyayı zora soktular.
BANKALAR BORSALARIN TEPESİNDE
Bankacılığın borsalara etkisi büyüktür. Her yerde böyle, bizde de.
Amerikan bankalarında sıkıntı çok büyük.
Körfez ülkelerine ve
Asya kaplanlarına hisse satışı yapıyorlar. Bankaların başkanları değişiyor, paylarını satıyorlar. Bir panik havası olduğu aşikar. 2007’yi diken üstünde geçirdiler. Endişeli hallerini 2008’e de taşıdılar. Koskoca
Citibank %47 geriledi.
2007 EURO’NUN YILI OLDU
Bu yıl dolar euro’ya nakavt oldu. Greenspan yılın başlarında kendisi için favori para biriminin euro olduğunu açıkladı. Bir bildiği olduğu yıl boyunca euronun dolara
baskı yapmasından ortaya çıktı. Bunu söylediğinde parite 1.26’ydı, yıl içinde 1.50’yi zorladı. Dünya ekonomisi düzeldikçe dolar değer kaybetmeye devam edecektir. Ancak kriz doların toparlanmasını sağlayabilir.
Dünya dengelerinde sallantı var. Sebebi de petrol ve dolar. Bunlardaki oynamalar dengeleri yakından ilgilendiriyor. Merkez Bankaları harıl harıl bu dengeleri korumaya çalışıyor. Bir taraftan enflasyon mücadelesi, diğer taraftan yavaşlamayı önleme çabası. 2008, enerjinin tamamının bu dengeleri sağlamak için kullanılacağı bir yıl olacak gibi görünüyor.
BÜYÜME GERİ ÇEKİLDİ
Ekonomik büyümeler dünya genelinde geri çekildi. İMF bile yaptı bunu.
Esas mesele
tüketicinin nasıl hareket edeceği. Durgunluk olup olmayacağına tüketici karar verecek. Şu ana kadar tüketici harcamaları beklentileri karşıladı. Harcamalarda bir kısıtlama olursa şirketlerin karları azalacak. Kar düşerse,
maliyet azaltma ve işten çıkarmalar başlar ki en kötüsü de budur. Harcamalardaki payın, büyümenin 3’te 2’sini oluşturduğunu unutmamak gerekir.
2008, 2007’NİN MİRASÇISI OLACAK MI?
Yaşanan sıkıntılı süreç, bu yılla bitti mi, önümüzdeki yıla taşındı mı? Cevap bulunması gereken soru bu. Büyümeler yavaşladı, dünya bankacılığı bunaldı, dolar euro karşısında ezildi.
2008, ağır geçen bir yılın yükünü taşımaya hazırlanıyor. Yürekleri hoplatan heyecan kadar dramatik sonuçlar yaşamadık. Aynı dalgalanmayı 2008’e de taşıdık. Parası olan da olmayan da neler olacağını merak ediyor.
Rahata kapılmadan cepleri 2008’e hazırlamak gerekiyor.